SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA ŞUARA SURESİ 32. VE 37. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun
32· Bunun üzerine Musa elindeki değneği yere attı, değnek o anda sahici bir yılan oluverdi.
33- Ve elini yeninin altından çıkardı; bakanlar, onun ak bir parıltı saçtığını gördüler.
Buradaki ifade, Asa’nın bilfiil hayat dolu bir ejderhaya dönüştüğünü, elini kaldırdığında gerçekten bembeyaz olduğunu göstermektedir. Ayetin “O anda o” ifadesi bunun gösteriyor. Yani burada mesele büyüde olduğu gibi hayalde canlandırılmış değildi. Büyü ise, eşyanın tabiatını değiştirmez Duyu organlarına gerçekliği olmayan şeyleri hayal ettirir.
İnsanın akıl erdiremediği biçimde meydana gelen hayat mucizesi her an gerçekleşen bir mucizedir. Fakat insanlar, sürekli tekrarladığı ve alıştıkları için ona gerekli ilgiyi göstermezler. Veya bu değişikliğin meydan okuma şeklinde gerçekleştiğini görmedikleri için onun üzerinde kafa yormazlar. Bu tablodaki mucize ise bambaşkadır. Hz. Musa -selam üzerine olsun- bu iki mucizeyi Firavunun yüzüne çarpmaktadır. Bu ise sarsıcı ve ürkütücü bir sahnedir.
Firavun, mucizenin büyüklüğünü ve güçlülüğünü hissetmiş, hemen karşısına geçip direnmeye, onu etkisiz hale getirmeye çalışmıştı. Bu arada kendi durumunun kritikliğini ve milletin kendi etrafından dağılmasına az kaldığını da kestiriyordu. Hz. Musa’dan ve taraftarlarından korktuklarını ileri sürerek bu sarsıcı mucizenin etkisinden kurtulmalarını sağlamaya çalışıyordu.
34- Bunun üzerine Firavun, çevresindeki seçkin yakınlarına dedi ki, “bu adam bilgili bir büyücüdür”
35- Sizi büyücülüğü ile yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Peki ne buyuruyorsunuz?”
Firavunun bu sözlerinden anlaşılıyor ki, o, buna büyü adını verse de mucizenin büyüklüğünü kabul ediyordu. Çünkü o, bu mucizenin sahibini “bilgin” bir büyücü olarak niteliyordu. Yine anlaşılıyor ki, o milletin bu mucizeden etkilenmesinden endişe ediyor ve bu nedenle onları kışkırtıyordu. “Sizi büyücülüğü ile yurdunuzdan çıkarmak istiyor” Ayrıca burada Firavunun kendisini onlara ilah olarak takdim ettiği millete karşı ne kadar güçsüz, iradesiz, hale gelip yıkıldığı, zillete düştüğü açığa çıkmaktadır. Şimdi milletin emrini beklemekte ve onlara danışmaktâdır: “Ne buyuruyorsunuz?”. Firavun kendisine uyanların buyurmalarını beklediği sırada, onlar kendisine secde ediyorlardı!
Bu ayaklarının altındaki yerin sarsıldığını hisseden azgın iktidar sahiplerinin değişmez karakteridir. O zamana kadar zorbalıkla işleri yönetirken kritik durumlarda yumuşarlar. Çizmeleri ile ezip geçtikleri uluslara sığınırlar. Daha önce kendi arzularını dikta ile kabul ettirirken, böyle durumlarda göstermelik olarak halka danışırlar. Tehlikeli bölgeyi geçinceye kadar böyle davranırlar. İşlerini düzeltince bir de bakarsın ki, onlar aynı zorbalar, diktatörler ve aynı zalimlerdir! Firavun’un oyununa gelen, hiçbir sağlıklı temele dayanmayan, iktidarlarında da ona ortak olan, kendilerini Firavun’un taraftarı ve yakınları haline getirip nüfuz ve otorite sahibi kılan mevcut statükonun değişmeden devam etmesinde kendilerinin büyük yararı bulunan kodamanlar Firavuna yol göstermişlerdir. Bunlar halk kitlelerinin Hz. Musa’nın iki mucizesini görüp onun sözüne kulak verdikleri taktirde Hz. Musa ve İsrailoğullarının kendi toprakları üzerinde bile kendilerine galip geleceğinden endişe etmişlerdir.. İmkanları birleştirip hazırlık yapıldıktan sonra Hz. Musa’nın büyüsüne aynen onunkisi gibi bir büyü ile karşılık verilmesini önermişlerdir.
36- Dediler ki; “Onu kardeşi ile birlikte oyala ve adam toplayacak elçilerini bütün kentlere gönder.
37- Bütün bilgili büyücüleri bulup sana getirsinler.
Yani sen o’na ve kardeşine bir süre tanı. Bu arada Mısır’ın belli başlı şehirlerine elçiler gönder. Profesyonel büyücüleri toplasınlar. Sonra bu büyücüler ile Musa arasında bir büyü yarışması düzenle.
Bu sahnenin perdesi burada kapanıyor. Perde açıldığında mesajı alan büyücülerin kafile kafile geldiklerini, bu yarış için halk kitlelerinin toplandıklarını görüyoruz. Halk kitlelerine büyücüleri desteklemeleri aşılanıyor. Onların ardında ise, iktidar sahipleri yer alıyor. Hak ile batılın veya iman ile isyanın yarış alanı hazırlanıyor.