EN KARLI TERCİH HANGİSİ DÜNYA MI? AHİRET Mİ?
Hamd, yer ve göklerdeki her şeyin mutlak hakimi olan, Allah Azze ve Celle’ye mahsustur. . .
Salat ve selam müminlerin lideri Hz. Muhammed (s.a.v), kıymetli ev halkına, güzide ashabına ve Ümmet-i Muhammedin üzerine olsun inşaRahman.
En fazla aldanan insan, yaşarken peşin olarak elde ettiği dünyalıklarla aldanan, onları ahirete tercih eden, ahiret yerine dünyanın hoşnutluğunu arzulayan kimsedir. Öyle ki bu gibi kimseler şunu söyleyebilecek kadar aşırıya gitmiştir; “Dünya peşin, ahiret veresiyedir. Peşin veresiyeden daha faydalıdır.” Bazıları da şunu söylemiştir; “Dünya nimetlerini elde etmek kesin, ahiret nimetlerini elde etmek ise şüphelidir. Şüpheli olanın ardına düşüp de peşin olanı terk etmem!” demiştir. Demek ki şüphe, şeytanın insanı aldatma ve ayartma yollarından birisidir.
O halde aldananlardan olmamak ve doğru tercihler yapabilmek için düşünelim ve ona göre yaşayalım. Peşin(dünya) ile veresiye(ahiret) arasından bir tercih yapmak istersek, eğer bunlar eşit değerde iseler, peşin daha iyidir. Ama aralarında değer farkı var yani veresiye peşinden daha değerli ve paha biçilemez ise, işte o zaman veresiye (ebedi ahiret yurdu) peşinden (geçici dünyadan) daha güzel daha iyi yani daha karlıdır.
Zaten başından sonuna kadar dünya hayatı, ahiret nefeslerinden sadece bir nefes ise dünya hayatı nasıl daha karlı olabilir? Yaratılan her şey ölüme mahkûmdur, dünyada yaratıldığına göre oda bir gün ölecektir. Ama ahiret ölümün olmadığı yerdir. O halde aklı olan insana hangisini tercih etmek yaraşır, yakışır? Kısacık dünya hayatı içinde peşinen elde edeceklerini alıp, ahiret hayatında sonsuz nimetlerden mahrum kalmaya razı olmak mı? Ya da yok oluşun olmadığı, değer konulamaz, sıkıntısız, sonsuz şeyleri elde etmek için küçük, basit, bir gün tükenecek olan değersiz şeylerden vazgeçmek mi?
Hz. Peygamber(s.a.v.) şöyle buyurur: “Ahirete kıyasla dünya hayatının durumu sizden birinin parmağını okyanusa sokup çıkarması gibidir. Bir baksın parmağında ne kadar yaşlık kalmış.” (Tirmizi)
Hadisten anlıyoruz ki veresiyeyi bırakıp peşini tercih etmek en koyu cahilliktir. Aklı olup da kullanamayanların işidir. Tercihini bu yönde kullananlar elleri boş olarak ahirete gideceklerdir. Zira onlar dünya hayatında alacaklarını almıştır. Lakin Allah’a, Resulüne ve ahirete kesin olarak inanan, zerre şüphe duymadan iman edenler; veresiye alış verişi en güzelini, en karlısını yapanlardır. Onlar dünya hayatında hiçbir karşılık beklemeden yalnızca Allah cc. rızasını gözetip mükâfatlarını Rablerinden bekleyenlerdir.
Doğru tercihin, en karlı ticaretin yolunu Rabbimiz olan Allah(Celle Celaluhu) Kur’an-ı Kerim’de belirtmektedir;
Saf 10. 11. 12;
“Ey iman edenler! Sizi pek acı bir azaptan kurtaracak çok kârlı bir ticaretin yolunu size bildireyim mi? Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan budur. Böyle yaparsanız Allah sizin günahlarınızı bağışlar, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere; sonsuz nimet ve ebedî mutluluk diyarı olan Adn cennetlerindeki çok güzel köşklere yerleştirir. En büyük başarı ve kurtuluş işte budur!”
Mümin veresiye alışveriş yapandır. Rabbim en karlı alışverişi yapan, yaptığı ticareti bir ömür muhafaza eden ve kabre onunla girenlerden eylesin.
. . . Velhamdülillahirabbilalemin . . .