SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NUR SURESİ 58. ve 59. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
58- Ey Mü’minler, elinizin altındaki köleler ve hizmetçiler ile aranızdaki henüz ergenlik çağına girmemiş gençler, günün şu üç vaktinde, yani sabah namazından önce, öğle sıcağında soyunduğunuz saatlerde ve yatsı namazından sonra odanıza girerken sizden izin istesinler. Bu vakitler mahrem yerlerinizin açık olabileceği vakitlerdir. Bu vakitler dışında ne sizin için ve ne de onlara bir sakınca yoktur. Birbirinizin odalarına rahatça girebilirsiniz İşté Allah size ayetlerini böylesine ayrıntılı biçimde açıklar. Allah her şeyi bilir ve O’nun her işinin, her buyruğunun mutlaka bir gerekçesi vardır.
59- Çocuklarınız ergenlik çağına girince günün saydığımız vakitlerinde odanıza girerken tıpkı kendilerinden büyüklerin yaptıkları gibi izin istesinler. İşte Allah size ayetlerini böylesine ayrıntılı biçimde açıklar. Allah her şeyi bilir ve O’nun hiçbir işi hiçbir buyruğu sebepsiz değildir.
Surede daha önce evlere girmek için izin istemeye ilişkin hükümler yer almıştı. Burada ise ev içinde odalara girmek için izin istemeye ilişkin hükümlere yer veriliyor. Çünkü kölelerden oluşan hizmetçiler ve henüz büluğ çağına ermemiş gençlerin evlere girmek için izin istemeleri gerekmez. Ancak evdekilerin avret yerlerinin ortaya çıkabileceği üç vakitte izin istemeleri gerekir. Bu vakitler; birincisi, sabah namazı öncesidir. Bu sırada insanlar gece elbisesi içinde olurlar ya da bu elbiseleri çıkarıp normal elbiselerini giymektedirler. İkincisi, öğle uykusuna daldıkları zamandır. Bu sırada insanlar normal elbiselerini çıkarıp rahatlamak için uyku elbisesini giyerler. Üçüncüsü, yatsı namazı sonrasıdır. Aynı şekilde insanlar o sırada günlük elbiselerini çıkarıp gece elbiselerini giyerler.
Bunlar avret yerlerinin ortaya çıkabildiği vakitler olarak nitelendirilmişlerdir. Bu üç vakitte hizmetçiler ve henüz büluğ çağına girmemiş çocuklar ev halkının avret yerlerini görmemeleri için evlere girerken izin istemelidirler. Birçokları, ev hayatlarında bu edep kuralından habersizdirler. Bunun psikolojik, sinirsel ve ahlaki etkilerini önemsemezler. Hizmetçilerin efendilerinin avret yerlerine ilgi duymadıklarını, erginlik çağından önce çocukların bu tür görüntülerin farkına varmadıklarını sanırlar. Oysa günümüzde psikoloji biliminin ilerleme kaydetmesinden sonra psikologlar, küçük yaşta çocukların gördüğü bazı sahnelerin, onların tüm hayatlarını etkilediğini, tedavisi güç, psikolojik ve sinirsel hastalıklara yakalanmalarına neden olduğunu söylemektedirler.
İşte her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan yüce Allah mü’minleri bu edep kuralları ile eğitirken; sinirleri sağlam, içi huzurlu, duyguları edepli, kalpleri arınmış, düşünceleri kötülüklerden uzak bir ümmet oluşturmak istiyor.
Ayet özellikle bu üç vakti belirliyor çünkü, bu vakitler her zamandan çok mahrem yerlerin açık olabilecekleri vakitlerdir. Ayrıca zorluk çıkarmamak için hizmetçi ve çocukların her zaman için izin istemeleri zorunluluğunu da getirmiyor. Çünkü yaşlarının küçüklüğü, ya da hizmet görmeleri nedeniyle evlére sık sık girip çıkmak durumunda kalırlar.
“Birbirinizin odalarına rahatça girebilirsiniz.”
Böylece hem mahrem yerlerinin görünmesi önlenmiş oluyor, hem de büyüklerde olduğu gibi her zaman için izin isteme zorunluluğu getirilmeyerek evin iç düzeninde bir zorluğun, bir meşakkatin oluşmasına meydan verilmemiş oluyor.
Ancak küçükler erginlik çağına girince, daha önce geçen izin isteme kuralını içeren ayetin genel hükmü uyarınca her zaman için izin istemeleri gereken yabancıların durumuna düşerler.
Bunun üzerine de şu değerlendirme yapılıyor
“Allah her şeyi bilir ve O’nun her işinin, her buyruğunun mutlaka bir gerekçesi vardır.”
Çünkü burası yüce Allah’ın insan ruhuna ve onu ıslah edecek davranış kurallarına ilişkin sonsuz bilgisinin; yine ruhların ve kalplerin tedavisine yönelik hikmetinin geçerli olduğu bir alandır.
Aynı şekilde fitne ve şehevi duyguların harekete geçmesini önlemek amacıyla bundan önce kadınların süslerini gizlemelerine ilişkin bir emir yer almıştı. Burada ise, surenin akışı dönüyor ve içlerinde erkeklerle birleşme arzusu kalmayan, şehevi duyguları sönmüş bulunan yaşlı kadınları bu kuralın dışında tutu.