sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA MERYEM SURESİ 1. VE 5. AYET-İ KERİMELER

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA MERYEM SURESİ 1. VE 5. AYET-İ KERİMELER
Kasım 3, 2025 09:56
5
A+
A-

MERYEM SURESİ

Meryem Suresi doksan sekiz âyettir ve Mekke’de nazil olmuştur. Bu sûre-i Celite’de de çok hikmetli kıssalar bulunmaktadır.

Bu kıssalardan biri, Zekeriyya (a.s.) ile ilgilidir. Bu hususta buyuruluyor ki: “Ey Muhammed, bu, Rabbinin kulu ve Peygamberi Zekeriyya’ya lütuf ve ih­sanın kissasıdır.” Bunu takibeden âyetlerde, Zekeriyya (a.s.)ın, çok yaşlandığı bir zamanda, kendisinden sonra yerine geçecek bir oğul vermesini Allah’tan di­lediği, Allah Teala’nın da kendisine, yaşlı olmasına rağmen, bir oğul müjdeledi­ği beyan ediliyor. Ve Zekeriyya (a.s.)a, yumuşak kalbli, muttaki, anne ve baba­sına karşı itaatkâr bir evlat olan Yahya aleyhisselamın verildiği açıklanıyor.

Sûre-i Celile’de daha sonra Meryem kıssası zikrediliyor. Meryem’in, aile­sinden ayrılıp oturdukları yerin doğu tarafına çekildiği bir sırada Meleğin gelip ona, Allah Teala tarafından, babasız olarak bir çocuk verileceğini müjdelediği, Meryem’in ise bu haber karşsında dehşetle irkildiği, fakat Meleğin, Allah Tea­la’nın bu işi böyle takdir ettiğini söylediği ve Cenab-ı Hakkın takdiriyle Hz. Meryem’in Hz. Musa’ya hamile kaldığı beyan ediliyor. Yine Hz. Meryem’in, gü­nü gelince Hz. İsa’yı dünyaya getirdiği ve bu olaydan sonra kavmi karşısında çok müşkül durumda kaldığı fakat henüz kucaktaki bir çocuk olan Hz. İsa’nın bizzat konuşarak, Allah’ın kedisini Peygamber seçtiğini söylediği açıklanıyor.

Daha sonra Hz. İbrahim’in kıssası beyan ediliyor, Hz. İbrahim’in babasını, putlara tapmaktan vazgeçip Allah’a ibadet etmeye çağırdığı ifade ediliyor. Baba­sının ona karşı çıkışı, sonunda Hz. ibrahim’in onlardan ayrılarak oradan uzaklaş­tığı açıklanıyor. Hz. İbrahim’in, kavminden uzaklaşmasından sonra Allah Te-ala’nın ona oğlu İshak’ı, İshak’a da oğlu Yakub’u ihsan ettiği ifade ediliyor.

Sûre-i Celilede daha sonra Hz. Musa’nın kıssasına kısaca temas ediliyor. Cenab-ı Hakkın Hz. Musa’ya Sina dağmın sağ tarafından nidada bulunduğu ve kardeşi Harun’un da ona yardımcı olarak Peygamber seçildiği beyan ediliyor.

Daha sonra ve yine kısaca İsmail aley hissel amin kıssası zikrediliyor. Hz. ismail’in, vaadine sadık ve kendisine kitap verilen bir Peygamber olduğu, üm­metine namaz kılmayı, zekât vermeyi emreden ve rabbinîn rızasını kazanmış bir kul olduğu beyan ediliyor.

Bundan sonra da yine kısa olarak İdris aleyhisselamın kıssası zikrediliyor. Onun da özü sözü doğru bir Peygamber olduğu ve kendisine yüce makamlar ve­rildiği açıklanıyor. Ve daha sonra da bu Peygamberlerin ardından, namazı terke-den, heva ve heveslerine uyan insanların geldiği ve onların da yaptıkları sebe­biyle cezalarını görecekleri, tevbe edip iman ederek salih amel işleyenlerin ise cennete girecekleri ve bir haksızlığa uğratılmayacaklan zikrediliyor.

Sûre-i Celile’de daha sonra, alaylı bir §ekilde: “Bana âhirette mal ve evlat verilecek.” diyen kâfirin haline dikkat çekiliyor. Bu gibi kâfirlerin, iftihar ettik­leri mallarının ellerinden alınacağı ve bunların hemen cezaya uğratı İm alarmın istenmemesi ihtar ediliyor.

Daha sona, “Allah çocuk edindi.” diyen kâfirlerin bu çirkin ve bâtıl iddia­larına dikkat çekiliyor. Ve bu korkunç iddiaların tesirinden neredeyse dağların bile çatlayacağı ve rahman olan Allah’a çocuk edinmenin asla yakışmayacağı beyan ediliyor.

Kıyamet gününde bütün yaratıkların, Allah’ın huzurunda hesap vermek üzere toplanacakları ve herkesin orada dünyada yapmış olduğu ameliyle başbaşa kalacağı beyan ediliyor ve buyuruluyor ki: “Ey Muhammed, bu Kur’an’la takva sahiplerini müjdelemen, inatlaşıp düşmanlık besleyen bir kavmi de uyarman için onu senin diline kolaylaştırdık. (Senin lisanınla indirdik.) Biz onlardan önce ni­ce nesilleri helak ettik. Şimdi onlardan herhangi birini görüyor veya sesini işiti­yor musun?

Sûre-i Celile bu âyet-i kerimelerle sona eriyor. Şimdi gelelim âeyetlerin teker teker izahına:[1]

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,

 

1- Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd.

Mukatta’a harfleri hakkında Bakara Sûresi’nin başında açıklamalar ya­pılmıştır. Burada geçen mukatta’a harfleri hakkında da özellikle şunlar zikredil­mektedir.

Bazı âlimler buradaki Kâf harfinin, Allah Teala’mn “Kebir” yani, büyük sıfatının birinci harfi olduğunu bazıları da bu harfin “Kerim” yani, cömert sıfatı­nın birinci harfi olduğunu söylemişlerdir. “Hâ” harfinin ise “Hâdî” yani, hidaye­te erdiren sıfatının birinci harfi olduğunu söylemişlerdir. “Yâ” harfinin ise “Ye­min” yani, bereket veren, kuvvetli olan sıfatının birinci harfi olduğunu veya “Hâkim” sıfatının sondan ikinci harfi yahut “Yâ men Yücîru” yani, “Ey yardıma koşan” duasının birinci harfi olduğunu söylemişlerdir. “Ayn” harfinin ise “Alîm” yani, “Bilen” sıfatının veya “Aziz” yani, “Güçlü” sıfatının yahut “Âdil” yani, “Adaletli” sıfatının birinci hari olduğunu söylemişlerdir. “Sâd” harfinin de “Sâdık” yani, “Sözünde doğru olan” sıfatının birinci harfi olduğunu söylemişler­dir.

Diğer bir kısım âlimler ise “Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd” harflerinin hepsinin, Allah tealanın yalnız bir ismi olduğunu söylemişlerdir.

Bazıları ise, “Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd” harflerinin Kur’an-ı Kerim’in isim­lerinden biri olduğunu söylemişlerdir. [2]

 

2- (Ey Muhammed, bu,) Rabbinin kulu Zckcriyya’ya lütuf ve ihsanı­nın kıssası dır.

Zekeriyya aleyhisselam, îsrailoğullanna gönderilen büyük Peygamber­lerden birisiydi. Resulullah (s.a.v.) onun hakkında şöyle buyurmaktadır:

“Zekeriyya marangozluk yapardı” (elinin emeğiyle geçinirdi.)[3]

 

3- Hani bir zaman Zekeriyya rabbine gizlice niyaz etmişti.

Zekeriyya aleyhisselam in, Allah Teala’dan kendisine çocuk vermesini niyaz ederken duasını gizlice yapması, riyadan korunması veya gizli duanın Al­lah nezdinde daha makbul olması yahut yaşlılığına rağmen çocuk istediği İçin “Saçmalamakla” suçlanacağından korkmasmdandır. [4]

 

4- Şöyle demişti: “Rabbim, kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı. Ey rabbim, şimdiye kadar sana dua edip te hiç mahzun ve mahrum olmadım. [5]

 

5- Doğrusu ben, kendimden sonra yerime geçecek yakınlarımdan en­dişelendim. Hanımımın da çocuğu olmuyor. Bana, yerime geçecek bir oğul lütfet. [6]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.