sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

DÖN ARTIK RABBİNE 2

18.06.2020
1.025
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Kendi varlığına insanın şahit tutan Allah Celle Celalühü’ya sonsuz hamdü senalar olsun. Salat ve Selam Marifetullah bilgisinin Muallimliği yapan örnek ve önderimiz Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e Âline, Ashabına ve kıyamete kadar imanlarını zulme ve şirke bulaştırmamanın gayreti içinde bulunan tüm dünya Müslümanlarının üzerine olsun inşaAllah.

 

Yeryüzünde insanoğlu için en büyük mesele Allah’ı bilmek ve tanımak meselesidir.

 

Rasulullah(sav) buyurdu ki; “Ben ve Benden önceki Peygamberlerin en önemli ikrar ve çağrısı bir olan, eşi ortağı bulunmayan, Allah’tan başka İlah yoktur sözüdür” (Tirmizi)

 

Peygamberlerin müşterek davası Allah’ın birliği ilkesinin gönüllere yerleşmesi, Oradan da günlük hayata yansıması ve kıyamete dek her yerde ve her zaman da gündemde kalmasıdır.

 

Hz. İbrahim Aleyhisselam da kavmine bunu anlatmaya çalışmıştır;

 

“İbrahim’de ve onunla beraber olanlar da sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır.Onlar kavimlerine demişlerdi ki biz sizden ve Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız sizi tanımıyoruz. Sizi bir tek Allah’a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir.” (Mümtehine 4)

 

Ayet-i kerime de siz Allah’a inanıncaya kadar demiyor, Siz Allah’ın birliğine ve onun yetkilerini ortak koşmayı terk edinceye kadar denilmektedir.

 

Demek ki bu toplum Allah’ı inkar etmiyor fakat Allah’a ait sıfatları başka varlıklara da veriyor. Bunun ne olduğu fark eder mi sizce? Bir heykel yada bir insan olması, bir koltuk ya da bir araba olması fark etmez sonuç aynı der.

 

Eğer ki o insanlar Allah’tan başkasından yardım istiyorsa Allah’tan başkasının kendisinin yönetebileceğini iddia ediyorsa, Allah’tan başkasını razı etmeye çalışıyorsa o kişi, ya da o toplum Allah’a şirk koşuyor demektir.

 

Akıl hastası olan insanlar, konuşurken onlara bakış açımız şöyledir. Boş gerçek olmayan sözler konuşabilir diyebiliriz.

 

Peki aklı olan bu insanlara ne diyeceğiz konuşurken Allah’ın razı olmadığı bir şekilde konuşuyor, yaşarken Allah’ı yanlış tanıdığı için koca bir hayatı da yanlış yaşıyor. İslam’la ilgili bir mevzu ortaya geldiğinde nefsinden delilsiz kaynaksız konuşuyor, peki aklı olan ama bunu kullanmayan insanlara ne demeli, ne anlatmalı?

 

Onu yaratan Rabbinden uzak yaşadığını gaflette olduğunu hadi anlatalım ilk ayet; “Oku Yaratan Rabbinin adıyla oku.”

 

Okuyoruz Allah’ın kitabını dinliyoruz helak olan kavimleri, yaşıyoruz günler ve seneler geçtikse o helak olan insanların başlarına gelen musibetleri, sel, heyelan, veba, hastalık, salgınlar toplu toplu helaklar yaşıyoruz önce bir korkup ürperip sonra da Allah’a yöneliyoruz. Ama salgın hastalık depremler bitince sanki hiç öyle bir musibet yaşamamış gibi gene aynı isyan, şirk dolu o bataklıkta olan hayatımıza geri dönüyoruz.

 

İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek ayakta iken bize dua eder durur. Fakat ondan sıkıntısını bir sıkıntı için bize dua etmemiş kendilerine dokunan bir sıkıntı için bize dua etmemiş gider. Eski sapıklığına devam eder. İşte o haddi aşan müşriklere yaptıkları ameller böyle süslü gösterilmektedir’.(Yunus 12)

 

“de ki Allah her şeyin Rabbi iken ondan başka Rab mı arayacağım” (Enam 164)

 

Evet Allah’tan başka Rabler aradık, düğünlerde, cenazelerde, törenlerde, siyasette, ekonomide, sosyal hayatta Allah’tan başka kanun koyan hüküm belirleyen Rabler aradık onları razı etmeye çalıştık onlara yönelip meylettik, yine de Allah’a yönelemedik.

 

“Yoksa Allah için vermediği halde sanki dinmiş gibi kanunlar koyan ortaklar mı edindiler? Eğer o hüküm kelimesi olmasaydı muhakkak aralarında hüküm verilir işleri bitiriliverilirdi. Şüphesiz zalimler için acılı bir azap vardır.” (Şura 21)

 

Rabbim inşaAllah kendisine yönelen ve cennetine giren kullarından  eylesin inşaAllah.

 

“İşte size vaad edilen cennet ki Allah’a yönelen emirlerine riayet eden görmediği halde Rahmandan korkan ve Allah’a yönelmiş bir kalp ile gelen kimselere mahsustur. Şimdi selam ve selametle oraya girin. İşte sonsuzluk günü budur. Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır.” (Kaf 32-35)

 

Velhamdulillahi Rabbil Alemin

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.