Allah(cc)’nun Ez-Zahir Sıfatı
Zahir: kökünden gelen ism-i faildir. Kelime olarak açık, ğalib, aşikar, yüksek, vakıf, nail, yardım, açığa çıkan ve çok açık olan gibi manalara gelir.
Yüce Allah’ın sıfatı olarak ez-Zahir; varlığı apaçık, her şeyden daha aşikar olan, her şeye ğalip gelen, her şeyden yüce olan ve her şeyi kuşatıcı olandır.
Yüce Allah; bütün kullarına rızkı veren, kimsenin gücüne ihtiyacı olmayan, sıkıntı ve dertleri gideren, gücüyle her şeye üstün olan ve görünmeyen zahirdir. Zahir oluşu her şeyden daha zahirdir.
Yüce Allah’ın ez-Zahir ism-i şerifi hususunda Kur’an-ı Kerimde sadece bir ayet-i kerimede geçmektedir, okuyalım:
هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, her şeyi bilendir.( Hadid Suresi: 3)
Yüce Allah’ın ez-Zahir oluşu, O’nun her şeye ğalib ve üstün olmasını gerektirir. Yüce Allah; her şeyi kuşatan, her şeyin üstünde olan ve görünen demektir. Bu kuşatma zaman ve mekan da dahil olmak üzere zuhurunun dışında kalan bir şey olamaz. O öyle Zahir’dir ki O’nun zuhurunu yerler, gökler, zaman, mekan, zahir ve batın olan varlıklar da gizleyemez.
Yüce Allah’ın ez-Zahir ismiyle alakalı olarak okuduğumuz bu ayet-i kerimeden sonra bir de hadis-i şerif okuyalım:
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Fatıma (radıyallühu anha) Resülullah (aleyhissalatu vesselam)’a gelerek bir hizmetçi taleb etmişti. Resülullah ona:
“Şu duayı oku(man senin için hizmetçi edinmenden daha hayırlı)” dedi:
“Allah’ım! Sen yedi semanın Rabbi, Arş-ı Azam’ın Rabbisin. Sen bizim Rabbimiz ve her şeyin Rabbisin. Tevrat, İncil ve Furkan’ı indiren, tohum ve çekirdekleri açansın. Her şeyin şerrinden sana sığınıyorum. Her şeyin alnından yapışmışsın (dizginleri senin elindedir). Evvel sensin, senden önce bir şey yoktur. Ahir sensin, senden sonra da bir şey kalmayacak. Sen zahirsin, senin üstünde bir şey mevcut değildir. Sen batınsın, senin dışında bir şey yoktur. Benim borcumu öde, beni fukaralıktan kurtar, zengin kıl.”( Tirmizi, Daavat 68)~ İbnu Mace, Dua, 2)
“Allah’ın Zahir ismini bilmek, kalbin tek bir ilaha yönelmesini ve ona ibadet etmesini sağlar. Bu isim insana, bütün içtenliğiyle yöneldiği, ihtiyaçlarını ilettiği ve sıkıntılı anlarda sığınıp dayandığı, hiçbir şeye muhtaç olmayan gerçek bir ilahın var olduğunu anlamasını sağlar. Bu anlam kulun kalbinde yer ettiğinde ve kul, Rabb’ini Zahir ismiyle tanıdığında ibadetleri bir düzen ve intizama girer. Bu ibadetler kendisi için bir sığınak, barınak ve korunacak yer olur. Dilediği zaman bu sığınağa girer ve huzur bulur. “( İbn Kayyim, Bediul fevaid s. 44)