Kimsenin Kimseyi Hatırlamayacağı (O GÜN)
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd Göklerin ve Yerin Rabbi,Rahman,Rahim,Din günün sahibi Yarattıkları üzerinde mutlak tasarruf yetkisine sahip Allah Azze ve Celle ye Mahsustur.Salat ve selam Müminlerin önderi,Yaşayan Kur’an Hz.Muhammed (s.a.v)’e aline,ashabına ve onları takip eden Müminlerin üzerine olsun inşallah.
İnsanoğlu için ahiretin ilk durağı olan kabir hayatının akabinde bekleyen gözlerin korkudan allak bullak olacağı herkesin yalnızca kendi derdine düşeceği ve herkese ilişkin hükmün verileceği Kıyamet günüdür. Evet insanlık hayatın akabinde kendini bu merhalelerin beklediğini sözde bilir ancak yaşantıda sanki hiç bunlarla karşılaşacak olan kendisi değilmiş gibi tavır içerisindedir. “İnsanların hesap verme günü yaklaştığı halde onlar halâ gaflet içinde gerçeğe yüz çeviriyorlar.” (Enbiya 1) İşte bu gaflet insanı bu dehşetli güne hazırlık hususunda hep gevşekliğe itmiştir. İnsanlardan kimileri aynı yahudilerin inancında olduğu gibi ateşin onlara sayılı gün dokunacağını, yanıp yanıp ateşten çıkacakları inancı ile gaflet içerisinde “Sayılı günlerden başka katiyyen bize ateş dokunmayacak dediler. De ki; `Allah’tan bu yönde söz mü aldınız -ki Allah asla sözünden caymaz- yoksa Allah hakkında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?” kimileride alim ve veli sandıkları birtakım kimselerin onları kurtaracakları inancı ile gaflet içerisindedirler. Oysa o gün kimsenin kimseyi hatırlamayacağını Rasulullah(s.a.v)den öğrenmekteyiz.
Hz. Aişe (r.a) validemiz anlatıyor: “Ateşi hatırlayıp ağladım.” Rasulullah (s.a.v)
“Niye ağlıyorsun ?” diye sordu.
-Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz,Kıyamet günü,ailenizi hatırlayacak mısınız?dedim.
-Üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz:
1-Mizan yanında; tartısı ağır mı geldi hafif mi öğreninceye kadar,sahifelerin uçuştuğu zaman ;
2-Kendi defteri nereye düşecek, öğreninceye kadar: sağına mı soluna mı; yoksa arkasına mı?
3- Sıratın yanında; cehennemin iki yakası ortasına kurulunca ; bunu geçinceye kadar.”
Ebu Hureyre (r.a) ın rivayetine göre Resullullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Kıyamet günü ikinci sur üfürülene kadar kırk yıl geçer. Sonra Allah c.c gökyüzünden erlik suyuna benzer bir su indirir ve bu su ile insanlar yerden ot biter gibi diriltilirler.” (Buhari,4935;Müslim,2955)
Ebu Hureyre (r.a)ın rivayet ettiği başka bir hadisi şerifte Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
“Allah c.c yerleri ve gökleri yarattıktan sonra Sur’u yaratıp onu israfil’e (as) verdi. israfil, Sur’u ağzına götürmüş gözlerini arşa dikip, kendisine üfürme emrinin verilmesini beklemektedir.”
Ebu Hureyre diyor ki, ben “Ya Resulallah sur nedir?” diye sordum. Resulullah (sav):
-“O nurdan bir boynuzdur,” dedi. Bu sefer ben Ya Rasulallah o nasıl bir şey diye sordum.
Rasullullah (sav) şu cevabı verdi:
-“O geniş çaplıdır. Beni Hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki onun çapının genişliği yerler ve göklere denktir. Ona üç kere üfürülecektir.” (Ebu’ş-Şeyh,Azame,386)
Bazı rivayetlere göre sur’a iki defa üfürülecektir. Birinci üfürüşte bütün canlılar ölecek,ikincisinde ise diriltileceklerdir.Ka’b (ra)ın rivayeti de bu yöndedir.
Ebu Hureyre (ra)’dan gelen bir rivayete göre sura üç kere üfürülecektir.
Birinci üfürüş, korku ve heyecan meydana getirir.
İkinci üfürüşte bütün canlılar ölür.
Üçüncü üfürüş ise bütün canlıların tekrar dirilmesi içindir.
Bunun izahı şöyledir.
İsrafil (as) Allah’ın emriyle birinci kez sura üfürdüğünde yerde ve gökteki bütün canlılar korku ve endişeye kapılırlar. Allah c.c şu ayeti kerimede bu durumu haber vermektedir: “Sur’a üflediği gün, Allah’ın diledikleri dışında kalan göklerdeki ve yeryüzündeki herkes dehşete kapılır. Herkes boyun eğerek O’nun huzuruna gelir.” (Neml 87)
O gün yer şiddetle sarsılır emzikli kadınlar emzirdikleri çocuklarını unuturlar ve hamile kadınlar çocuklarını düşürürler. Sen insanların sarhoş olduklarını sanırsın . Oysa onlar sarhoş değillerdir;Fakat Allah’ın azabı şiddetlidir. Yine o gün gencecik çocuklar aniden ihtiyarlar ve şeytanlar kaçışmaya başlarlar. Şu ayeti kerime bunu anlatmaktadır: 1- Ey insanlar Rabb’inizden korkunuz. Çünkü kıyamet anının sarsıntısı müthiş bir olaydır.
2- O sarsıntı ile karşılaştığınız gün bütün çocuk emziren kadınlar emzirdiği çocuklarını bir yana bırakıverirler, bütün hamile kadınlar çocuklarını düşürürler, insanları sarhoş gibi görürsün, oysa sarhoş değildirler. Ama Allah’ın azabı ağırdır. (Hacc 1-2) Allah’ın dilediği zamana kadar o hal üzere beklerler. sonra Allah Teala, İsrafile ikinci kez sura üfürmesini emreder. Bu üfürüşle birlikte -Allahın diledikleri müstesna- yer ve gökteki bütün canlılar ölürler. Şu ayeti kerimeyle anlatın budur:” Sur’a üflenince, göklerde ve yerde olanlar korkudan düşüp bayılırlar. Ancak Allah’ın dilediği kalır. Sonra sur’a bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışıp dururlar.” (Zümer 68) Buradaki istisnanın şehitlerin ruhu olduğu söylenmiştir. Başka bir görüşe göre ise bundan maksadın Cebrail,Mikail,İsrafil ve ölüm meleği Azrail olduğunu söylemektedir. Allah c.c kendisi daha iyi bildiği halde Azrail’e benim mahlukatımdan ölmeyen var mı? diye sorar:Azrail ey Rabbim, Sen ölümsüzsün sonsuzsun der. Daha sonrada Cebrail,Mikail,İsrafil, Hamele-i Arş melekleri birde ben kaldım deyince Allah ona bunların da canını almasını emreder. Kelbi ve Mukatil’in rivayeti de böyledir.
Bir başka Hadis-i Şerifte Ebu Hureyre (ra) Rasulullah (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir. “Şüphe yok ki Allah der ki Cebrail,Mikail ve İsrafil ölsün ,hamele-i Arş melekleri de ölsün. Bunların ölümünden sonra Allah c.c Azrail’e sorar: -Ölmeyen kimse kaldımı? Azrail (as):
-“Ya rabbi, sen ebedisin, ölmezsin. birde ben aciz kulun ölüm meleği kaldı.” Allah c.c:
-“Ey ölüm meleği sen benim “HER CANLI ÖLÜMÜ TADACAKTIR.” Anlamında ki sözümü işitmedin mi? sende benim yarattıklarımdan biri olduğuna ve yaratılış gayeni gerçekleştirdiğine göre sen de öl! Der. Bunun üzerine Azrail de ölür.”
Başka bir habere göre ise , “Allah Azrail’e kendi canını almasını emreder. Bunun üzerine Azrail cennetle cehennem arasındaki bir yere gelir ve burada ruhunu teslim eder. Azrail ruhunu verirken öyle bir çığlık atar ki şayet o sırada bütün mahlukat hayatta olsaydı hepsi bu çığlık sebebiyle ölürlerdi.” Azrail can verirken şöyle diyecektir: “Şayet ölümün bu kadar zor ve acı olduğunu biliş olsaydım müminlerin canını alırken daha nazik davranırdım.” daha sonra Azrailde ölür ve hiç kimse hayatta kalmaz. Bunu üzerine Allah c.c aşağılık dünyaya şöyle seslenir: ” Hani nerede kralların, hani nerede prenslerin ,hani nerede zalimler ve onların çocukları , HANİ NEREDE BENİM NİMETLERİMİ YİYİP BAŞKASINA TAPANLAR?” sonra Allah c.c şu soruyu sorar: “BU GÜN HÜKÜMRANLIK KİMİNDİR?” Bu soruya kimse cevap vermez. Bu sebeple Allah c.c soruyu kendisi cevaplandırır ve şöyle buyurur: “KAHHAR OLAN TEK ALLAHINDIR.” (Ğafir 16)
(Allah c.c yine başka ayetlerde o günün dehşet ve şiddetinden bahsetmektedir.
“33- Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.
34- İşte o gün kişi kaçar, kardeşinden,
35- Anasından, babasından,
36- Eşinden ve oğullarından.
37- O gün herkesin başından aşkın işi vardır.” (Abese 33-37)
Ayeti kerime gerçektende üzerinde düşünüldüğünde meselenin ciddiyetini anlaya bilmek adına güzel bir örnektir. Şöyle bir düşünelim bir insan kardeşinden mahremini paylaştığı eşinden dünyada kendisi için her türlü fedakarlığı yapmış anne babasından bir annenin gözünden sakındığı kendisinde de önde tuttuğu hastalandığında uykularından fedakarlık edip sabahlara kadar başında beklediği evladından ne den kaçacak? işte ayetin devamı açıklıyor: “ O gün herkesin başından aşkın işi vardır.” kimsenin kimseyi düşünemeyeceği gün..
Çoğunluğun böyle bir günden yana gaflet içerisinde olmalarının bir diğer sebebi de tekrar dirilmeye karşı insanların şu tutum içerisinde olmalarıdır: “Kendi yaratılışını unutarak “çürümüş” kemikleri kim yaratacak”diyerek bize misal vermeye kalkar.” (Yasin 78) Allah c.c devamında ise şöyle buyurur. “De ki; “Onları ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratmayı bilir.”(Yasin 79)
insanoğlu rabbinden gelen mesajı anlamak adına biraz gayret sarf etse kendisini bekleyen akıbetten haberdar olur ve o gün keşke diyenlerden olmamak adına dünya hayatı henüz elinden alınmadan Rabbine karşı kulluk görevini hakkıyla yapmanın gayreti içinde olurdu.
“1 Yoo, andolsun kıyàmet gününe.
2- Yoo andolsun, özünü eleştiren, kendini kınayan nefse.
3- İnsan, kemiklerini biraraya toplayamayız mı sanıyor?
4- Hayır, onun parmak uçlarını bile yeniden yapılandırmaya gücümüz yeter.
5- Aslında insan günahkârlığı önüne, geleceğine yaymak istiyor.
6- Bu yüzden “Kıyamet günü ne zaman?” diye soruyor.
7- Gözler korkudan fıldır fıldır döndükleri zaman,
8- Ay karardığı zaman,
9- Güneş ile ay biraraya getirildiği zaman,
10- İnsan o gün “Nereye kaçmalı? ” der.
11- Hayır hayır! Sığınılacak bir yer yok.
12- O gün tek varılacak yer Rabbinin huzurudur. (kıyamet 1-12)
Ayeti kerimelerden de anlaşılacağı üzere kişi o gün kaçacak bir yer bulamayacak . Artık bu hakikatleri masal gibi dinlemekten vazgeçip meselenin şuuruna varmak zorundadır. Akıllı kimseye yakışan bu dünyanın zorluklarına sabredip,vaktini Allah için itaatle geçirmedir. Bu saya de kıyametin zorluk ve şiddeti onun için kolaylaşmış olur Allahın izniyle. ve zaten şu da unutulmamalıdır ki ölüm kişinin kıyametidir.Rabbim o güne hazırlıklı olanlardan olmayı nasip eylesin.. Doğruya ulaştıran sadece Allahtır.
RABBİMİZDEN DİLEĞİMİZ BİZİ DOĞRUYA ULAŞTIRMASI ,AYAKLARIMIZI SABİT KILMASI VE CANIMIZI MÜSLÜMAN OLARAK ALMASIDIR. AMİN..