EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NAHL SURESİ 60. VE 65. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
60- Ahirete inanmayanların kötü örnekleri vardır, en yüce örnekler ise Allah’a aittir. O, güç sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
61- Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstün (yeryüzünde) canlılardan hiç bir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler.
62- Onlar, Allah’a, hoşlarına gitmeyen şeyleri uygun görürler, dilleri de yalan olarak en güzel olanın ‘kendilerinin olduğunu’ düzmektedir. Hiç şüphesiz ateş onlar içindir ve hiç şüphesiz onlar, (cehennemde) öncülerdir.
63- Andolsun Allah’a, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü-göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acıklı bir azab vardır.
64- Biz Kitab’ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavime rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.(53)
65- Allah gökten su indirdi, ölümünden sonra yeri onunla diriltti; işitebilen bir topluluk için bunda gerçekten bir ayet vardır.(53/a)
AÇIKLAMA
53. Yani, “Bu kitap onlara, babalarının ve atalarının bâtıl inançlarının neden olduğu ve onları bir çok gruba bölen ihtilafları çözmeleri için bir fırsat vermiştir. Onlar Kur’an tarafından sunulan Hak üzerinde birleşebilirler, fakat bu akılsız insanlar, kendilerine nimet geldikten sonra da daha önceki durumlarını tercih ederek azap ve cezaya uğrayacaklardır. Diğer taraftan sadece bu Kitab’a inananlar doğru yolu bulacak ve Allah’ın lütuf ve nimetine mazhar olacaklardır.”
53/a. Yani, “Eğer Hz. Peygamber’in (s.a) davetini dinleyip bu ayetleri dikkatlice gözleseydiniz tüm kalbinizle: ‘Bu ayetler onun davetini destekliyor.’ diye bağırırdınız. Her yıl durmadan bu ayetlere şahit oluyorsunuz. Önünüzde kupkuru, hiç bir hayat belirtisi -bir parça çim, çiçek, tomurcuk veya bir böcek- bulunmayan bir toprak var. Sonra yağmur yağıyor. Birdenbire aynı toprak parçasını hayat kaplıyor. Orada binbir çeşit böcek beliriyor. Bu önce hayat, sonra ölüm, tekrar hayat, tekrar ölüm sürecini her yıl izliyorsunuz. Yine de Hz. Peygamber (s.a) size tüm insanların öldükten sonra diriltileceğini söylediğinde şüpheye düşüyorsunuz, çünkü siz bu ayetlere Allah’ın her şeyin altında yatan hikmetini düşünmeyen hayvanlar gibi bakıyorsunuz. Aksi takdirde bu ayetlerin, Hz. Peygamber’in (s.a) davetini desteklediğini görürdünüz.”