sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Allah(cc)’nun El Mukaddim Sıfatı

Allah(cc)’nun El Mukaddim Sıfatı

 

Mukaddim: kökünden türeyen tefil babından ism-i faildir mastan “takdim” gelir. Kelime olarak; öne geçmek, ezeli olmak, cesur olmak, gelmek, birini öne geçirmek, bir işe yönelmek, yükselmek ve razı olmak gibi manalara gelir.

Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Mukaddim; dilediğini önce yaratan, eşyayı takdim edip, yerli yerine koyan, dilediğini öne geçiren, dilediği kulların itibarını ve derecesini yükselten demektir.

Allah’ın el-Mukaddim isminin karşıt manası olan Muahhir ismi ile birlikte zikredilmesi lazım. Yani birini zikretmeden diğeriyle dua etmek caiz değildir. Her iki isimde Yüce Allah’ın fiili sıfatlarındandır. Biz bu iki ism-i şerifin ayrı ayrı esma-ul husnadan olması sebebiyle tek tek izah etmeyi daha uygun bulduk. Yüce Allah’ın el-Mukaddim ism-i şerifi iki ayet-i kerimede fiil olarak geçmektedir. Bu ayet-i kerimeleri okuyalım:

 

وَقَدِمْنَا إِلَى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاء مَّنثُورًا

 

Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz ( değersiz kılarız. )( Furkan Suresi: 23)

Yüce Allah el-Mukaddim ism-i şerifiyle dilediğini yüksek mertebelere çıkarır, peygamberleri ve sair dostlarını kendisine yaklaştırarak onlara hidayet vermek suretiyle derecelerini yükseltir. Yüce Allah mahlukatı yaratmadan önce bütün ölçüleri koyup belirlemiş ve her şeyi dilediği gibi takdir etmiştir. Sevdiği kullarını diğer insanlardan üstün tutmuş ve bunları da birbirlerinden liyakatlarına göre derece bakımından öne geçirmiştir.

 

قَالَ لَا تَخْتَصِمُوا لَدَيَّ وَقَدْ قَدَّمْتُ إِلَيْكُم بِالْوَعِيدِ

 

Allah (cc.), şöyle buyurur: “Benim huzurumda çekişmeyin. Çünkü ben bu (konudaki) uyarıyı size önceden yaptım.” (Kaf Suresi: 28)

 

Yüce Allah, sevdiği kullarını diğer kullarının önüne alıp üstün tutmuştur. İnsanları birbirine üstün kılan O olduğu gibi, melekleri, hatta peygamberleri dahi birbirlerine tafdil edip üstün kılarak takdim eden O’dur.

Yüce Allah’ın el-Mukaddim ism-i şerifi hakkında okumuş olduğumuz bu ayet-i kerimelerden sonra bir tane hadis-i şerif okuyalım;

Hz. İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor:

“Resulüllah (aleyhissalatu vesselam) teheccüt namazı kılmak üzere geceleyin kalkınca şu duayı okurdu: “Allah’ım, Rabbimiz! Hamdler sanadır. Sen arz ve semavatın ve onlarda bulunanların kayyumu ve ayakta tutanısın, hamdler yalnızca senin içindir. Sen semavat ve arzın ve onlarda bulunanların nürusun, hamdler yalnızca sanadır. Sen baksın, va’din de haktır. Sana kavuşmak haktır, sözün haktır. Cennet haktır, cehennem de haktır. Peygamberler haktır, Muhammed (aleyhissalatu vesselam) de haktır. Kıyamet de haktır. Allah’ım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim. Sana yöneldim. Hasmına karşı senin (bürhanın) ile dava açtım. Hakkımı aramada senin hakemliğine başvurdum. Önden gönderdiğim ve arkada bıraktığım hatalarımı affet. Gizli işlediğim, aleni yaptığım, benim bilmediğim, senin benden daha iyi bildiğin hatalarımı da affet! İlerleten sen, gerileten de sensin. Senden başka ilah yoktur. “( Nesai; 7705)

Yüce Allah’m el-Mukaddim ism-i şerifini anlayan bir kimse; Allah’a yakınlaşmak ve derecesinin yükselmesi için kalbini bütün masivai maksatlardan kurtarıp sadece Allah’ın rızasını kazanmaya tahsis etmek suretiyle ihlaslı olur, manevi olarak Yüce Allah’a kurbiyyet hasıl etmek için çok daha ziyade ibadet ve taatine ğayretli olur.

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.