Hamd kendisinden başka İlah bulunmayan, yerleri, gökleri ve ikisi arasındakileri emsalsiz bir şekilde yaratan,Güneş ve ayı emrine boyun eğdiren ve bir hesap ile onlara hükmeden,gökten indirdiği yağmur ile yeryüzünü ölümünden sonra dirilten,rüzgarları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendiren Allah(cc)’a mahsustur. Salat ve selam yaratılmışların en şereflisi, ebedi saadet yolunun önderi Hz. Muhammed (sav)’e ve selam ona tabi olmuş,olan ve olacak olan tüm müminlerin üzerine olsun.
İnsanları kendisine kulluk için yaratan Allah(cc) bu görevi yapabilmek için kullun kendi iradesinin yeterli olmadığının bilinmesi, kula düşenin çalışıp çabalamak olduğu hakikatinin iyice idrak edilmesini istemektedir. Kur’an-ı Kerim’in ilk suresinde Allah(cc) kulun görevinin içerisinde kendisinden yardım istenmesini de bildirmiştir.
Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz. (Fatiha,3)
Allah(svt) ı rızasını kazanmak için kul Allah(cc) ın emrettiği yolu tutmalı, elinden gelen tüm gayreti göstermeli fakat nihayetinde yaptıkları ve yapmayı umduklarını ancak Allah(cc) nın yardımı ile olacağını bilmelidir. Tüm varlık alemi üzerinde işleyen kanunları iyi kavrayan bir kişi hiçbir işte kendisinin mutlak bir iradesinin söz konusu olamayacağını , tüm işlerin üzerinde mutlak hükümranın Allah(cc) olduğunu bilir. Tüm bunlara karşın Allah(cc) doğru sebeplere sarılan kulun istediğini de elde edeceğini bildirmiştir.
Ama bizim uğrumuzda cihad edenleri elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.(Ankebut,69)
Doğru yolun önderi Hz.Muhammed(sav) in hayatında bu konuda da en iyi örnekler bulunmaktadır. Peygamber efendimiz(sav) Allah(cc) yolunda nasıl fedakarlık yapılacağını tüm müminlere hayatı ile gösterirken sonuca ulaşma konusunda Allah(cc) a dua etmek ve O’ndan yardım dilemenin keyfiyetini de bizlere öğretmektedir. O’nun yapmış olduğu duaların lafızlarına baktığımızda bu durumu daha iyi görebiliriz.
“Allah’ım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, yaşlılığın getirdiği tâkatsizlik ve bunaklıktan, kasvetten (katı kalplilikten), gafletten, yokluktan, zilletten, mal ve hayır azlığından, meskenetten (kötü hâlden) Sana sığınırım. Nefsin doymak bilmeyen ihtiyaç hissinden, küfürden, fâsıklıktan, hakka muhâlefetten ve ayrılıktan, nifaktan, süm’adan (amelleri insanların duyması için yapmaktan), riyâdan Sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, barastan ve her türlü kötü ve müzmin hastalıklardan Sana sığınırım.” (Hadis-i şerif, Buhâri)
Bu dua içerisinde Hz.Peygamber(as) ın kendisinde Allah(cc) a sığındığı tüm durumlara karşı fiili olarak yaptıkları da iyi bilinmektedir.Aslında Peygamber efendimiz(sav) Allah(cc) a kulluk içerisinde duaların nasıl olması gerektiğini de müminlere öğretmiştir.
Bu nedenle mümin hem amellerini , itaat ve yasakalardan kaçınmasını en güzel şekilde yapmalı, yapabildikleri için Allah(cc) a hamdetmeli ve Allah(cc) katındaki hayırlara ulaşmak için tüm gayretini gösterip, bu çalışmasına Allah(cc) dan güzelce yardım isteyerek devam etmelidir. Bu aynı zamanda yapmış olduğu her amelde Allah(cc) ı hatırlaması ve daha şuurlu bir durumda olmasına yardımcı olacaktır.
Ey iman edenler! (Savaş için) bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.(Enfal,45)
Ayeti kerime’de savaş için bir topluluk ile karşılaşıldığında Allah(cc) kendisini anılmasını ve sabredilmesini emrediyor. Böyle bir durumda kişi Allah(cc) ı anmadan zahiri olarak sonuca ulaşmış olsa dahi bu başarı olmayacaktır.Her meşru muradın elde edilmesinin ancak Allah(cc) ın yardımı ile olduğunun bilinmesi ve bu muradın ancak O’nun rızası için olması amellerin sonuca ulaşmasının şartlarındandır.
İnsanlar İmam-ı Azam (rha)’e “Ey imam! Bu derece bir ilmi sen nasıl elde ettin?” diye sorduklarında , “ Öğrendiğim her meseleden sonra Allah(cc)’a hamd ettim” demiştir.
Akıllı kişi kendi acziyetini her durumda ortaya koymalı. Sadece başı sıkıştığında değil, tıpkı başı sıkışmış gibi her daim acziyetini ortaya koymalı. Sadece günah işlediğinde değil, her daim Allah(cc) dan bağışlanma dilemeli. Bu anlayış ile hareket etmesi, Allah(cc) a kulluk yapabilmek için Allah(cc) nın yardımı ve rahmeti ile elde ettikleri için daha güzel bir hamd etmesini sağlamakla birlikte, Allah(cc)’a yaklaşmak için murad ettiklerine ulaşmakta da daha güzel bir yol tutmuş olacaktır.
(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!”(Furkan,77)
Yani Allah’a kulluk yapıp ,O’ndan yardım istemezseniz,O’na sığınmazsanız sizlerin hakiki bir değeriniz olmayacaktır. Ancak iman ve taat ile Allah(cc) nın emrettiği doğru yol üzerinde bulunmanız ile hakiki değer, yani yaratıcınız katında bir değeriniz olur.
Allah(cc) bizleri ancak ,O’na, kendisine kulluk edenlerden ve O’ndan yardım isteyen kullarından eylesin.
ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN