EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA HUD SURESİ 53. VE 58. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
53- “Ey Hûd” dediler. “Sen bize apaçık bir belge (mucize) (58) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz.”
54- “Biz: ‘Bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır’ (demekten) başka bir şey söylemeyiz.”(59) Dedi ki: “Allah’ı şahid tutarım,(60) siz de şahidler olun ki, gerçekten ben, sizin şirk katmakta olduklarınızdan uzağım;”
55- “O’nun dışındaki (tanrılardan) .(61) Artık siz bana, toplu olarak dilediğiniz tuzağı kurun, sonra bana süre de tanımayın.”(62)
56- “Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. O’nun, alnından yakalayıp denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir(63) (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.) “
57- “Buna rağmen yüz çevirirsiniz, artık size kendisiyle gönderildiğim şeyi tebliğ ettim. Rabbim de sizden başka bir kavmi yerinize geçirir. Siz O’na hiç bir şeyle zarar veremezsiniz.(64) Doğrusu benim Rabbim, her şeyi gözetleyip koruyandır.”
58- Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hûd’u ve onunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli-ağır bir azabtan kurtardık.
AÇIKLAMA
58. Yani, “Sen bize, Allah tarafından gönderildiğini ve sunduğun mesajın hak olduğunu kesin olarak ispatlayacak apaçık bir beyyine getirmedin”.
59. Yani, “Öyle görünüyor ki sen bir ilaha yahut ilaheye veyahut da bir azize edepsizlik etmişsin. Bu yüzden olacak onların hışmına uğrayarak çıldırmış, daha önce şeref ve onurla dolaştığın aynı caddede kötülenmiş, alçaltılmış ve taşlanmış bir vaziyettesin.”
60. Bu, Hz. Hud’un (a.s) kendilerine apaçık bir beyyine getirmediği yolundaki itirazlarına bir cevaptır: “Sizin iddianıza bakılırsa benim Allah tarafından gönderildiğime dair hiçbir delilim yok. O Allah ki, yarattığı kainatında ne olup bitiyorsa herşeye tanıklık etmekte (haberdar olmakta) ve size bildirdiğim hakikatlerin mutlak olarak doğru olduğunu göstermek üzere alemde olup biten şeyleri birer ayet biçiminde önünüze sunmaktadır. Tüm bu kevni ayetler, sizin tanrılarınız hakkında iddia ettiğiniz şeylerin tümüyle batıl olduğunun ve hiçbir hakikat belirtisine sahip bulunmadığının kesin kanıtıdır.
6l. Bu, onların “Biz senin sözünle tanrılarımızdan vazgeçecek değiliz…” şeklindeki diretmelerine karşı Hz. Hud’un (a.s) verdiği cevaptır ve şunu içerir: “Şunu iyi bilin ki ben de sizin Allah’a karşı edindiğiniz ilahlarınızdan nefret ediyorum”
62. Bu da “tanrılarımızdan biri seni fena çarpmış…” şeklindeki iddialarına Rasul’ün verdiği cevaptır. (Yunus: 7l’le karşılaştırın.)
63. Yani, Rabbim ne eylerse hep doğru eyler, güzel eyler. Çünkü, O’nun işleri doğrudur, adildir; verdiği hükümler bütünüyle hak ve adalet üzeredir. Dolayısıyla benimle olan çatışmanızda asla başarılı olamayacaksınız. Çünkü siz hak yoldan sapmışsınız ve kötülükte boğulmuşsunuz; oysa ben hak yoldayım.
64. “… Ne de sana inanmaya niyetimiz var” şeklindeki inatçı direnişe karşı Rasul’ün cevabıdır.