sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA KEHF SURESİ 76. VE 80. AYET-İ KERİMELER

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA KEHF SURESİ 76. VE 80. AYET-İ KERİMELER
Ekim 27, 2025 09:56
4
A+
A-

76- Musa, Salih kul’a: “Eğer sana bundan sonra bir daha soru sorarsam benimle arkadaşlık etme. Artık ondan sonra benden ayrılmakta mazursun” dedi.

Musa tekrar özür dileyerek “Bundan sonra sana herhangi bir şey hakkında soru soracak olursam artık benimle arkadaşlık etme. Zira sana muhalefet etmemle sen ondan sonra mazur sayılmış olursun” dedi. [1][89]

 

77- Musa ve salih kuî yollarına devam ettiler. Nihayet bir kasabaya varıp halkından yemek istediler. Halk ise onları misafir etmedi. Musa ve salih kul orada yıkılmak üzere olan bir duvar gördüler. Salih kul hemen onu doğrultuvcrdi. Bunun üzerine Musa: “İsteseydin buna karşılık bir ücret alırdın” dedi,

Musa ve salih kul yollarına devam ettiler. Bir kasabaya vardılar. Oranın halkından yemek istediler. Fakat kasaba halkı onlan misafir etmemekte diretti. Bu arada Musa ve saîih kul, kendilerini misafir etmeyen bu kasabada, yıkılmak üzere olan bir duvar gördüler. Salih kul olan Hızır o duvarı düzeltiverdi. Musa da Hızır’ın, ücretsiz olarak o duvan düzeltmesine bir mânâ veremeyerek: “Eğer dileseydin burada çalışmana karşılık bu halktan bir ücret alabilirdin” dedi.

Hz. Musa’nın bu sözü, bardağı taşıran son damla oldu ve Hızır ona şöyle dedi: [2][90]

 

78- Salih kul şöyle dedi: “İşte bu, seninle benim aramızın ayrılması demektir. Sabrcdemediğin şeylerin içyüzünü sana anlatacağım.

Hz. Musa’nın, Hızır (a.s.) ile yolculuk yaparken, ona’ karşı gelmeyeceğine dair söz vermesine rağmen üçüncü defa bu sözünde duramaması üzerine Hızır (a.s.) Hz. Musa’ya: “Artık ayrılma zamanımız gelmiştir. Fakat ben sana, sabredemeyerek sorduğun şeylerin sırlarını açıklayacağım” demiştir. [3][91]

 

79- O deîdiğim gemi, denizde çalışan birkaç fakirindi. Onu kusurlu yapmak istedim. Çünkü onların peşinde, her sağlam gemiye zorla el koyan bir Kral vardı.

Hızır (a.s.) bu âyette Hz. Musa’ya, sabredemeyip sorduğu şeylerin gerçek yüzlerini anlatarak, kendilerini taşıyan gemiyi niçin deldiğini beyan ediyor.

Buharı bu Kralın adının Hüded b. Büded olduğunu söylemiş İbn-i Kesir ise Hüded b. Büded’in, Hz. İshak’ın soyundan gelen ve Tevrat’ta zikredilen Krallardan biri olduğunu söylemiştir. [4][92]

 

80- Öldürdüğüm erkek çocuğa gelince, onun anne ve babası mümin kimselerdi. İlerde onları isyan ve İnkâra sürüklemesinden korktuk. [5][93]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.