SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA HİCR SURESİ 73. ve 77. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
73- Tanyeri ağarırken korkunç bir gürültüye tutuldular.
74- Beldelerinin altını üstüne getirdik ve üzerlerine taşlaşmış balçık kütleleri yağdırdık.
Lût kavminin yaşadığı yerler depreme ya da yanardağ patlamasına benzer bir olayla yerin dibine geçirilmişlerdir.’ Bilindiği gibi bu patlamalar sonucu, yer çökmesi, kızgın çamura bulaşmış taşların etrafa saçılması ve şehirlerin top yekûn yeryüzünden silinmesi gibi olaylar meydana gelir. Bugünkü Lût gölünün 0 olaydan sonra Sadom ve Gomore şehirlerinin yerin dibine geçirilmesi ve bunların yerine suyun dolması sonucu oluştuğu söylenmektedir. Ne var ki biz, onların başına gelen olayı her zaman için meydana gelen depremler ve yanardağ patlamaları ile açıklamak istemiyoruz. Çünkü Fı Zilâl-il Kur’an’da sıkı sıkıya sarıldığımız imani yöntem, bizi böyle bir açıklamaya kalkışmaktan uzak tutmaktadır.
Biz kesinlikle biliyoruz ki, evrende meydana gelen tüm doğal olaylar, yüce Allah’ın evrene yerleştirdiği yasalar sistemi uyarınca meydana gelmektedirler. Ne var ki, evrende meydana gelen her mucize, her olay, bir kaçınılmazlık sonucu meydana gelmez. Her olay kendisine özgü bir kader uyarınca meydana gelir. Bu durum yüce Allah’ın evrene yerleştirdiği yasaların değişmezliği ile onun iradesinin her olaya özel bir kader belirlemesi arasında bir çelişkiye neden oluşturmaz. Yine biz, kesinlikle biliyoruz ki, yüce Allah, belli bir amaç uğruna, belli durumlarda, belli olaylar için özel kaderler belirler. Bu yüzden Lût kavminin soyunu kurutan olayın bildiğimiz bir deprem olması, bir yanardağ patlaması olması zorunlu değildir. Yüce Allah, dilediği bir şey uyarınca dilediği bir şeyin gerçekleşmesi için, dilediği bir zamanda, dilediği bir olayı başlarına getirmeyi öngörmüştür. İşte biz bütün peygamberlerin mucizelerini bu imani yöntemle açıklıyoruz.
Lût kavminin yerleşim bölgesi, Şam ve Hicaz arasında işlek bir yol üzerindedir. Burada dikkatle bakan, gördüğü olaylar üzerinde düşünenlerin alacağı öğütler vardır. Yerin dibine geçirilen bu halkın akıbetinden alacağı ibret dersleri vardır. Bu mucizeler, ancak açık algılama yeteneğine sahip kavrayabilen, şüpheden uzak mü’min kalplere yarar sağlayabilir:
75- Hiç şüphesiz görüntü aracılığı ile işin özünü kavrayabilenler için bu olayda alınacak birçok dersler vardır.
76- Bu beldenin yıkıntıları halâ işlek oları bir yol üzerindedir.
77- Bu yıkıntılarda mü’minler için ibret dersleri vardır.
Böylece surenin başında yapılan uyarı doğrulanmış oluyor. Bu uyarı, meleklerin inişi yüce Allah’ın karşı konulmaz, geciktirilmez ve sınırlandırılmaz azabının habercisi olduğuna ilişkindi.
EYKE VE HİCR VADİSİNİN İNKÂRCI HALKI
Eyke denilen yerde yaşayan Şuayb peygamberin kavmi (Ayette geçen “Eyke” kelimesi birbirine girmiş çok ağaçlı bölge anlamına gelmektedir. Şuayb peygamber “Eyke”lilere gönderildiği gibi, Medyen halkına da gönderilmiştir.) ile, Hicr bölgesinde yaşayan Salih peygamberin kavminin durumu da öyleydi.