sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA İBRAHİM SURESİ 28. ve 30. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA İBRAHİM SURESİ 28. ve 30. AYETLER
06.07.2021
632
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

ATEŞE KÖRÜKLE GİDENLER

28- Allah’ın nimetini teperek yerine kâfirliği seçenleri ve milletlerini helâk yurduna sürükleyenleri görmüyor musun?

29- O helâk yurdu, içine atılacakları cehennemdir. Orası ne fena bir barınaktır.

30- Onlar insanları Allah’ın yolundan saptırmak için O’na çeşitli ortaklar koştular. Onlara de ki; “Dünya nimetlerinden elinizden geldiği kadar yararlanın bakalım, çünkü sonunda varacağınız yer cehennem ateşidir.

Şu hayret verici durumu görmüyor musun? Yüce Allah’ın kendilerine peygamberin, iman etmeye çağırılmanın, bağışlanmaya ve cennet yurduna sevk edilmenin şahsında somutlaşan birçok nimetler bahşettiği kimselerin durumunu? Bütün bu nimetleri bir kenara bırakıp yerine “Küfrü” alıyorlar. Bunlar, kavminin ulularından eşraf ve önder kimselerdir. Bu halleri ile onlar her kavmin ulularından eşraf ve önder kimselere benzemektedirler. Bunların bu şaşırtıcı tercih yüzünden milletlerini cehenneme sürükleyişlerini seyretmiştik. Ne de kötü bir yere varıyorlar!.. Seçtikleri yurt ne kötü!..

Kendilerinden önce yaşamış milletlerin başına gelenleri gördükleri halde yine de bu tutumlarını sürdüren kavmin bu şaşırtıcı tavrını görmüyor musun? Hiç kuşkusuz Kur’an-ı Kerim geçmiş kavimlerin başına gelenleri bu surenin birinci bölümünde sunulan sahnelerde gözler önüne sermişti. Olaylar o denli canlı sahnelenmişti ki, şu. anda meydana geliyor gibiydi. Hiç kuşkusuz meydana gelecektir de… Kur’an-ı Kerim’in, meydana gelmesi kararlaştırılan bir olayı, meydana gelmiş gibi, şu anda seyredilen bir tabloda sunması bambaşka bir güzelliktedir.

Onlar, peygamber ve sunduğu mesajında somutlaşan nimete küfürle karşılık verdiler. Peygamber onları tevhide çağırıyordu ama, onlar bu çağrıya kulak asmadılar.

“Onlar insanları Allah’ın yolundan saptırmak için O’na çeşitli ortaklar koştular.”

Allah’a benzettikleri çeşitli eşleri onun gibi ilah tanıdılar. Allah’a kulluk eder gibi onlara kulluk ettiler. Allah’ın egemenliğine boyun eğer gibi onların otoritesine uydular. İlahlığın en belirgin özelliklerini onlara yakıştırdılar.

İnsanları yüce Allah’ın değişmez ve tek yolundan saptırmak için Allah’a eşler koştular.

Ayet, kavmin ulularının Allah’dan başka Rabbler edinmekle kavimlerini yüce Allah’ın yolundan saptırmayı hedeflediklerine işaret etmektedir. Çünkü Tevhid inancı her zaman için tağutların iktidarlarına ve çıkarlarına karşı bir tehlikedir. Bu tehlike sadece ilk cahiliye için geçerli değildir. İnsanların ne şekilde olursa olsun mutlak tevhitten saptıkları, liderliklerini ulularına teslim ettikleri, onların iktidarları uğruna özgürlüklerinden ve kişiliklerinden feragat ettikleri, onların arzularına ve ihtiraslarına boyun eğdikleri, yasalarını Allah’ın vahyine dayandıracaklarına bu uluların sapık arzularına dayandırdıkları her yer ve her çağdaki cahiliye düzenleri için geçerlidir. Bu durumlarda tevhid inancına yapılan çağrı ileri gelenler ve eşraf takımı için bir tehlike unsurudur. Bu yüzden tüm araçlara başvurarak bu tehlikeyi bertaraf etmek isterler. İlkel cahiliye dönemlerinde Allah’a çeşitli ilahları ortak koşmak tevhide karşı başvurulan bir korunma silahı idi. Günümüzde de Allah’ın emretmediğini emreden, onun yasaklamadığını yasaklayan, insan ürünü kanunları Allah’ın yolundan sapmış gönüllerde ve pratik hayatta Allah’a eş konumuna yerleştirmektedirler.

O halde ey peygamber, kavmine “de ki” yüce Allah’ın, belirlediği bir süreye kadar şu dünya hayatında, dünya zevklerinden “yararlanın” Sonuç ise bellidir: “Sonunda varacağınız yer cehennem ateşidir.”

Onları bırak. Onlardan vazgeçip “mü’min kullarıma” yönel. Öğütten etkilenenlere öğüt vermek üzere bırak bunları. Allah’ın nimetini kabul eden onu reddetmeyen, küfürle karşılık vermeyen kullarımla ilgilen. Nimete karşılık ne şekilde şükredeceklerini, nasıl ibadet edeceklerini, ne şekilde Allah’a itaat edip onun kullarına iyilikte bulunacaklarını öğretmek üzere onlara yönel…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.