sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA KEHF SURESİ 106. VE 110. AYET-İ KERİMELER

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA KEHF SURESİ 106. VE 110. AYET-İ KERİMELER
Kasım 2, 2025 09:56
6
A+
A-

106-  İşte onların inkârları, âyetlerimi ve Peygamberlerimi alaya almaları sebebiyle cezaları cehennemdir.

Ey Muhammed, seninle tartışan ve bâtıl şeyleri ileri sürerek seni uğraştırmak isteyen Yahudi ve Hıristiyan!ara de ki: “Ben sizlere, yapmış oldukları amellerden fayda elde edeceklerini sandıklan halde en çok zarara uğrayanların kimler olduklarını haber vereyim mi? Onlar, dünya hayatında yaptıkları doğru olmayan bu sebeple de amelleri boşa giden kimselerdir. Onlar, bu amelleri işlerken Allah’a itaat ettiklerini ve böylece güzel şeyler yaptıklarını sanıyorlardı. Yaptıkları ameller sebebiyle en çok zarara uğrayanlar, rablerinin âyet ve delillerini ve onun huzuruna çıkıp hesap vereceklerini inkâr edenlerdir. Bu yüzden onların amelleri iptal edilmiş, âhirette kendilerine fayda verecek bir sevapları kalmamıştır. Kıyamet gününde biz onların yaptıkları amellere hiçbir kıymet vermeyeceğiz. Onların amellerinin sevap bakımından hiçbir ağırlığı yoktur. İşte bunların Allah’ı inkâr etmeleri ve onun âyetlerini ve Peygamberlerini alaya almaları yüzünden varacakları yer cehennemdir.

Âyet-i Kerimede “Amelleri yönünden en çok zarara uğrayanlar” zikredilmiş ve bunların bazı sıfatlan beyan edilmiştir. Bazı müfessirler bu insanlardan maksadın papazlar ve ruhbanlar olduğunu söylemişlerdir. Bazilan ise bunlardan maksadın Yahudi ve Hıristiyanlar olduklannı söylemişlerdir. Taberi ise: “Bu insanlardan maksat, iyi amel işlediğini sandığı halde yaptığı amel ile Allah tealayı gazaplandıran herkestir. Bu kimse ister papaz olsun ister Haham olsun isterse sapık bir müetehid olsun isterse halktan biri farketmez” demiştir.

Hz. Alli (r.a.) ise bu âyeti kerime’nin izahını kendisinden soran Haricîlere: “Bunlar sizlersiniz ey Hariciler.” demiştir. [1][121]

 

107-  İman edip salih amel işleyenlere ise konak olarak Firdevs cennetleri vardır. [2][122]

 

108-   Onlar  o  cennetlerde  ebediyyen  kalacaklar,  oradan  hiç ayrılmayacaklardır.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) Firdevs cennetini tasvir eden bir Hadis-i Şerifıde buyuruyor ki:

“Şüphesiz ki cennette yüz derece vardır. Allah bunları, Allah yolunda cihad edenlere hazırlamıştır. Her derecenin arası gökle yer arası kadardır. Siz, Allah’tan cenneti istediğiniz zaman Firdevs cennetini isteyin. Çünkü o, cennetlerin en ortasında olanı ve en yücesidir. Rahman olan Allah’ın arşı onun üzerinde bulunmaktadır. Cennetin ırmakları ondan fışkırmaktadır. [3][123]

 

109- Ey Muhammed, de ki: “Eğer rabbimîn sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, rabbimin sözleri bitmeden denizler biter. Bir o kadar denizi yardım olarak katsak da…”.

Ey Muhammed, de ki: “Şayet denizin suyu, rabbimin sözlerini, hikmetlerini ve kudretini gösteren âyetlerini yazan kalemin mürekkebi olsa, rabbimin sözleri bitmeden önce o denizin suyu biter. O sular bittikçe bir o kadar ilave yapılsa dahi o da biter.

Bu hususta diğer bir âyette de şöyle buyurulmaktadir: “Yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa ve yedi deniz de katılsa da yazılsa Allah’ın kelimeliri bitmezdi. Şüphesiz ki Allah, her şeye galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir. [4][124]

 

110- Ey Muhammcd, de ki: “Ben de sizin gibi ancak bir beşerim. Bana, ilahınızın ancak bir ilah olduğu vahyolunuyor. Kim rabbine kavuşmayı istiyorsa salih amel işlesin ve ibadette hiçbir şeyi rabbine ortak koşmasın”.

Ey Muhamed, de ki: “Ben de Âdemin soyundan gelen bir beşerim. Allah’ın bana öğrettiği şeyler dışında hiçbir bilgim yoktur. İbadet etmeniz ve kendisine ortak koşmamanız gereken ilahınızın ancak tek bir ilah olduğu bana vahyolunuyor. Kim rabbinin huzuruna çıkmayı ümit ediyor, onun cezalandırmasından korkup mükâfaatmı istiyorsa o kimse salih ameller işlesin, rabbine ihlasla ibadet etsin. Rabbine ibadette hiçbir şeyi ona ortak koşmasın”.

Âyet-i Kerimede, ibadet ve itaatin sadece Allah’a yapılması ve ibadette hiçbir şeyin ona ortak koşulmaması emrediliyor.

Taberi bu âyet-i Kerimeyi izah ederken şöyle diyor: “Kişi yaptığı ameli görünüşte Allah için yapar fakat içinden o amelle Allah’ın rızasından başka bir maksat taşırsa riyakâr olur. Ve böylece rabbine ibadette ona ortak koşmuş olur”.

Abdullah b. Abbas da burada ifade edilen “İbadette Allah’a ortak koşma”yı, “gösteriş için ibadet etme” olarak izah etmiştir.

Peygamber efendimiz bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyuruyor:

“Allah, geleceğinde şüphe olmayan kıyemet gününde insanları biraraya topladığı zaman bir çağına şöyle seslenecektir. “Kim Allah için yaptığı bir amelde başkasını ona ortak koştuysa sevabını Allah’tan başkasından istesin. Zira Allah’ın, kendisine ortak koşulmaya asla ihtiyacı yoktur. [5][125]

Diğer bir Hadis-i Şerifinde de kişinin, amel işlerken Allah’a nasıl ortak koşmuş olacağını beyan ederek buyuruyor ki:

“Kim gösteriş için namaz kılarsa şirke düşer. Kim gösteriş için oruç tutarsa şirke düşmüş olur. Kim gösteriş için sadaka verirse şirke düşmüş Olur[6][126]

Bir gün, Şeddad b. Evs ağlamış, ona:

“Seni ağlatan nedir?” diye sorulmuştur. Şeddad da şöyle demiştir. “Resulullah’tan işittiğim ve şu anda hatırladığım bir şey beni ağlatmıştır. Resulullah (s.a.v.)ın şöyle buyurduğunu işitmiştim. “Ümmetim için en çok korktuğum şey, Allah’a ortak koşmaları ve gizlice şehvete düşmeleridir. “Dedim ki: “Ey Allah’eın Resulü, ümmetin senden sonra Allah’a ortak koşacak mı? Resulullah: “Evet” dedi. “Evet, onlar ne güneşe ne ay’a ne taşa ne de puta tapacaklar. Fakat onlar, yaptıkları amelleri gösteriş için yapacaklardır. Gizlice şehvete düşmeleri ise, ümmetimden biri oruçlu olacak, şehveti tahrik eden bir şey ona çatacak o da orucunu bozacaktır. [7][127]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.