SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ENBİYA SURESİ 10. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
10- Andolsun ki, size namınızı yücelten, öğütler içeren bir kitap indirdik. Buna aklınız ermiyor mu?
Kur’an mucizesi bütün kuşaklara hitap eden bir mucizedir. Yalnızca bir kuşağa hitap eden, sonra da işlevi biten ve sadece bu kuşak içinde şahit olanları etkileyen maddi mucizeler gibi değildir.
Araplar bu Kur’anın içerdiği mesajı, yeryüzünün doğusuna, batısına taşıdıkları sıralarda, insanlar arasında bir üstünlükleri vardı, her yerde onlardan söz edilirdi. Bu Kur’an inmeden önce insanlar arasında sözü edilen bir millet değildiler. İnsanlara sunabilecekleri, öğretebilecekleri onunla ün salacakları bir üstünlükleri de yoktu. Bu Kur’ana sarıldıkları, onun öngördüğü hayatı yaşadıklar: sürece insanlar hep onlardan söz ettiler, bu Kur’an sayesinde asırlar boyu insanlığa önderlik yaptılar. Bu hitap sayesinde hem kendileri, hem de insanlık mutlu bir hayat yaşadı. Bu kitaptan onun öngördüğü hayattan vazgeçtikleri zaman insanlık da onları terketti. Artık onlardan söz edilmez oldu. İnsanlık kafilesinin peşine takılıp, başkaları tarafından sürüklenen sıradan bir millete döndüler. Oysa daha önce kendileri insanlığı peşlerinde sürüklüyor, güven içinde yaşıyorlardı!
Araplar bunun dışında insanlığa sunacakları bir zenginliğe sahip değiller İnsanlığa sunabilecekleri bunun dışında bir ideolojileri de yok. Eğer insanlığa bu kitabı sunacak olurlarsa, insanlar katında saygın bir konuma gelirler, onur sayesinde tanınır, her tarafta kendilerinden söz edilir, onunla yücelirler. Çünkü insanlar onlar katında, bu kitapta yararlanacakları şeyler bulurlar. Ama yalnızca bir Arap ırkı olarak, insanlığın karşısına çıkacak olurlarsa, ne olacak? Nedir değerleri?.. Bu kitap olmadan bu milletin ne gibi bir değeri olabilir ki?.. Çünkü insanlık onları kitapları ile, inanç sistemleri ile, bu kitap ve bu inanç sistemin den kaynaklanan hayat biçimleri ile tanıyor. Onları sırf Arap oldukları için tanımıyor. Arap ırkının insanlık tarihinde bir değeri yok. Çünkü uygarlık birikiminde bir katkıları yoktur, bir anlam ifade etmez Araplar.
Bunlar Kur’an-ı Kerim’in, her yeni gelen ayetlerini eğlenerek, yüz çevirerek, gafil davranarak, yalanlayarak karşılayan müşriklere seslenirken işaret ettiği gerçeklerdir.
“Andolsun ki, size namınızı yücelten, öğütler içeren bir kitap indirdik. Buna aklınız ermiyor mu?”
Yüce Allah’ın onlara bu Kur’anı indirmesi, buna karşın istedikleri türden maddi bir mucize göstermemesi, onlara yönelik rahmetinin belirtisidir. Çünkü yüce Allah, gösterilen mucizeleri yalanlayan, bu yüzden kökleri kurutulan beldeler gibi, her zaman yürürlükte olan yasası uyarınca onları bir musibetle cezalandırmıyor. İşte bu noktada, her tarafı kasıp kavuran felaketin, kökten yok edilmenin canlı bir sahnesi sunuluyor: