sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Allah(cc)’nun El Kerim Sıfatı

Allah(cc)’nun El Kerim Sıfatı

Kerim: kökünden gelen feilun vezninde mübalağa manası içeren bir lafızdır. Bazen ism-i tafdil siğasıyla “Ekrem” olarak ifade olunduğu da görülmektedir. Kelime olarak Kerim; aziz, cömert, kıymetli, çok iyi ve iyi ahlaklı olmak, üstün gelmek, karşılıksız vermek, hoşgörülü, kıymetli, şerefli, faydalı, erdemli ve bol ikramlı olmak gibi manalara gelir.

Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Kerim; mahlukata karşılıksız ve bol nimet veren, kusurları ve ayıpları örten, tevbekarları afveden ve bağışlayan, ihsanı çok ve devamlı olan, işleri övülmeye layık olan, şeref ve fazilet sahibi olan, ayıp ve kusurlardan münezzeh olan demektir.

Ekrem ise; yine Allah’ın ismi olarak Kerim kelimesinin ism-i tafdilidir. Yani en mükerrem, namütenahi kerem sahibi demek olup Yüce Allah’ın üstünlüğünü ifade etmektedir.

El-Kerim sıfatı; Kur ‘an-ı Kerim’de Allah için sıfat olarak zikrolunduğu gibi Cebrail, Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed ve başka varlıklar içinde kullanılmıştır. Yüce Allah’a sıfat olarak iki ayeti kerimede zikrolunmaktadır. Bunları okuyalım;

يَا أَيُّهَا الْإِنسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ

Ey insan, Kerim olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?( İnfıtar Suresi: 6)

 

قَالَ الَّذِي عِندَهُ عِلْمٌ مِّنَ الْكِتَابِ أَنَا آتِيكَ بِهِ قَبْلَ أَن يَرْتَدَّ إِلَيْكَ طَرْفُكَ فَلَمَّا رَآهُ مُسْتَقِرًّا عِندَهُ قَالَ هَذَا مِن فَضْلِ رَبِّي لِيَبْلُوَنِي أَأَشْكُرُ أَمْ أَكْفُرُ وَمَن شَكَرَ فَإِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِهِ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ رَبِّي غَنِيٌّ كَرِيمٌ

 

Nezdinde kitabtan bir ilim bulunan zat ise: Ben dedi: Onu sana gözünü kırpmadan evvel getiririm, derken onu yanında duruyor görünce: bu Rabbimin fazlından, dedi: beni imtihan için ki şükür mü edeceğim? Yoksa küfran mı? Her kim şükrederse sırf kendi lehine eder, her kim de küfranda bulunursa şüphe yok ki Rabbim Ganiydir, Kerimdir.( Neml Suresi: 40)

Okuduğumuz bu her iki ayet-i kerimede de insanın Allah’a karşı yapmış olduğu isyan ve nankörlüğüne rağmen Yüce Allah’ın insanlara nimet vermesi, ihsanlarda bulunması Yüce Allah’ın kerem sıfatının tecellisidir. Oysa Yüce Allah’ın sonsuz nimetler ihsan etmesine karşılık kulların nankörlük değil Yüce Allah’a hamd, şükür ve teslimiyette bulunması gerekir. Ancak kullar şükür de etse nankörlük de etse Yüce Allah müstağnidir, bol kerem sahibidir ve kullarının şükrüne muhtaç değildir. Yüce Allah’ın El-Kerim sıfatı, El- Ekrem şeklinde de bir ayet­i kerimede geçmektedir. Okuyalım:

 

اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ

Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir.( Alak Suresi: 3)

Ekrem ism-i şerifi, ism-i tafdil olup daha ziyade Kerem sahibi olduğunun bir ifadesidir. Allahu Teala bütün keremlerin sahibidir. İnsanlardaki kerim sıfatı cüz’i olarak bulunup o dahi Yüce Allah’ın Kerem’indendir. Yüce Allah’ın Keremi kulların keremi ile mukayese edilemez.

Yüce Allah’ın el-Kerim ismi şerifiyle ilgili olarak okumuş olduğumuz ayet-i kerimelerden sonra bir tanede hadis-i şerif okuyalım.

Hz. Selman (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resülullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Rabbiniz hayiydir, kerimdir. Kulu dua ederek kendisine elini kaldırdığı zaman, O, ellerini boş çevirmekten istihya eder.”( Tirmizi, Daavat 118, (3551); Ebu Davud, Salat 358, (1488))

Allahu Teala (cc)’nın “el-Kerim” ismi “keremi ve bağışı bol” manasına gelmektedir. Allahü Teala (c.c)’nın bu ismindeki en önemli inceliğin “karşılıksız bağışta bulunması” olduğunu İslam uleması hassaten belirtmişlerdir. “el-Kerim” isminde karşılıksız verme söz konusu olduğu gibi “devamlı bağışta bulunmakta” söz konusudur.

Yukarıda ifade edildiği gibi Yüce Allah’ın El-Kerim ism-i şerifi kendi ve ihsanından karşılıksız olarak verendir demektir. El­Kerim; isyan edenlerin tevbelerini kabul etmekte umutsuz bırakmayan ve sorguya çekmeden tevbeleri kabul edendir. Kerim mutlak fayda veren, kendi lütuf ve ihsanından insanlara verdiği fayda, iyilik ve güzellikler ihsan edendir. Kerim ismi tam manasıyla ancak Allah’a aittir.

Ekrem ise ism-i tafdil olarak en çok kerim olan manasındadır. Ekrem ile Kerim arasındaki farkı İmam Kurtubi şöyle ifade etmektedir: “Ekrem, Allah’ın zatıyla ilgili, Kerim ise O’nun fiiliyle ilgili bir sıfattır. Her ne kadar dış yapıları farklı olsa da her iki kelime de kök sözcüğünden türemektedir. Allah’ın cömertlik ve kerem sıfatlarına ne kadar baksan ve onları farklı görsen de sonuçta cömertlik, Allah’a ve O’nun, ilk yaratılış dönemindeki (ki bu, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların altı günde yaratıldığı dönemdir) yaratma gücünden kaynaklanmakta ve ona dayanmaktadır. Kerem ise bu altı günden sonra ortaya çıkan ve hala devam eden nimetlerle alakalıdır. “O, her gün bir iştedir. “( Rahman Suresi: 29) ayetinde bu anlama işaret edilmektedir. Yüce Allah’ın o üstün gücünden kaynaklanan nimetler her gün ve her vakitte kullarına ulaşmaktadır. Bu nimetler ardı ardına kullara gelmeye devam etmektedir. Bu durum Allah’ın Kerim oluşunun bir özelliğidir. İlk yaratılış dönemindeki hayır ve nimetler ise O’nun cömert oluşunun bir özelliğidir.( Kurtubi, “el-Esna fi şerhi esmai’l-llahi’l-hüsna”, 1/131-132)

 

Yüce Allah’ın kerim sıfatının tecellileri apaçık bir şekilde müşahade edilmektedir. Nimeti hak etmeyen kullara Allah’ın nimet vermesi kullar talepte bulunsa da bulunmasa da Yüce Allah kendi lütuf ve keremiyle onlara bağışta bulunmaktadır. Kötülük yapan bir kulun tevbesini bağışlaması dahi Allah’ın keremindendir. Bu hususa işaret eden birçok ayet-i kerime ve hadis-i şerifler mevcuttur. Bunlardan bir hadis-i şerif okuyarak mevzuyu neticelendirmeye çalışalım.

 

Ebu Zer’ den rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz ben, cennete en son girecek kimseyi de, cehennemden en son çıkacak kimseyi de bilmekteyim. Bir adam getirilir ve: “Ona küçük günahlarını gösterin” denilir. Bunun üzerine ona küçük günahları gösterilir ve: “Sen falan gün şöyle şöyle yaptın; filan gün şöyle şöyle yaptın” denilir. O: “Evet” der. Çünkü yaptıklarını inkar edemez. İşlediği büyük günahların da kendisine gösterileceğinden korkar. Ancak ona: “Her kötülük yerine sana bir iyilik verildi” denilir. Bunun üzerine adam: “Ey Rabb’im! İşlediğim daha büyük kötülükler vardı; onları burada göremiyorum” der. Ebu Zer der ki: “Bu söz üzerine Hz. Peygamber’in güldüğünü gördüm. Öyle ki, azı dişleri görünüyordu.( Müslim, İman, 190)

 

Yüce Allah, Kerimdir, Ekremdir ve Ekrern-ul Ekremindir. Yani kerem sahiplerinin en üstünüdür. Esasen bütün keremler ondandır. Hiç kimse bu sıfatta Allah’a denk olamaz. O’nun benzeri bir kerem sahibi asla olamaz.

 

Yüce Allah’ın bu sıfatını idrak eden kul Allah’ın genel ve özel ihsanından yararlandığını idrak ederek hassaten Müslümanlara ve genelde bütün mahlukata iyi davranıp onların iyiliğini ister. Bu durum aynı zamanda Müslümanın özelliğidir.

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.