TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA MERYEM SURESİ 26. VE 30. AYET-İ KERİMELER
26- Ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer birini görürsen, “Rahman olan Allah’a konuşmama orucu adadım. Bugün kimseyle konuşmayacağım.” de.
Hz. Meryem’in doğum yapmasından sonra, aşağı taraftan ona seslenenin kim olduğu hakkında İki görüş zikredilmektedir.
Said b. Cübeyr, Dehhak, Amr b. Meymun, Süddî, Katade ve İbn-i Abbas, burada Hz. Meryem’e seslenenin, Cebrail aleyhisselam olduğunu ve Meryem’e vadinin alt tarafından seslendiğini söylemişlerdir.
Mücahid ve Hasan-ı Basrî’den nakledilen diğer bir rivayete göre ise burada Hz. Meyem’e seslenen Hz. İsa’dır. Taberi bu görüşü tercih etmiştir.
Bazı müfessirler: “Rabbin alt tarafından bir ırmak akıttı.” ifadesini: “Rabbin sana şerefli bir çocuk bahşetti.” şeklinde izah etmişlerdir. Taber ise: “Rabbin alt tarafından bir ırmak akıttı.” şeklindeki izahı tercih etmiştir.
Allah Teala, Hz. Meryem’e, yakınından akan bir su ve kuru bir hurma ağacından hurma vermiş, ona, yeyip içmesini ve çocuğuna iyi bakmasını emretmiş, insanların dedikodusuna üzülmemesi için de “Konuşmama orucu tuttuğunu” söylemesini emretmiştir. [1][29]
27- Meryem İsa’yı yüklenerek kavmine getirdi. Kavmi hayretler içinde şöyle dediler: “Ey Meryem, doğrusu sen görülmemiş bir iş yaptın.” [2][30]
28- Ey Harun’un kizkardcşi Meryem, senin ne baban ahlaksız, Hje de annen iffetsizdi.
Allah Teala, Hz. Meryem’e verdiği nzıklardan yeyip içmesini, kendisine verdiği çocuktan dolayı sevinmesini ve kendisini kınayacak olanlara cevap vermemesini bildirdikten sonra, Hz. Meryem bu ilahi emirlere boyun eğmiş ve çocuğunu alarak kavminin yanına dönmüştür. Fakat onu gören kavmi, bekâr bir kızın, karşılarına bir çocukla çıkmasını çok garip karşılamışlar ve ona “Ey Meryem, doğrusu sen çok tuhaf bir iş yaptın. Ey Harun’un kızkardeşi sen, temiz bir ailedensin. Ne baban kötü bir kimseydi, ne de annen iffetsizdi. Şimdi senin bu halin nedir?” diye ona sorular sormaya başladılar.
Âyet-i Kerime’de Hz. Meryem’in kavminin ona: “Harun’un kızkardeşi” diye hitabettiği beyan edilmektedir.
Bazı âlimlere göre İsrailoğullan, her saliha kadına “Harunun kızkardeşi” şeklinde hitabederlermiş. Bazılarına göre, burada kastedilen Harun, Hz. Musa’nın kardeşi olan Hanın değildir.
Bazılarına göre de, buradaki Harun’dan maksat, Hz. Musa’nın kardeşi olan Harun’dur. Hz. Meryem Hz. Harun’un soyundan geldiği için ona “Harun’un kızkardeşi” denmiştir. [3][31]
29- Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. “Biz, beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?” dediler.
Kavmi Meryem’e bu sözleri söyleyince Meryem onlara, “Konuşmama orucu tuttuğunu ve dolayisiyle kendileriyle konuşamayacağını beyan etmiş buna rağmen kavmi onu konuşturmakta ısrar etmiş Meryem de henüz kucağında bir çocuk olan Hz İsa’ya işaret ederek onunla konuşmalarını istemiş, onlar ise Hz. Meryem’in kendilerini alaya aldığını sanmışlar ve “Biz, beşikteki bir çocukla nasıl konuşabiliriz?” demişlerdir.
Hz. Meryem, kucağındaki bebeğin kavmiyle konuşabileceğini, Allah Teala’mn kendisine ilham etmesiyle veya yolda gelirken Hz. İsa’nın konuşmasıyla yahut Cebrail’in onun konuşabilceğini haber vermesiyle bilmişti. [4][32]
30- İsa (Allah’ın kudretiyle dile gelerek) şöyle dedi: “Şüphesiz ben, Allah’ın bir kuluyum, O bana kitap verdi. Ve benî Peygamber yaptı. [5][33]