sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ŞUARA SURESİ 211. ve 213. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ŞUARA SURESİ 211. ve 213. AYETLER
30.07.2021
937
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

211- Bu, onlara yaraşmaz(131) ve güç de yetiremezler.(132)
212- Çünkü onlar, (vahyedileni) işitmekten kesin olarak uzak tutulmuşlardır.(133)
213- Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarıp-yakarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun.(134)

AÇIKLAMA

131. Yani, Kur’an’ın işlediği konular ve onun vayedilmesi şeytanlara hiç mi hiç uymaz. En küçük bir sağduyuya sahip bir kimse, Kur’an’da sunulan erişilmez yücelikteki hitapların şeytanlar tarafından ilham edilemeyeceğini pekâlâ anlar. Şeytanların kahinler aracılığı ile halka Allah’a ibadet etmeyi ve O’ndan korkup sakınmayı öğrettikleri veya onları şirkten ve putperestlikten nehyettikleri, onları ahiret sorumluluğu ile uyardıkları ve zulümden, cinsel ve ahlâkî sapmalardan menederek bunların yerine muttaki olmaya, başkalarına iyilikte bulunmaya teşvik ettikleri hiç mi hiç vaki olmamıştır. Bu tür işler şeytanlara yaraşmaz. Onların işi gücü, insanlar arasına ayrılık tohumları ekmek, insanları şerre ve kötülüğe çekmektir. Hem, halk büyücülere, aşk işlerinde başarılı olup olmayacaklarını, kumarda ne yaparlarsa şanslı olacaklarını, düşmana karşı ne tür hile ve stratejilerin yarar sağlayacağını öğrenmek için gider. Bunların dışında kahinler şeytanlarından halkı ıslah etmek, ahlâk ve maneviyatla hayatlarını kötülüklerden temizlemeyi öğretmek gibi sorunları kendilerine dert etmeleri beklenmez.

132. Yani, şeytanlar isteseler bile, Kur’an’ın yaptığı şekilde gerçek bir öğretmen ve ıslahçı gibi halka hakikati ve hayrı öğretemezler. Halkı aldatırken bile, bir faydacı kılığında gelirler ve yaptıkları, cehaletlerini ve gizlenmiş şeytanî niteliklerini ortaya koyucu kusurlardan uzak olamaz. Aynı şekilde, şeytanların etki ve ilhamı altındaki dinî lider kılığına girmiş bir kişinin hayat ve öğretileri de, niyet ve kurgudaki kötülüğü kesinlikle açığa vuracaktır. O halde, şeytanlar ne başkalarına iyilik ve takva ilham edebilirler, ne de şeytanlarla ilişkisi olan kişiler dindar ve takva sahibi olabilirler. Sonra, Kur’an soylu ve erişilmez yücelikteki öğretilerinin yanısıra, gerçekliğin bilgisini ihtiva eden apaçık ve beliğ bir kitaptır. Bu yüzden Kur’an, tekrar tekrar tüm enerji ve kapasitelerini bir araya toplasalar bile insanların ve cinlerin kendisi gibi bir kitap ortaya koyamayacakları meydan okuyuşunda bulunmaktadır: “De ki: “Andolsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar, onun benzerini meydana getiremezler, birbirlerine yardımla arka verseler bile.” (İsra: 88) . “De ki: “Eğer doğrularsanız, haydi onun benzeri bir sure getirin ve Allah’tan başka çağırabildiklerinizi de çağırın.” (Yunus: 38) .

133. Yani, “Şeytanlar, Kur’an’ın vahyedilmesine karışmak şöyle dursun, Cebrail, (a.s) , Allah’tan alıp Hz. Peygamber’in (s.a) kalbine getirinceye kadar, kendilerine bir an için bile olsa, onu işitme fırsatı daha tanınmaz. Onu işitmekten öylesine uzak tutulurlar ki, onun sözleri ve muhtevası konusunda bir ipucu bile elde edemezler ki, dostlarını Hz. Peygamber’in (s.a) ashabına şu mesajı ileteceğine veya sözlerinin şu günde şunu ihtiva edeceğini haber versinler. Daha fazla ayrıntı için bkz. Hicr: an:8-12, Saffat, an: 5-7, Cin: 8-9, 27.

134. Bu, Hz. Peygamber’in (s.a) yüzçevirmesi konusunda uyarıldığı şirke düşeceği anlamına gelmez. Amaç, kafirleri ve müşrikleri şu şekilde uyarmaktır: “Kur’an’ın mesajı, alemlerin Aziz, Kadir, Hakimi’nin vahyettiği saf hakikate dayandığından ve onda hiç bir şeytanî kirlilik izi bulunmadığından, gerçek ile ilgili olarak hiç kimseye ayrıcalık tanıma diye bir şey yoktur. Yaratıkları içinde Allah’a en yakın ve O’nun en sevgili kulu olan Hz. Rasul-i Ekrem (s.a) bile O’na itaat yolundan birazcık sapacak ve Allah’tan başka bir ilâh çağıracak olsa, o da cezadan kurtulamaz.” Hz. Peygamber (s.a) için durum böyle olunca, başka kim Allah’a şirk koştuktan sonra cezadan kurtulabilir veya başkalarının kurtulmasına yardımcı olabilir?

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.