sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA KEHF SURESİ 51. VE 55. AYET-İ KERİMELER

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA KEHF SURESİ 51. VE 55. AYET-İ KERİMELER
Ekim 22, 2025 09:56
A+
A-

51- Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılmasında ne de kendilerinin yaratılmasında hazır bulundurdum. Ben, insanları saptıranları hiçbir zaman kendime yardımcı edinmedim.

Ben, îblis’i ve zürriyetini yahut bana ortak koşanları ve koşulanları, göklerin ve yerin yaratılmasında hazır buludurmadım. Onlan, kendilerinin yaratılmasında da hazır bulundurmadım. Onların hepsini tek başıma yarattım. O halde beni bırakıp da onları nasıl dostlar edinirler? ve onlardan yardım beklerler? Ben, insanları saptıranları hiçbir zaman yardımcılar edinmedim. İblis, onun soyu ve ona tâbi olanlar, insanoğlunu hak yoldan saptıran yaratıklardır. [1][56]

 

52- Kıyamet günü Allah, müşriklere: “Bana ortak olduklarım iddia ettiğiniz şeyleri çağırın” der. Müşrikler onları çağırırlar. Fakat kendilerine cevap vermezler. Biz, onların aralarına aşılmaz bir engel koymuşuzdur.

Allah, kıyamet gününde, kendisine ortak koşdun müşriklere: “Benim ortaklarım olduğunu iddia ettiğiniz şeyleri çağırın da sizlere yardım etsinler ve sizi benden kurtarsınlar” diyecektir. Bunun üzerine müşrikler, Allah’a ortak koştukları .şeyleri yardıma çağıracaklar onlar ise kendilerine hiçbir şekilde cevap vermeyeceklerdir. Allah, kendisine ortak koşanlarla ortak koştukları varlıklar arasına aşılmaz bir engel koyacaktır.

Bu engelin, aralarındaki düşmanlık veya bir uçurum yahut cehennemin kan ve irinle dolu olan bir vadisi olduğu rivayet edilmektedir.

Allah teala bu âyet-i Kerimede, müşriklerin âhirette, taptıkları şeylerin yanma varmayacaklanm beyan etmektedir. Bir kısım müfessirler burada, birbirlerinden uzak kalacak olanların müşrikler “ve taptıktan şeyler değil müminler ve kâfirler olduklanm söylemişlerdir. Her iki görüşü de destekleyen âyet-i Kerimeler mevcuttur.

Müşriklerin, taptıklan şeylerden uzak kalacaklarını beyan eden diğer bir âyette şöyle buyurulmaktadır. “Şüphesiz ki bugün, ilk yarattığımız gibi teker teker huzurumuza geldiniz. Verdiğimiz her şeyi ardınızda bıraktınız. İçinizden, ortaklar olduklarım sandığınız şefaatçilerinizi, sizinle beraber görmüyoruz. Muhakkak ki onlarla aranızdaki irtibat kesildi. Ortaklar olduklanm sandığınız şeyler sizi bırakıp kayboldular.’[2][57]

Müminlerin, kâfirlerden uzak kalacaklannı beyan eden âyette de şöyle buyurulmaktadır: “Ey mücrimler, bugün müminlerden aynim. [3][58]“Kıyamet koptuğu gün, işte o gün, müminlerle kâfirler birbirlerinden aynlırlar. [4][59]

 

53- Günahkârlar ateşi görürler ve oraya düşeceklerini anlarlar. Fakat ondan kaçıp sığınacak bir yer bulamazlar.

Cehennemlikler cehennem azabını gözleriyle görünce oraya gireceklerini anlarlar. Fakat kendilerim oradan uzaklaştıracak hiçbir çare de bulamazlar. Zira Allah, onlann oraya gireceklerini kararlaştırmıştır.                        .

Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şerifinde:

“…Kâfir kırk yıllık bir mesafeden cehennemi görecek ve oraya düşeceğini anlayacaktır[5][60] buyurmuştur. [6][61]

 

54- Şüphesiz biz bu Kur’an’da insanlara her çeşit misali vermişizdir. Fakat insan tartışmaya en çok düşkün olandır.

Şüphesiz ki biz bu Kur’an’da, insanların, düşünmeleri, doğruyu bulmaları, ibret almaları ve kötülüklerden vazgeçmeleri için çeşitli misaller, nasihatlar vermiş ve deliller zikretm i sizdir. Bununla beraber insan, her şeyden daha fazla cedelleşmeye, bâtıla sarılıp hakka karşı çıkmaya daha düşkündür. Ancak Allah’ın hidayete erdirdiği ve kendilerine kurtuluş yolunu gösterdiği kimseler hariçtir.

İbn-i Zeyd bu âyet-i Kerimeyi izah ederken şöyle demiştir: Buradaki tartışmadan maksat, insanların, kendilerine gönderilen Peygamberi eriyle tartışmaları ve onlara indirilen kitaplara karşı çıkmalarıdır”.

İnsanların, kendilerine indirilenleri kabul etmeyip Peygamberler ve getirdikleri haberler hakkında tartışmalarına misâl olan şu âyetlerde buyuruluyor ki: “Bunun üzerine kavminin ileri gelen kâfirleri şöyle dediler: “Bu, sizin gibi beşerden başka bir şey değildir. Üzerinizde üstünlük sağlamak istiyor. Eğer Allah, Peygamber göndermek isteseydi mutlaka Melekleri gönderirdi. Biz, geçmiş atalarımızdan böyle bir şey işitmedik”. “Kavminin, inkâr eden, âhirete kavuşmayı yalanlayan ileri gelenleri ki biz onları dünyada refah içinde yaşatmıştık şöyle dediler: “Bu, sizin gibi beşerden başka bir şey değildir. Yediklerinizden yer içtiklerinizden içer”. “Yemin olsun ki eğer sizin gibi bir beşere itaat ederseniz, o takdirde siz, hüsrana uğrayanlardan olursunuz”. “Size, ölüp toprak ve kemik olduğunuz zaman tekrar dirilip çıkarılacağınızı mı vaadediyor?”. “Heyhat, o vaadolunduğunuz şey ne kadar uzak, [7][62] “Ey Muhammed, sana, kâğıtta yazılı bir kitap indirmiş olsak da onu elleriyle tutsalardı yine de o kâfirler: “Muhakkak ki bu, apaçık birsahirdir” derlerdi. [8][63] “Onlara gökten bir kapı açsak, oradan yukarı durmadan çıksalar “Gözlerimiz perdelendi, daha doğrusu büyülendik” derler. [9][64]

 

55- İnsanlara hidayet geldiği zaman onları iman etmekten ve rabbinden mağfiret dilemekten alıkoyan sebep, sadece geçmiş ümmetlerin başlarına gelen felaketlerin kendilerine de gelmesini veya göz göre göre azabın, karşılarına dikilmesini beklemeleridir.

Allah teala bu âyet-i Kerimede, geçmiş ümmetlerin kâfirlerinin de, ümmet-i Muhamnıed zamanındaki kâfirlerin de, Allah’ın gönderdiği çeşitli âyet ve delilleri görmelerine rağmen inkârlarında ısrar ettiklerini beyan ediyor.

Evet, bu halleriyle bunlar da geçmiş ümmetlerin başlarına gelen felaketleri bekliyor veya azabın gelip gözlerinin önüne dikilmesini istiyorlar. Kâfirlerin bu çeşit inat ve istekleri çeşitli âyet-i Kerimelerde zikredilmektedir. Bu âyetlerde buyuruluyor ki: “Yahut sandığın gibi göğü başımıza parça parça düşür veya Allah’ı ve Melekleri karşımıza getir. [10][65]“Yine bir zaman “Ey Allah’ım, eğer bu Kur’an, nezdinden indirilmiş hak bir kitapsa, gökten üzerimize taşlar yağdır veya bize can yakıcı bir azap ver” demişlerdi. [11][66]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.