Halık: fiil kökünden gelen ism-i faildir. Mastar olarak “hulk” yada “halk” Kelime olarak; yaratmak, yoktan var etmek, meydana getirmek, bir şey yokken icat etmek, düzeltmek ve düzenlemek gibi manalara gelir.

Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-halık; yaratıcı, varlıkları örneği olmadan yaratan, yoktan var eden, bir şeyden başka bir şeyi icat eden, hem genel olarak hemde öz olarak mutlak yaratandır. Halık ismi celili yüce Allah’ın zatına mahsus olan ilahi sıfatlardandır.

Allah’u tealanın halıkıyetini ifade eden birçok ayeti kerimeler ve pek çok hadisi şerifler mevcuttur. Bunlardan bazılarını okumakla iktifa edelim.

ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ لَّا إِلَهَ إِلَّا هُوَ فَأَنَّى تُؤْفَكُونَ

İşte bu, sizin Rabbiniz Allah’tır; her şeyin yaratıcısıdır; O’ndan başka ilah yoktur. Öyleyse nasıl olur da(haktan) döndürülüyorsunuz?( Mü’rnin Suresi: 62)

Yerlerde ve göklerde ne var ise bunların arasında ve bunların dışında bulunan bütün mahlukatı yaratan Allah(c.c)’dır. Mahlukat yok iken de Allah(c.c) var idi. Mahlukatı yaratan hal ve hareketlerini, rızıklarını, hayatlarını, fiilerini yaratıp akıbetlerini belirleyende ancak Allah(c.c)’dır. Her şey O’nun yaratmasıyla var olmuştur. Olacak olanlarda yine O’nun yaratmasıyla var olur. Mahlukatın her bir tanesini, her nefesi, her saniyelik ömrü, her an istifade ettiği nimetleri aklını ve duyularını yaratan da Allah( c.c )dır. Bütün mahlukat birleşse bir tek canlı hücre veya cansız bir atom yaratamazlar. Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. Allah’ın yarattıkları vardır, yaratmadıkları yoktur.

Yaratmanın sadece Allah’a ait olduğunu Allah’tan başkasının yaratmaya imkanı ve müdahelesinin de olamayacağının da Allah(c.c) ayeti kerimede beyan buyurmaktadır.

يَا أَيُّهَا النَّاسُ ضُرِبَ مَثَلٌ فَاسْتَمِعُوا لَهُ إِنَّ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ لَن يَخْلُقُوا ذُبَابًا وَلَوِ اجْتَمَعُوا لَهُ وَإِن يَسْلُبْهُمُ الذُّبَابُ شَيْئًا لَّا يَسْتَنقِذُوهُ مِنْهُ ضَعُفَ الطَّالِبُ وَالْمَطْلُوبُ

Ey İnsanlar! (İşte) size bir misal veriliyor; onu dinleyin şimdi: sizin Allah’tan başka yalvarıp yakardığınız bütün o (düzmece) varlıklar, hepsi bir araya gelseler dahi, bir sinek bile yaratamazlar (değil mi?); hatta bir sinek onlardan bir şey kapacak olsa, onu bile geri alamazlar! Başvurup isteyen de, başvurulan ve istenen de ne kadar güçsüz!( Hac Suresi: 73)

Allah’tan başka, insanların kendi gözünde büyüttükleri güçlü sayıp ta’zip ettikleri hiçbir varlık kainatta hiçbir şeyi yaratma gücüne sahip değildir. İnsanların kendilerinden meded umduğu sistemler, heykeller, hükümdarlar veya hayali inançları yaratmada hiçbir güce malik değildirler.

Bu hakikate rağmen insanlar Allah’a ve Allah’ın her şeyin yaratıcı olduğuna vakıf olduğu halde Allah’ın egemenlik yetkilerine başkalarını ortak koşmak suretiyle şirke girmeleri akıllara ziyan bir durumdur. Fakat maalesef insanların birçoğu Allah’a inanmakla beraber O’na şirk koşmaya da devam ederler. Bu hakikati beyan eden ayeti kerimeyi bizzat Allah rasulü(s.a.v) tefsir etmektedir. Okuyalım.

İbnu Abbas (radıyallahu anhümü) şu ayet hakkında: “Onların çoğu, ortak koşmadan Allah’a inanmazlar”( Yusuf Suresi: 106) şu açıklamayı yapmıştır: “Yani, “Onlara kendilerini kim yarattı, sema vat ve arzı kim yarattı diye sorarsınız, “Allah” diye cevap verirler, işte bu onların imanıdır. İbadet etmeye gelince Allah’tan başkasına taparlar, bu da onların ortak koşmaları, şirkleridir. “( Rezin’in ilavesidir; Taberi 13, 51)

Yaratma yüce Allah’ın esmai isimlerinden zatına mahsus ilahi bir sıfattır. Allah(c.c) yegane halıktır. O’nun dışında her şey mahlfilctur. Malukat ise hiçbir şeyi yaratmaya muktedir değildir. Allah’u Teala Halıkıyet yetkisini hiçbir mahluka vermemiştir. Bu nedenle mahluka “halık” kelimesi isim veya sıfat olarak verilemez. Fiili sıfatlardan tahlik sıfatını izah ederken farklı ifadelerle biraz değindiğimiz için burada daha fazla izah yoluna gitme ihtiyacı hissetmedik.