SÖZ İLE FİİLİN UYUMU

Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Sözü ve fiilleri ile yegane örnek, lider Hz. Muhammed (sav)’e Salat olsun ve Selam O’nun (sav) ehli beytine, ashabına, tüm müminlerin üzerine olsun.

ALLAH(Celle Celaluhu)’ın inzal ettiği din hayatın tüm sahasına hitap eden, hem vicdanları hem fiilleri olgun ve faydalı hale getiren yegâne hayat nizamıdır. Bu nizama bağlılık gönüllülük ilkesi ile meydana gelir ki iman dediğimiz hususta bununla ilgilidir. İman kavramı temelde kalp ve ruhu hedef almakla beraber varlığının hayatın içinde işaretleri olur. ALLAH(Celle Celaluhu) kitabında müminlerin vasıflarını zikrederken onların görünen hallerini tasvir eden örnek verecek olursak, Müminun Suresinin baş tarafında Müminlerin şu özellikleri belirtilir;

“ Namazlarında huşu içindedirler, nefislerini temizlerler, iffetlerini korurlar, sözlerini ve ahidlerini yerine getirirler.”

Kalbin hali fillere yansıdığı gibi sözlere de yansımalıdır ki, dil bazen bu konuda yanıltıcı olabilir. Çünkü konuşmak kolaydır, meşakkatli değildir, bazen de nefsin hoşuna gider.

ALLAH(Celle Celaluhu)’ın iman ehline yüklediği sorumluluklardan biri de iyiliği emretmektir. ALLAH(Celle Celaluhu) adına, din adına en doğru ve faydalı bilgilerle nefislerin ıslahı için nasihat etmektir. Fakat iyiliği emreden her nefsin hatırlaması gereken ilk şey kendi nefsidir.

“Siz kitabı okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? Hala aklınızı kullanmayacak mısınız? (BAKARA, 44)

Ayetin izahında şöyle geçiyor; İbn Cüreyc der ki;

“ Yahudi hahamları cemaatlerini ALLAH(Celle Celaluhu)’a itaate teşvik eder ve fakat kendileri masiyetten sakınmazlar, rahatça günah işlerlerdi.

Evet, fiil, söz uyumunu tam olarak sağlamak, çok zordur, fakat her Mümin bu konuda çok büyük titizlik göstermelidir. Hem kendisinin ALLAH(Celle Celaluhu) katındaki konumu için, hem de temsil ettiği İslam adına önemli bir görevdir bu.

Bir Hadis-i Şerifte, Rasulullah (sav) şöyle buyuruyor;

“ Kıyamet günü bir adam getirilir ve cehennem ateşine atılır. Bağırsakları karnından dışarı çıkar ve onlarla birlikte değirmen döndüren merkep gibi döner durur. Cehennem halkı onun yanına toplanırlar ve derler ki; Ey filan! Sana ne oldu? Sen iyiliği emredip, kötülükten sakındırmaz mıydın?

O kişi de; “ Evet, iyiliği emrederdim, fakat kendim yapmazdım, günahtan sakındırır, fakat kendim yapardım, der.”

Rabbim bizleri daima güzel söz söyleyen, fiilleri ve sözleri ile ALLAH(Celle Celaluhu)’ın rızasını kazanan kullarından eylesin.

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN