sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

RABBİNİN KATINDA BİR GÜN SAYDIKLARINIZDAN BİN YIL GİBİDİR!!!

07.07.2020
703
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd alemlerin Rabbi Allah’a salat Hz. Muhammed’e (sav) selam tüm Mü’minlerin üzerine olsun.

Kıyamet dedik, dehşet dedik, korunmak dedik…

Peki bitti mi, tabi ki bitmedi. Bizler burada ne kadar da anlatmaya çalışsak bitiremeyiz ve tam da vakıf alamayız kıyametin dehşetini anlatmaya. Bizlerin yapmak istediği bir nebze de olsa Kıyamet denilince fikrimizin, ilmimizin olması ve hayatımıza yansımasıdır.

 

Kıyamet, Allah inancından sonra İslam’ın iki temel inancı olan Ahiret hayatının ilk aşamasıdır. bundan sonra ise sırasıyla tekrar dirilme, haşr, hesap, mizan, sırat, cennet ve cehennem olayları gelecektir. Bu nedenle kıyamet gününe inanmak demek ahiret demek sadece dünyanın yok olması değil akabinde sorgu, sual, cennet ve cehennemin bulunduğunu bilmek iman etmek ve hazırlık yapmaktır. O kadar önemli olaydır ki bu kıyamet olayı Kur’an ve Sünnette üstüne basıla basıla anlatılmış ve uyarı üstüne uyarı gönderilmiştir kullara.

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

 

“Kıyamet kesin olarak gerçekleşecektir.” (Hicr-85)

 

“Şüphe götürmeyen bir olatdır.”(Hac 7)

 

“Alametleri belirmiş” (Muhammed 18)

 

“Yaklaşmıştır.” (Kamer 1)

 

“Ancak bir göz kırpması gibi hatta daha yakındır” (Nahl 77)

 

“Kafirler bu günden devamlı bir şüphe içindedirler.” (Hac 55)

 

“Yalanlarlar” (Furkan 11)

 

“Onun ağırlığına ne gökler ne de yer dayanabilir, ansızın gelir.” (A’raf 187)

 

“Sarsıntı korkunç bir şeydir.” (Hac 1)

 

“Belalı ve acı bir saattir.” (Kamer 46)

 

Bunun gibi bir çok ayette kıyamet gününün dehşeti anlatılmış ve başka ayetlerde ise bu güne inanmanın ve yalanlamanın sonucu bildirilmiştir.

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

 

“Daha doğrusu onlar, kıyamet gününü yalanladılar. Biz kıyamet gününü yalanlayanlara, alev alev yanan bir ateş hazırladık” (Furkan 11)

 

Bu ayetin Tefsirinde İmam Taberi (Rh.a.);

“Allah(cc)’a ortak koşan bu insanlar, getirdiğin Hakka’a karşı çıkan bu müşrikler, senin yeyip içmenden ve çarşıda gezip dolaşmandan dolayı, seni inkar etmediler. Onlar öldükten sonra dirilmeyi yalanladıklarından seni inkar etmediler. Onlar öldükten sonra dirilmeyi yalanladıklarından seni yalanladılar.” Demiştir.

 

Bugün de Allah’a ve Rasulune itaate davet eden davetçilere aynı tarzda bir karşı gelme var. Peygamberi metodu izleyen herkesin başına da bu gelecektir. İşte Allah(cc) Nebisini böyle teselli etmiştir. Onlar seni değil aslında ahireti reddediyorlar yalanlıyorlar. Bugün de aynı şekilde Tevhid çağrısına kulak vermeyenler davetçiyi değil ahireti ve kıyameti yalanlamaktadırlar. Bu önemli olayları yalanlamamak için kıyamet ve ahiret konusu da ilmimizi arttırmalı, aklen ve kalben mutmain olmalıyız. Olmalıyız ki ateşe girenlerden olmayalım.

 

Hadislerde de kıyamet bize anlatılmıştır. Hz. Aişe (ra) anlatıyor;

 

“Ateşi hatırlayıp ağladım. Rasulullah (sav), niye ağlıyorsun diye sordu. Ben cehennemi hatırladım da onun için ağladım, siz kıyamet günü ailenizi hatırlayacak mısınız dedim. Rasulullah (sav);

  1. Mizanın yanında; tartısı ağır mı hafif mi öğreninceye kadar, sahifelerin uçuştuğu zaman.
  2. Kendi defteri nereye düşecek öğreninceye kadar; sağına mı, soluna mı yoksa arkasına mı?
  3. Sıratın yanında; Cehennem’in iki yakası ortasına kurulunca; bunu geçinceye kadar” buyurdu. (Ebu Davud – Sünen)

 

Kıyamet çok yakın, aslında çoğumuz bunun farkındayız. Aklen de biliyoruz. Ama maalesef kalpler de yakın iman olmadığı için hazırlık yok. sanki bu zaman kadar gelmedi bundan sonra da gelmez ya da gelse de ben görmem diye düşünüyoruz. Hakikate bakalım…

 

Rasulullah (sav) “Ben kıyametle böyle gönderildim” dedi. (Orta ve baş parmaklarını gösterdi.) (Buhari, Müslim)

 

Fakat müşrikler bu zamanı kendilerindeki zaman zannettiler, kıyamet kendi hesaplarına göre kopmayınca;

Bizi korkuttuğun azap nerde?..

 

Nerede yakın dediğin kıyamet?

 

Demeye başladılar. Tabi ki soru kıyamet olunca cevap da Allah (cc)’dan gelecektir. Çünkü Cibril Hadisi diye bilinen uzun hadisin sonunda da Allah Rasulune Cebrail (as) Kıyamet ne zaman kopacak diye sorduğunda “Sorulan sorandan daha bilgili değildir.” Cevabını vermiştir. Evet, Rasulullah (sav) bilmiyordu zamanını O’na Allah azze ve celle o gün o müşriklerin sorularını cevapsız bırakmadı ve bugün de aynı soruyu soran ya da bu konuda şüpheye düşen imanını zedelemiş ve belki de yok etmiş zihniyetlere şöyle buyuruyor;

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

 

“İnsan önündekini inkar etmek istiyor, kıyamet ne zaman diyor. ” (Kıyamet 5-6)

 

“Senden başlarına acele azap getirmeni istiyorlar. Yüce Allah sözünden asla caymayacaktır. Rabbinin katında bir gün saydıklarınızdan bin yıl gibidir.” (Hac 47)

 

“Kıyamet gününün bilgisi şüphesiz Allah katındadır.” (Lokman 34)

 

“De ki; O’nun bilgisi şüphesiz Allah katındadır. Onun vaktini kendisinden başkası açıklayamaz.” (A’raf 287)

 

“Kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Senin neyine gerek onun zamanını bildirmek. Onun hidayeti ancak Rabbine aittir.” (Naziat 42-44)

 

Birçok ayette geçmiş ümmetlerin halleri anlatılır ve onlarında kendilerini yalnızca Allah(cc)’a kulluğa davet eden Peygamberlerine aynı şekilde bizi tehdit ettiğin azap hani nerde diye sormuşlardır. Bu sorularından sonra birçoğu da helak olmuşlar ve azaba uğramışlardır. Tabii azap gelirken kimleri yağmur bulutu zannetmişlerdi.

 

Peki ya bizler? Muhammed Ümmetiyiz diye kendimizle övünüyoruz da kıyametin dehşetinden bu övgüyle kurtulabileceğimizi mi zannediyoruz. Balın bu beklentimizin aslı neymiş?

 

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

 

“Deki; ey insanlar! Ben sizin için açık sözlü bir uyarıcıyım sadece. İman edip iyi amel işleyenler için bağışlanma ve onurlu rızık vardır.

 

Ayetlerimizi gözden düşürüp etkisiz bırakmak için birbirleriyle kıyasıya yarışanlar ise CEHENNEMLİKTİRLER!” (Hac 49-50-51)

 

İşte tüm Peygamberlerin olduğu gibi bizim peygamberlerimizin (sav)’de gönderiliş misyonu budur. UYARI!!!

 

Ümmeti olmak demek, Peygamberin dediğin kişinin getirdiği uyarılara kulak vermek ve ayette de belirtildiği gibi iyi ameller işlemek ve ayetleri anlayıp, anlaşılması için yarışmaktır. Eğer ki kötü ameller işler de ayetlerin anlaşılmaması için yarışanlardan isek Hz. Muhammed (sav)’in Ümmeti olduğumuzu dille söylememiz bizi kurtarmayacak. Allah (cc) muhafaza eylesin, ayetin sonunda da belirtildiği gibi cehennemlik yapacaktır.

 

Rabbim bizlere o dehşetli günde korunabileceğimiz itikadi ve amelleri yaşamayı nasip etsin…

 

Velhamdulillahi Rabbil Alemin…

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.