sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA CASİYE SURESİ 27. VE 37. AYETLER ARASI

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA CASİYE SURESİ 27. VE 37. AYETLER ARASI
01.01.2024
195
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

27- Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Kıyamet kopacağı gün, işte o gün batıl sözlere uymuş olanlar hüsranda kalırlar.

28- O gün her ümmeti Allah’ın huzurunda diz çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kitabını almaya çağırılır: “Bugün size işlediğinizin karşılığı verilecektir.”

29- İşte kitabımız aleyhinize konuşuyor, gerçeği söylüyor. Çünkü biz yaptıklarınızı yazıyorduk..

Şu halde mülkünde bulunan herşeye O egemendir. Mülkündeki herşeyi O yaratmıştır. Mülkündeki canlı ve cansız varlıkları varetmeye, yeniden yapmaya O’nun gücü yeter.

İNKARCILARIN KORKUNÇ AKİBETİ

Sonra surenin akışı kuşku duydukları kıyamet gününden bir sahne sunuyor.

Daha birinci ayette, batıl taraftarlarının akıbeti vurgulanıyor. Onlar geleceğinden kuşku duydukları bugünde hüsrana uğruyorlar. Sonra ifadeler arasından bakıyoruz ve birden dehşet verici genişlikte bir meydan çıkıyor karşımıza. Bütün kuşaklar bu gezegen üzerindeki uzun-kısa yaşamlarını tamamlamış ve şimdi de bu meydanda toplanmışlardır. Ümmet ümmet ayrılıp dizi üstü çökerek korkunç hesaplaşmayı beklemektedirler. Hiç kuşkusuz bütün insanların tek bir alanda toplanarak oluşturduğu dehşet verici kalabalık korkunç bir sahnedir. Orada bulunanların tümünün dizüstü çökmüş bulunmasının oluşturduğu manzara korkunçtur. Bundan sonra hesaplaşmanın başlayacak olması da büsbütün dehşet vericidir. Her şeyden önce, kullarına nimetler bahşeden, onlara sayısız lütuflarda bulunan, ama şu alanda toplanmış bulunanların çoğunun nimetlerine şükretmediği, lütuflarını anlayamadığı caydırıcı ve karşı konulmaz güce sahip yüce Allah’ın huzurunda toplanılmış olması sahneyi daha bir korkunçlaştırıyor, insanı dehşete salıyor.

Sonra şu dizüstü çökmüş, dehşetten donakalmış ve boğuk boğuk soluyan bu ölgün kalabalığa şöyle sesleniyor:

“Bugün size işlediğinizin karşılığı verilecektir. İşte kitabımız, aleyhinize konuşuyor, gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yaptıklarınızı yazıyorduk.”

Böylece hiçbir amellerinin unutulmayacağını veya kaybolmayacağını anlıyorlar. Hem nasıl olabilir ki, herşey yazılıyken, hiçbir şey Allah’ın bilgisinin kapsamının dışında kalmazken, ondan gizlenemezken?

Sonra değişik kuşaklardan ve farklı ırklardan oluşan bu kalabalık, bu milletler topluluğu iki gruba ayrılıyor. Yığınlarca insan iki gruba bölünüyor: Müminler ve kafirler… Allah katında sadece bu iki bayrak ve sadece bu iki grup geçerlidir. Allah’ın taraftarları (Hizbullah)… Ve şeytanın taraftarları (Hizbuşşeytan)… Bunun dışındaki tüm milletler, mezhepler, ırklar ve ümmetler bu iki gruba katılıyorlar:

30- İnanıp iyi işler yapanlara gelince; Rabbleri onları rahmetinin kapsamına alır. İşte apaçık kurtuluş budur.

Uzun bekleyişten, sıkıntıdan, ızdıraptan kurtulmuşlardır. Ayet-i kerime bu tatlı havayı biran önce yapmak için onların işini çabucak ve kolayca sonuçlandırıyor.

Sonra bakışlarımızı -cümleler arasından- diğer gruba çeviriyoruz. Bir de ne görelim? Uzun uzun azarlanıyorlar. Rezil edici şekilde her şeyleri ortaya dökülüyor, teşhir ediliyor. En çirkin sözleri, en iğrenç davranışları hatırlatılıyor:

31- Ancak kafirlere gelince: Ayetlerim size okunurdu, fakat siz büyüklük tasladın:z ve suçlu bir toplum oldunuz değil mi?

32- Allah’ın va’di gerçektir. “Kıyamet gününün geleceğinden şüphe yoktur” dendiği zaman; “Kıyamet nedir bilmiyoruz” demiştiniz ha?!

Şimdi durumu nasıl görüyorsunuz? Gerçeği nasıl tadıyorsunuz? Ayetlerin akışı, bu felakete uğrayanların başına gelenlerin bir kısmını anlatmak üzere onları biran için kendi hallerine bırakıyor:

33- Yaptıklarının kötülükleri onlara göründü ve alay edip durdukları şey onları kuşattı.

34- Onlara denildi ki: “Siz bu günümüze kavuşacağınızı nasıl unutmuşsanız, biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur.”

35- Böyledir, çünkü siz Allah’ın ayetlerini eğlence yaptınız; dünya hayatı sizi aldattı.

Sonra ayetlerin akışı, rezil etmek, azarlamak, önemsizliklerini, basitliklerini ve elem verici akıbete uğrayacaklarını vurgulamak üzere yeniden onlara dönüyor. Bunun ardından, son olarak varacakları akıbet duyurulduktan sonra üzerlerine perde iniyor. Onlar bir daha çıkmamak, mazeretleri kabul edilmemek ve hoş tutulma istekleri geri çevrilmek üzere cehennemde kendi hallerine bırakılıyorlar. : ,

“Artık bugün onlar ne ateşten çıkarılırlar ve ne de özürleri kabul edilir.”

Sanki biz bu ifadelerin yankısı arasında son kez kapanan kapıların çıkardığı gıcırtı sesini işitiyor gibiyiz. Artık sahne kapanmıştır. Bundan sonra değişiklik yapma, yeniden düzenleme imkanı kalmamıştır.

ÖVGÜNÜN MUTLAK SAHİBİ

Bu derin etkili sahnenin ardından surede son kez Allah’ı övme, O’nu yüceltme sesleri yankılanıyor:

36- Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve bütün alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

37- Göklerde yerde ululuk, yalnız O’na aittir. O, üstün iradelidir, her yaptığını bir hikmete göre yapar.

Her tarafta Allah’ı övme sesleri yankılanıyor. Göğü ile, yeri ile, insanı ile cinni ile, kuşu ile, hayvanları ile, içindeki canlı cansız varlıkları ile bütün varlık alemi üzerindeki tek ve ortaksız Rabblığı duyuruluyor. Buna göre bütün varlıklar tek bir Rabbin gözetimi altındadırlar. Onları yöneten ve gözeten sadece O’dur. Gözetim ve yönetiminden dolayı O’na hamdolsun.

Her tarafta Allah’ı ululama sesleri yükseliyor. Bu varlık alemini bütünüyle kaplayan Allah’ın sınırsız büyüklüğü duyuruluyor. Böylece bütün büyükler küçülüyor. Bütün zorbalar bir kenara fırlatılıyorlar. Bütün azgınlar, varlık alemini kaplayan bu sınırsız büyüklüğe teslim oluyorlar.

Büyüklüğü ve Rabblığı ile birlikte O, herşeye gücü yeten üstün iradelidir. Herşeyi düzenleyen hikmet sahibidir: “O, üstün iradelidir, her yaptığını bir hikmete göre yapar.” Ve alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.