SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA KASAS SURESİ 25. AYET
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
25- O sırada iki kızdan biri utana utana Musa’nın yanına geldi; “Babam sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor” dedi. Musa kızların babalarının yanına gelerek başından geçen olayları anlatınca O; “Korkma, o zalim kavimden kurtuldun” dedi.
Allah’ın kurtarışına bakın… Onun yakınlığını, çağrısını seyredin… Hiç kuşkusuz yaşlı adamın bu daveti; yoksul, muhtaç Musa’nın duasına gökten gelen cevaptır. Yaşlı adamın bu daveti, onun için bir koruma ve onurlandırmadır. Bu davet, iyiliğin ödülüdür. “İki kızdan biri” getiriyor bu daveti. Gelirken “Utana utana geliyordu.” Temiz, iyi, iffetli ve terbiyeli kızların bir erkekle karşılaştıklarında yaptıkları gibi “Utana utana geliyordu.” Ne kırıtma, ne çalım, ne gösteriş ne de baştan çıkarma. Geliyor ve en kısa, en öz sözlerle daveti ulaştırıyor, yol gösteriyor, babasının yanına götürüyor. Bunu Kur’an-ı Kerim şöyle anlatı-yor. “Baham sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor.” Kızın davranışlarındaki utangaçlığın yanı sıra sözlerinde de bir açıklık, dikkatlilik ve anlaşılırlık ön plandadır. Sözlerini ağzında gevelemiyor, olduğu gibi ve dolambaçlı hale getirmeden söylüyor. Aynı şekilde bu da özelliğini kaybetmemiş, temiz ve doğru bir fıtratın belirtisidir. Çünkü tertemiz kalmış iffetli kızlar erkeklerle karşılaştıklarında, onlarla konuştuklarında fıtratları gereği utanırlar, ama iffetliklerine ve doğruluklarına olan güvenlerinden dolayı lafı ağızlarında gevelemezler. Karşısındakini tahrik edecek, baştan çıkaracak, heyecanlandıracak şekilde konuşmazlar. Lafı uzatmadan, gerektiği kadar açık konuşurlar.
Ayetlerin akışı bu konuda fazla bir şey söylemeden sahneyi bitiriyor. Genç kızın davet etmesi ve Hz. Musa’nın da davete uyması dışında da izleyiciye düşünecek bir alan bırakmıyor. Ardından Hz. Musa ile yaşlı adamın buluşma sahnesi ile karşı karşıya kalıyoruz. Ancak bu yaşlı adamın ismi belirtilmiyor. Bu yaşlının bildiğimiz Şuayb peygamberin kardeşinin oğlu olduğu, adının da Yesrun olduğu söylenmektedir.(Daha önce “Fı Zilâl-il Kur’an”da bu adamın Şuayb peygamber olduğunu söylemiştim. Bir keresinde de bu adamın Şuayb peygamber olabileceği gibi, olmayabileceğini de söylemiştim. Şimdi ise bu adamın Şuayb peygamber olmadığını, Medyen halkından yaşlı bir adam olduğunu tercih ediyorum. Bu görüşü tercih etmemin nedeni, adamın yaşlı oluşudur. Oysa Şuayb peygamber -selâm üzerine olsun- kavminden kendisini yalanlayanların yok edilişlerini görmüştü ve geride sadece kendisine inananlar kalmıştı. Şayet bu adam kavminden geriye kalan mü’minler arasında yaşamakta olan Şuayb peygamber olsaydı, çoban!ar, yaşlı peygamberlerinin kızlarından önce hayvanlarını sulamazlardı. Mü’min toplumların davranış şekli bu değildir. ilk kuşaktan beri mü’minler peygamberlerine ve kızlarına böyle davranmazlar.
Bunun yanı sıra Kur’an’da kayınpederinin Hz. Musa’ya herhangi bir şey öğrettiğinden de söz edilmiyor. Şayet bu adam Şuayb peygamber olsaydı, on yıl birlikte yaşadığı Musa’yla konuşurken bazı peygamberlik sözlerini mutlaka işitecekti.)
“Musa kızların babalarının yanına gelerek başından geçen olayları anla-tınca O; korkma, o zalim kavimden kurtuldun” dedi.
Hiç kuşkusuz Hz. Musa’nın güvenliğe ihtiyacı vardı. Bedeninin yemeye ve içmeye ihtiyacı olduğu gibi. Ne var ki, ruhunun güvenliğe olan ihtiyacı bedeninin yiyeceğe olan ihtiyacından daha fazlaydı. Bu yüzden ayetlerin akışı buluşma sahnesinde bu saygın yaşlının “Korkma” sözünü önplana çıkarıyor. Hz. Musa’nın başından geçenleri anlatmasından sonra yaşlı adamın Musa’nın içine duygusunu akıtmak, kendisini emniyette hissetmesini sağlamak için söylediği ilk söz olarak bu kelimeyi ifade ediyor. Sonra açıklamada bulunuyor, güvenlikte oluşunun nedenini vurguluyor. “O zalim kavimden kurtuldun” Çünkü Medyen üzerinde bir etkinlikleri yoktur, yönetimleri altında değil. Bu yüzden Medyendekilere eziyet edemezler, buradakilere zarar veremezler.
Sonra sahnede iffetli ve tertemiz bir kadının sesini işitiyoruz.