GÜNÜN AYET VE HADİSİ
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَٓاءَ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَاعِب۪ينَ
Biz, bir ‘oyun ve oyalanma konusu’ olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık.
(Enbiya Suresi 16. Ayet)
GÜNÜN HADİSİ
22–…Bize Ebû Salih, Ebû Saîd el-Hudrî(R)’den tahdîs etti ki, Peygamber (S.a.v) şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah, Âdem’e:
— Yâ Âdem! buyurur. Âdem de:
— Lebbeyke ve sa ‘deyke ve ‘l-hayru fi yedeyke{Tekrar tekrar icabet ediyorum, beni tekrar tekrar mes’ûd kıl, bütün hayır Sen’in ellerindedir)der.
Bunun üzerine Allah:
— Cehenneme girecekleri (halk arasından seçip) çıkar! buyurur. Adem:
— Cehenneme gönderileceklerin mikdârı ne kadardır? der. Allah:
— Her bin kişiden dokuzyüzdoksandokuzu! diye cevâb verecek.
Ve Allah, Âdem’e böyle buyurduğu sırada (bunun verdiği şiddetli korkudan) çocuğun başı ağarır, Her gebe kadın da çocuğunu düşürür, insanları sarhoş (olmuş gibi) görürsün, hâlbuki onlar sarhoş değildirler, fakat Allah’ın azabı pek çetindir” (ei-Hacc: 2).
Sahâbîler:
— Yâ Rasûlallah! O (binde) bir hangimiz olabilir? dediler. Rasûlullah:
— “Size müjdeler olsun, sizden bir kişiye mukaabil Ye’cûc ve Me’cûc’den bin kişi (cehenneme gönderilecektir)” buyurdu.
Sonra da:
— “Hayâtım elinde olan Allah’ayemîn ederim ki, ben sizin cennet ahâlîsinin dörtte biri olacağınızı umuyorum” dedi.
Bu müjde üzerine biz Allâhu Ekber dedik. Rasûlullah yine
— “Ben sizin cennet ehlinin üçte biri olmanızı umarım ” buyurtfu. Biz yine tekbîr getirdik. Bu sefer Rasûlullah:
— “Ben sizin cennet ehlinin yansı olmanızı umarım” buyurdu. Biz de yine Allâhu Ekber diye tekbîr getirdik. En sonunda Rasûlullah:
— “Sizler mahşer halkının içinde ancak beyaz bir öküzün derisindeki siyah bir tüy mesâbesindesiniz yâhud da siyah bir öküzün derisinde sanki beyaz bir tüy gibisiniz” buyurdu [42].
11- Yüce Allah’ın Şu Kavilleri Babı:
“iyilik yapan olarak kendisini allah’a teslim eden, İbrahim’in Allah’ı bir tanıyıcı dînine tâbi’ olan kimseden daha güzel dinli kimdir? Allah* İbrahim’i bir dost edinmiştir” (en-Nİsâ: 125).
“Hakîkaten İbrahim (başlı başına) bir ümmetti; Allah’a itaatkârdı, bâtıl dînlerden uzak bir muvahiddi. O, hiçbir zaman müşriklerden olmamıştır. O, Allah’ın m ‘metlerine şükredendi, Allah onu seçmiş, kendisini doğru bir yola iletmişti. Biz ona dünyâda bir güzellik vermiştik. Şübhesiz ki o, âhirette de mutlakaa sâlihlerdendir. Sonra sana;
Muvahhid bir müslümân olarak İbrahim ‘in dînine uy.
O, hiçbir zaman müşriklerden olmadı, diye vahyettik” (en-Nahl: 120-123).
“İbrâhîm cidden pek çok tazarru’ ve niyaz eden, gerçekten sabırlı bir zât idi’9 (et-Tevbe: ıi4) .
Ebû Meysere: “el-Evvâh”, Habeş dilinde “er-Rahîm”dir, demiştir
(KİTABU’L ENBİYA – BUHARİ – 22. HADİS)