sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEVGİ KADAR ÖLÇÜ DE KADININ ZİYNETİDİR

Kasım 4, 2025 11:59
81
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Alemlerin Rabbi Olan Allah’a Mahsustur. Salat ve Selam Resul’e (sav) , Ehli Beytine ve Müslümanların Üzerine Olsun

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in buyurduğu bu hadis, farklı sahabilerden birden fazla rivayetle gelmiştir. Bunlardan biri, Muaz bin Cebel (r.a.) ile ilgilidir. Rivayet şöyledir:

Muaz (r.a.) Şam’a gitmişti. Orada Hristiyanların, ruhbanlarına ve komutanlarına secde ettiklerini gördü. Dönüşte Resûlullah’ın (s.a.v.) huzuruna geldi ve bir sevgi, saygı ifadesi olarak Efendimiz’in önünde secde etti.

Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Ey Muaz! Bu nedir?” Muaz dedi ki: “Ey Allah’ın Resûlü! Ben Şam’a gittim, orada insanların reislerine secde ettiklerini gördüm. Sen buna daha lâyıksın!” Resûlullah (s.a.v.) buyurdu: “Hayır! Eğer bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emredecek olsaydım, kadının kocasına secde etmesini emrederdim. Lakin secde sadece Allah’a yapılır.”

(İbn Mâce, Nikâh 185; Tirmizî, Rada‘ 10)

Bazı rivayetlerde, bir deve Hz. Peygamber’e secde etmiş, sahâbîler bunu görünce:

“Ey Resulullah! Sana hayvanlar bile secde ediyor. Biz de sana secde etmeliyiz.” demişlerdir.

Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.), “Bir kimse bir başkasına secde etmesini emredecek olsaydım…” hadisini söylemiştir.

-> Bu olayların ortak noktası, insanların sevgiyi ve saygıyı ilahî çizginin ötesine taşıma tehlikesine düşmesidir.İnsan kalbi, sevdiğini büyütme eğilimindedir; fakat bu büyütme bazen ulûhiyet sınırına taşar. Sahâbîlerin Hz. Peygamber’e duyduğu sevgi elbette imanın bir parçasıdır; ancak Resûlullah (s.a.v.) bu hadise ile onlara, sevginin ibadet derecesine çıkamayacağını öğretmiştir. Secde, yalnız Allah’a mahsustur. Bu uyarı, insanın kalbini tevhide çekmek, sevgiyi de haddinde tutmayı öğretmektir. Zira sevgi haddi aşarsa, tevhid zedelenir. Bu olaylar bize gösterir ki, hakiki muhabbet, sınır tanımamak değil; haddi bilmekle kemâle erer.

Bu hadis, kadının kocasına secde etmesi gerektiğini emreden bir hüküm değil, teşbih ve teşrîf ifade eden bir beyandır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), burada kocanın ailedeki konumunun büyüklüğünü anlatmak için, secde gibi en yüce bir ta’zimi örnek gösterir.

Yani anlamı şudur:

“Eğer Allah’tan başkasına secde helâl olsaydı, koca bu değerde olurdu. Ancak secde, yalnız Allah’a mahsustur.”

bu hürmet, Allah’a itaat çizgisini aşmadığı sürece makbuldür.

İmam Nevevî’nin Şerhü Müslim’inde geçen “Eğer ben bir insanın başka birine secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim” hadisini yorumlarken, bu ifadenin kadının kocasına olan hürmetinin derecesini vurgulamak amacıyla söylenmiş olduğunu belirtmiştir. Bu ifade, kadının kocasına secde etmesinin farz olduğunu göstermez; aksine, sadece kadının kocasına olan saygısının derecesini belirtir.

İslam alimleri, bu hadisi değerlendirirken, kadının kocasına olan hürmetinin, Allah’a olan kulluğunun bir yansıması olduğunu belirtmişlerdir. Örneğin, İmam Gazali, kadının kocasına olan hürmetinin, Allah’a olan itaatin bir parçası olduğunu ifade etmiştir. Benzer şekilde, İmam Şafii de, kadının kocasına olan saygısının, İslam’ın öğrettiği ahlaki değerlerle uyumlu olduğunu belirtmiştir.

Kur’an bunu şu dengeyle anlatır:

“Erkekler kadınlar üzerine kavvâmdır…” (Nisâ, 34)

Bu hadisin hikmeti, evlilikteki saygı düzenini inşa etmektir. Kadın, kocasına hürmet ettikçe aslında kendi haysiyetini korur. Koca ise bu hürmeti hak etmekle yükümlüdür; Zira Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Sizin en hayırlınız, ailesine en hayırlı olanınızdır. (Tirmizî, Menâkıb 63)

Bu iki hadis bir arada okunursa görülür ki:

Kadın itaatte incelik, Erkek adalette vakar taşırsa, ailede rahmet nizamı doğar.

Birçok kimse bu hadisi sadece kadına hitap sanır; hâlbuki bu söz erkekleri de uyarır.

Çünkü “kadının secde edecek kadar büyük hakkı olan koca” ifadesi, -böylesine bir hakkı hak eden erkek olmayı da zorunlu kılar.-

İmam Nevevî, Şerhu Müslim’de şöyle der:

“Resûlullah (s.a.v.) bu hadisiyle secdenin yasaklığını pekiştirmiştir. Aynı zamanda kocanın hakkının büyüklüğüne dikkat çekmiştir. Bu, kadının zilletine değil; evin nizamına işarettir.”

}Bugün birçok evlilik, bu iki dengeyi karıştırdığı için yıkılmaktadır:

Biri “itaat” diyerek kadının ruhunu bastırır,

diğeri “özgürlük” diyerek düzeni yıkar.

Halbuki İslam, hürmetin kaynağını özgürlükte, özgürlüğün kaynağını da hürmette bulur.

Selam ve Dua ile

Yazarın Diğer Yazıları
Ekim 14, 2025 11:59
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.