sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

BEŞİR B. AKRABE EL-CÜHENİ (R.ANH)

Kasım 21, 2025 11:59
9
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

BEŞİR B. AKRABE EL-CÜHENİ

(Radiyallahu anh)

Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah azze ve celle’ye mahsustur. Salat ve selam O’nun habibi müminlerin örneği ve önderi, yaşayan Kur’an kendisine uyulmadığı sürece kurtuluşun mümkün olmadığı son Peygamber Hz.Muhammed (s.a.v)’e O’nun ehli beytine, sahabesine ve bütün müminlerin üzerine olsun…

Muhammed (s.a.v) babası, Aişe (ra) ise annesi.

Ey Beşir ne güzel baba! Ey Beşir ne güzel anne!

Beşir b. Akrabe, Cüheyne kabilesine mensuptur. Babası büyük sahabi Akrabe (radıyallahu anh)’tır. Allah ve Rasulünü Beşir’e sevdiren odur. Onun kalbine iman tohumlarını eken ve yeşermesini sağlayan odur. Küçük yaştan itibaren tevhit dini inancına göre onu yetiştiren odur.

Bir gün Akrabe el Cüheni Rasulullah (s.a.v)’e gelmişti. Yanında Beşir de vardı. O da Rasulullah (s.a.v)’in nurundan istifade etmek için gelmişti. Beşir nice defalar babasının elbisesinden tutmuş ve kendisini Rasulullah (s.a.v)’in hidayet meclislerine götürmesini istemişti. Babasıda onu kırmamış dediğini yapmıştı.

Akrabe el Cüheni Rasulullah (s.a.v)’in meclisinde diğer Ashab-ı Kiram ile birlikte oturmuşlar başlarının üzerinde kuş varmış gibi pür dikkat ve pür edep O’nun tatlı sözlerini dinliyorlardı.

Yine birgün Rasulullah (s.a.v)’in meclisinde otururken Rasulullah (s.a.v)

“Ey Akrabe yanındaki bu çocuk kim?”  diye sordu. Akrabe:

“O benim oğlum. İsmi Bahîr.” Rasulullah (s.a.v):

“Gel ey Büheyr” buyurdu.

Bahir:

“Buyur ya Rasulullah” dedi ve tam bir edeple Rasulullah (s.a.v)’in yanına oturdu. Rasulullah (s.a.v) onun başını okşadı, onun için hayır dua etti ve:

“Senin adın Beşir”(1) buyurdu. Akrabe:

“Ya Rasulullah! Oğlum Beşirin dilinde bir tutukluk var.” Dedi Rasulullah (sav):

“Ey Beşir, ağzını aç” buyurdu. Beşir ağzını açtı, Rasulullah (sav) de onun ağzına üfürükle tükürdü. Beşir’in dilindeki tutukluk derhal gitti. Rasulullah (sav)’in tükürüğünün bereketiyle Beşir fasih konuşan kişilerden biri oldu ve bütün hastalıklardan beri oldu.

Beşir yaşlandığında Rasulullah (sav)’in elinin temas ettiği saçlar dışında başındaki bütün saçlar ağardı. Resulullah (sav)’in bir mucizesi olarak onlar ağarmamıştı.

İşte el- Kenani el- Filistini olarak tanınan Ebu’l Yeman Beşir budur.

Babası Uhud gazvesine iştirak etti. Kureyş müşrikleri o gazvede Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlardı. Amma Allah kafirler istemese de nurunu tamamlamayı murad ediyordu.

Rasulullah (sav) sahabeden bir kısmını “Okçular Tepesi” olarak bilinen yere yerleştirdi ve onlara:

“Galip de gelsek mağlup da olsak benden bir emir gelmedikçe yerinizden ayrılmayacaksınız. Şu vadiden düşman atlıları arkamıza dolaşıp bizi kuşatabilirler, oklarınızla onları buradan geçirmeyin. Çünkü at, oku yeyince ilerleyemez” buyurdu.

Başlangıçta zafer Müslümanlardaydı. Okçular zaferi görünce tepeden indiler. Onların tepeyi terk ettiğini gören Halid b. Velid, Müslümanları arkadan kuşattı ve muvakkat zafer Kureyş’e geçti.

Akrabe düşman süvarilerinin Rasulullah (sav)’e yöneldiğini gördü. Var gücüyle savaşıyordu. Sonunda derin bir yara aldı ve diğer şehit olanlarla birlikte oda şehit oldu.

Rasulullah (sav) onlar hakkında

“Şehadet ederim ki sizler Allah katında şehitsiniz.” Buyurdu.

Rasulullah (sav) harp meydanındaki şehitleri araştırıyordu. Babasının cesedine kapanmış hıçkıra hıçkıra ağlayan bir çocuk gördü. Çocuğa;

“Neyin var ey çocuk?” diye sordu. Çocuk:

“Babam şehit oldu. Ondan başka beni himayesine alacak kimsem yok” dedi. Bunun üzerine RasulAllah (sav):

“Ey çocuk, Muhammed’in baban, Aişe’nin de annen olmasını ister misin? dedi. Çocuk:

“Evet isterim ya ResulAllah! Sen babamdan, Aişe’de annemden daha hayırlıdır. Dedi.

Beşir bu hadiseden sonra büyük bir imanla yaşadı.

Zira Allah (cc) ona baba olarak Muhammed (sav)’i, ana olarak da Aişe (ra)’yı lütfetmişti.

Beşir RasulAllah (sav)’den hiç ayrılmadı ve O’nun getirdiği hidayeti bir sonraki nesillere nakletti. Buhari Tarihinde onun hayat hikayesini anlatmıştır.

Rasulullah (sav)’den şu hadisi nakletmiştir:

“Kim (başkalarının kusurlarını teşhir edip) duyurursa Allah da (onun kusurlarını) duyurur. Kim de riya yaparsa Allah da onun riyasını ortaya çıkarır.”

Ömer b. Abdulaziz ona Filistinin Remle şehrinde valilik görevi vermişti. Emin, dürüst ve samimi bir yöneticiydi.

Hicretin seksen beşinci yılında Beşir (ra)’ın Rabbine mülaki olma zamanı gelmişti. Babası Muhammed (sav) ve annesi Aişe (ra)’ya kavuşma zamanı gelmişti. Babası Akrabe’ye ve Annesi Ümmü Beşir’e vasıl olma zamanı gelmişti. Sahabe-i Kiramla buluşma zamanı gelmişti.

Şems köyünde çocuk sahabinin bedeni kefene büründü ve Filistin topraklarına defnedildi.

Filistin’lilere müjdeler olsun…

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.