SEYYİD KUTUB’UN BAKIŞ AÇISIYLA ARAF SURESİ 179. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
KADER
179- “Andolsun ki, birçok cini ve insanı cehennemlik olarak yarattık. , Onların kalpleri var. Fakat anlamazlar, gözleri var, fakat görmezler, kulakları var, fakat işitmezler. Onlar hayvanlar gibidirler. Hatta hayvanlardan da sapıktırlar. Onlar gaflet içindedirler. “
Çoğu cehennem için yaratılan insanların ve cinlerin bu dünyaya gönderilmelerinin hikmeti nedir? Nasılsa cehennemlik olan bu yaratıkların fonksiyonu nedir?
Burada iki yaklaşım sözkonusu edilebilir:
Birinci yaklaşım: Allah’ın ezeli olan ilminde, bu yaratıkların cehenneme gidecekleri biliniyordu. Yalnız bu bilgi onların yaşadıkları pratik hayatta cehennemi hakedecek eylemler yapmalarının açığa çıkmasını zorunlu kılmaz. Yüce Allah’ın ilmi alabildiğine geniş kapsamlıdır. Her şeyi kuşatmış durumdadır. Herhangi bir zaman ve kulların sonradan yaratılan dünyasında kendisinden sonra eylemin gerçekleştiği hiçbir harekete bağlı değildir.
İkinci yaklaşım: Hiçbir zamana ve kulların sonradan yaratılan dünyasında meydana gelen herhangi bir harekete bağlı olmayan bu ezeli ilim, insanların cehenneme gitmelerine müstehak olacak biçimde sapmalarına neden olan itici güçlerden biri değildir. Cehenneme gitmelerinin asıl nedeni kendileridir. Nitekim ayette deniyor ki:
“Onların kalpleri var, fakat anlamazlar; gözleri var, fakat görmezler; kulakları var, fakat işitmezler.”
Onlar kendilerine verilmiş bulunan kalplerini, peygamberlerin misyonlarında hazır bulunan ve açık tutulan kalplerin aydınlanmış sağduyularını kavrayabilecekleri delillerine açmış değillerdir. Allah’ın bu evrendeki ayetlerini görmek için gözlerini açmamışlardır. Yüce Allah’ın okunan ayetlerini dinlemek için onlara kulak vermemişlerdir. Onlar kendilerine verilmiş bulunan bu cihazları boş vermişler ve onları gereği gibi kullanmamışlardı. Gaflet içinde ve düşünmeden yaşayıp gitmişlerdir.
“Onlar hayvanlar gibidirler. Hatta hayvanlardan da daha sapıktırlar. Onlar gaflet içindedirler.”
Bunlar etraflarını kuşatan Allah’ın evrendeki ve hayattaki ayetlerini umursamamışlardır. Kendilerinin ve başkalarının başından geçen olaylardan habersiz yaşamışlar ve bu olaylardaki Allah’ın elini görmemişlerdir. İşte bunlar hayvan gibidirler. Hatta onlardan da daha sapıktırlar. Çünkü hayvanların doğuştan gelen yol gösterici içgüdüleri vardır. Cinler ve insanlar ise, anlayışlı bir kalple, görebilen bir gözle ve derleyebilen bir kulak ile donatılmışlardır. Onlar gereği kavramak için kalplerini, gözlerini ve kulaklarını açmadıklarından, hayatın önünden aldırmadan geçip kalplerini onun asıl anlamını ve amacını kavramak için kullanmadıklarından, gözleri hayatın manzaralarını ve gerçeklerini görmediğinden, kulakları hayatın duygularını ve mesajlarını derleyip toplamadığından, değerlendirmediğinden… Evet bu durumda onlar, sadece yönlendirici fıtratlarından kaynaklanan içgüdüleri ile başbaşa bırakılan hayvanlardan daha sapıktırlar! Sonra da onlar cehennemin yakıtı olurlar! Allah’ın takdiri, dilemesine uygun olarak onları cehenneme sürükler. Zira Allah’ın dilemesi, onları bu yeteneklere uygun biçimde yaratmış ve onların ceza yasasını bu şekilde belirlemiştir. Dolayısıyla onlar Allah’ın ezeli ilminde olduğu gibi varoldukları zamandan itibaren cehennemin yakıtı olurlar!
Kâinattaki Tevhid anlaşmasına ilişkin manzara arzedildikten ve bu anlaşmadan Allah’ın kendisine verdiği ayetlerden yüz çevirip sapan adam bir örnek olarak sunulduktan sonra, islâm çağrısına Allah’a ortak koşarak karşılık veren müşriklerin tutumları ile somutlaşan sapıklara aldırmayı öngören yönlendirmeye yer veriliyor. Bunlar Allah’ın isimlerinde ilhada kalkışan ve onları tahrif eden, Allah’ın isimlerini sahte tanrılara yakıştıran bir topluluktur:
Allah razı olsun
@ebrar medya