sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ENBİYA SURESİ 34. VE 38. AYETLER ARASI

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ENBİYA SURESİ 34. VE 38. AYETLER ARASI
02.03.2021
806
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

34- Senden(36) önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?
35- Her nefis ölümü tadıcıdır.(37) Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan etmekteyiz(38) ve siz bize döndürüleceksiniz.
36- Küfre sapanlar seni gördüklerinde, seni yalnızca alay-konusu edinmektedirler (ve:) “Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?”(39) (derler.) Oysa Rahman (olan Allah) ın sözünü (Kitabını) inkâr edenler kendileridir.(40)
37- İnsan aceleden (aceleci olarak) yaratıldı.(41) Size ayetlerimi yakında göstereceğim. Şimdi hemen acele etmeyin.(42)
38- “Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu va’id (edilen günün sorgu ve azabı) ne zamandır?” derler.

AÇIKLAMA

36. Burada 19-33. ayetlerle bölünen ve Hz. Peygamberle (s.a) kafirler arasındaki çatışmayı ele alan bölüme tekrar dönülmektedir.
37. Bu, Peygamber’e (s.a) karşı yapılan tüm uyarılara, tehditlere ve Kureyşlilerin gece gündüz onun aleyhinde düzenledikleri öldürme planlarına verilen bir cevaptır. Bir taraftan Kureyşli kadınlar ona lanet okuyorlardı, çünkü onlara göre Peygamber (s.a) akraba ve çocuklarını kandırarak onların aile hayatına zarar vermişti. Diğer taraftan ise Kureyş’in ileri gelenleri, İsläm’ı tebliğ ettiği için onu korkunç bir akibetle tehdit ediyorlardı. Özellikle Mekke’deki her aileyi etkileyen Habeşistan’a hicretten sonra bu beddua ve tehditler daha da arttı. Bu ayet, onların tehditlerinden korkmaksızın görevine devam edebilmesi için Peygamber’i (s.a) teskin ve teselli etmektedir.
38. Yani Allah, insanları daima ya fakirlik ya da zenginlikle imtihan edip sınamaktadır. İnsan, acaba zenginlik onu kibirli, kaba ve nefsinin kölesi mi yapacak, yoksa Allah’a şükür mü edecek diye denenmektedir. Diğer taraftan Allah insanların belirli ve helâl sınırlar içinde mi kalacaklarını yoksa üzüntü ve ümitsizliğe mi kapılacaklarını sınamak için onlara fakirlik belâsını vermektedir. Bu nedenle akıllı bir insan ne zenginlik ne de fakirliğe aldanmamalı; onların imtihan olduğunu göz önünde bulundurmalı ve bu imtihanı başarmaya çalışmalıdır.
39. Bu cümlede sadece onların niçin alay ettiklerine değinilmekte, fakat nasıl alay ettiklerine, ne söylediklerine değinilmemektedir. Muhakkak ki kafirler, Peygamber’den (s.a) , elleriyle yaptıkları putlara karşı çıktığı için ondan intikam almak üzere daha farklı ifade ve sözler kullanıyorlardı.
40. Burada kafirler şöyle tenkit edilmektedirler: “Siz ellerinizle yaptığınız putlarınıza ve yalancı ilâhlarınıza o denli sevgi besliyorsunuz ki, onlara karşı yapılan hiçbir şeye müsamaha gösteremiyorsunuz. Hatta Allah’ın Rasûlü ile alay ediyorsunuz. Fakat Rahman’ın adını duyduğunuzda hemen aceleye kapılmanızdan ve kibirlenerek O’nu anmayı bir tarafa bırakmanızdan utanmıyorsunuz.”
41. Bu metnin tam kelimesi kelimesine karşılığı değil. Arapça’da kullanılışına göre cümle şu anlama gelir: “İnsan yaratılıştan aceleci ve sabırsız bir varlıktır.” Aynı noktaya İsra Suresi 11. ayette de değinilmişti: “İnsan pek aceleci ve sabırsızdır.”
42. Bundan sonra gelen cümlelerden burada “Ayetler”le Allah’ın azabı ahiret ve cehennem gibi “tehdit”lerin kastedildiği anlaşılmaktadır. Kafirler bunlarla alay ediyorlardı: “Bu adam, eğer kendisini inkar edersek bizi Allah’ın azabı, kıyamet gününün dehşeti ve cehennemin yakıtı olacağımız iddiası ile tehdit ediyor. Fakat bunlardan hiç biri bize isabet etmedi. Her zaman olduğu gibi güçlüyüz ve bir şey olacağa da benzemiyor.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.