sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA İSRA SURESİ 1. AYET

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA İSRA SURESİ 1. AYET
27.09.2021
662
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

1- Kulu Muhammed’i bir gece Mescidi Haram’dan (Kabe’den) yola çıkararak, kendisine bazı mucizelerimizi, olağanüstülüklerimizi gösterelim diye, çevresini kutsal kıldığımız Mescidi Aksa’ya (Kudüs’e) ulaştıran Allah, her türlü noksanlıktan uzaktır. O her şeyi işiten ve her şeyi görendir.

Sure Allah’ın eksik sıfatlardan uzak tutulması ile başlıyor. Bu başlangıç İsra’nın yumuşak, sakin havasına uyum sağlayan psikolojik bir harekettir. Bu aydınlık ufukta kul ile Allah arasındaki en uygun bağdır.

Ayette, özellikle kulluk özelliğine dikkat çekiyor: Kulu Muhammed’i… Ulaştıran Allah…

Amaç, İsra ve insanların ulaşmadığı derecelere yükseliş makamında bu sıfat pekiştirilsin ve yerleştirilsin. Peygamberin bu sıfatı unutulmasın. İlahlık makamı ile kulluk makamı karışmasın. Nitekim Hz. İsa’dan sonra, doğumu ve vefatına ilişkin birtakım gizemler ve kendisine verilen birtakım mucizeler nedeniyle Hristiyanlık inancında ilahlık ve kulluk makamları karışmıştı. Nitekim insanların bazıları Hz. İsa’ya verilen bu mucizeleri, kulluk makamı ile, ilahlık makamını karıştırmak için birer gerekçe olarak görmüşlerdir… İşte burada kulluk sıfatına dikkat çekilmesi İslâm inancının sadeliğini, berraklığını garanti etmiş ve yüce Allah’ın zatının yakından veya uzaktan ortak koşma veya varlıklara benzerlik gibi şaibelerden arındırılmasını sağlamıştır.

“İsra” kavramı “Sery” kökünden türemiştir. Gece yürüyüşü demektir. “Esra” ifadesi beraberinde zamanını da göstermektedir. Ayrıca zamanını belirtmeye gerek yoktu. Buna rağmen Kur’an-ı Kerim’in metoduna uygun olarak tasvir ve gölgelendirme amacıyla ayette “gece” sözcüğüne yer verilmiştir. “Kulu Muhammed’i, bir gece Mescidi Haram’dan (Kabe’den) yola çıkararàk, kendisine bazı mucizelerimizi, olağanüstülüklerimizi gösterelim diye, çevresini kutsal kıldığımız Mescidi Aksa’ya (Kudüs’e) ulaştıran Allah, her türlü noksanlıklardan uzaktır.”

Böylece İsra’nın o güzelim hareketi ve ardarda gelen seyri insanın ruhuna dikte edilirken gecenin sakin gölgesi sergilenmekte ve insan ruhunu kuşatan sakin havası daha canlı biçimde teneffüs ettirilmektedir.

Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya yapılan bu yolculuk her şeyden haberi olan, her şeyi en güzel şekilde düzenleyen yüce Allah’ın yapılmasını istediği bir yolculuktur. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’den -selâm her ikisinin de üzerine olsun- peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed’e -salât ve selâm üzerine olsun kadar ki, tevhid inançlarının en büyük halkalarını birbirine bağlıyor. Bütün tevhide dayalı dinlerin kutsal saydıkları yerleri birbirine bağlıyor. Sanki bu hayret verici yolculuk ile son peygamberin kendisinden önceki tüm peygamberlerin kutsal değerlerine sahip çıktığı, onun peygamberliğinin bu kutsal değerlerin hepsini kuşattığı ve peygamberliğinin bu kutsal değerlerin hepsiyle ilgisi olduğu duyurulmak isteniyor. Bu, zaman ve mekân sınırlarının çok ötesine uzanan, zaman ve mekânın ufuklarından ve boyutlarından daha geniş bir alanı kapsayan, ayrıca ilk bakışta ortaya çıkan yakın anlamlardan daha büyük manâlar ifade eden bir yolculuktur.

Mescid-i Aksa’nın “Çevresini kutsal kıldığımız” şeklinde nitelendirilmesi, mescidin bütünüyle bereketle kuşatıldığını, onun çevresine taştığını sergileyen bir nitelendirmedir. Bu ifadenin yerine “Onu mübarek kıldık” veya “İçine bereket yağdırdık” gibi doğrudan kullanılması bu anlamı veremezdi. Bu da Kur’an’ın hayret uyandıran ifade inceliklerinden birisidir.

İsra beraberinde başka mucizelerin de bulunduğu bir mucizedir. “Ona ayetlerimizi gösterelim diye.”

Hz. Peygamberin -salât ve selâm üzerine olsun- şekli ve keyfiyeti ne şekilde olursa olsun yatağının soğumayacağı kadar kısa bir zaman diliminde Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya hayret verici bir şekilde götürülüp-getirilmesi… Allah’ın mucizelerinden biridir. İnsanın kalbini bu evrendeki hayret verici ufuklara açmaktadır. İnsan denilen şu yaratığın bünyesinde gizli olan enerjileri yüce Allah’ın ve bünyesine bu güzel sırları yerleştirdiği şu insan cinsi arasından seçilen ve Allah’ın lütfunu karşılayabilecek şekilde kendisini hazırlayan Allah tarafından verilmiş yetenekleri ortaya koymaktadır.

“O her şeyi işiten ve her şeyi görendir.”

Kulaklara ve gözlere görünmeyen bütün sırları ve gizlilikleri sessizliklerine ve inceliklerine rağmen görür ve işitir.

Surenin ilk ayetinde önce Allah tesbih ediliyor “Kulu Muhammed’i bir gece, yola çıkaran Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir.” Ardından bu ifade tarzı değişiyor ve yüce Allah’ın yaptığı bir açıklama yeralıyor: “Kendisine bazı mucizelerimizi gösterelim diye.”

Sonra da yüce Allah’ın nitelikleri sunuluyor:

“O her şeyi işiten. ve her şeyi görendir.”

İfadedeki ince anlamların duyarlı ve hassas bir ölçü ile ortaya konmasına uygun düşsün diye böyle yapılıyor. Allah’ı noksan sıfatlardan arındırma direk yüce Allah’a yükseliyor. İsra olayının amacının bildirilmesi de yine bizzat yüce Allah tarafından bildiriliyor. İşitme ve görme sıfatları da yüce Allah’ın zatı için kesin bir haber biçimi de sunuluyor. Sadece bir ayette bu üç ayrı ifadenin biraraya gelmesi, ayette verilmek istenen mesajın tüm inceliklerine varıncaya kadar eksiksiz biçimde yeralması içindir.

İSRAİLOĞULLARI

Bu İsra olayı Allah’ın mucizelerinden biridir. İnsanların alışageldikleri ölçülere göre hayret verici bir yolculuktur. Mescid-i Aksa yolculuğun bitiş noktasıdır. Mescid-i Aksa yüce Allah’ın İsrailoğulları’nı yerleştirip sonra oradan sürdüğü kutsal yurdun merkezidir. Dolayısıyla bu surenin aşağıdaki ayetlerde ele alınan Hz. Musa ve İsrailoğulları’nın kıssası tam uygun yerinde ele alınıyor:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.