sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA AHZAB SURESİ 55. VE 57. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA AHZAB SURESİ 55. VE 57. AYETLER
29.03.2023
392
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

55- “Onlara (Peygamber hanımlarına); babaları, oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, hizmetçi kadınları ve cariyeleri hakkında bir günah yoktur. Ey Peygamber hanımları, Allah’tan korkun, şüphesiz Allah, her şeyi görmektedir.”

Burada sayılan erkekler ile sıkıca örtünmeden görüşmek bütün müslüman kadınlara serbest bırakılmıştır. Acaba sadece Peygamberimizin eşlerine seslenen bu özel ayet mi, yoksa Nur suresindeki tüm müslüman kadınlara seslenen genel hükümlü ayet mi daha önce indi? Bunu belirleyemedim. Herhalde hüküm önce Peygamber eşlerine özgü idi de sonra genellik kazandı. Bu ihtimal, söz konusu yükümlülüğün niteliğine daha uygun düşer.

Yüce Allah’ın “Ey Peygamber eşleri, Allah’tan korkunuz, şüphesiz Allah her şeyi görmektedir” diyerek bu direktif ile Allah korkusu arasında bağ kurması, O’nun her şeyden haberdar olduğunu hatırlatması, dikkatlerimizden kaçmamalıdır. Allah korkusu, Allah denetimi böylesine duyarlı noktalarda sürekli olarak karşımıza çıkarılır. Çünkü Allah korkusu ilk ve son güvencedir. Bu duygu kalplerin göz açtırmak ve gözlerini kırpmaz, uyanık gözetleyicisidir.

Ayetlerin devamında Peygamberimizi, gerek şahsı ve gerekse ailesi ile ilgili olarak üzenlere, rahatsız edenlere yönelik uyarılar ve çirkin davranışlarına dönük kınamalar yineleniyor. Bu uyarılar iki yoldan yapılıyor: Birinci yolunda Peygamberimiz övülüyor, gerek yüce Allah katındaki gerekse yüceler alemi nezdindeki itibarı konumu vurgulanıyor. Öbür uyarı türünde Peygamberimizi üzmenin, yüce Allah’ı üzmek anlamına geldiği, bunun Allah katındaki cezasının da dünyada ve ahirette O’nun rahmetinden kovulmak ve bu çirkin işe denk düşecek bir azaba çarpılmak olduğu belirtiliyor. Okuyoruz:

56- “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi överler Ey inananlar! siz de O’nu övün, O’na salat ve selam getirin.”

57- `Allah’ı ve Peygamberini inciltenlere, Allah, dünyada da ahirette de lanet eder; onlar için alçaltıcı bir azab hazırlamıştır.”

Ayetin orijinalinde Allah’ın ve meleklerin, Peygamberimize “selât” ettikleri belirtiliyor. Yüce Allah’ın, Peygamberimize “selât” etmesi, O’nu yüceler aleminde övgü ile anması anlamına gelir. Meleklerin O’na “selât” etmeleri de Allah katında O’nun için dua etmeleri demektir.

Aman Allah’ım, bu ne erişilmez derece! Yüce Allah’ın, Peygamberimize yönelik övgüsünü bütün evren tekrarlıyor. Bu övgünün ışığı bütün evrene yayılıyor. Evrenin bütün parçaları bu övgüye yine aynı övgü ile cevap veriyor. Bu ezeli, ebedi, sürekli ve kesintisiz övgü evren bütününün özüne siniyor. Bu nimetten, bu onurdan sonra artık başka bir nimet ve onur düşünülemez. Yüce Allah’ın ve meleklerin “selât-ü selam”ından sonra artık insanların “selât-ü selam”ının ne yeri olabilir? Fakat yüce Allah, mü’minlerin Peygamberimize yönelik “selât-ü selam”larını kendi “selât-ü selam”ı ile yan yana getirerek onları şereflendirmek; onları, bu yoldan yüce, ezeli ve onur verici ufuklara yükseltmek istemiştir.

Yüce Allah’ın bu övgüsünün ışığı altında insanların Peygamberimizi üzmeleri, rahatsız etmeleri son derece çirkin, aşağılık, iğrenç ve lânetlik bir davranış olarak biliniyor. Ayeti bir kere daha okuyalım:

“Allah’ı ve Peygamberini incitenlere Allah, dünyada da ahirette de lânet eder onları alçaltıcı bir azap beklemektedir.”

Peygamberimizi incitmenin yüce Allah’ı incitmek demek olması ve bu çirkin eylemin O’nun kullarınca, O’nun zavallı yaratıklarınca işlenmiş olması eylemin iğrençliğini kat kat arttırmaktadır. Gerçekte bu zavallılar yüce Allah`ı incitemezler, böyle bir işe elleri ermez. Fakat bu ifade, yüce Allah’ın, Peygamberinin incitilmesinden kaynaklanan duyarlılığını dile getiriyor. Bu incitme sanki yüce zatına yönelik bir incitmedir. Ne kadar iğrenç, ne kadar çirkin, ne kadar yüz kızartıcı!

Bir sonraki ayette erkek-kadın bütün müminlere yönelik “incitme” eylemleri de kınanıyor. Mümin erkeklere ya da kadınlara iftira atanlar, onlara işlemedikleri suçları yakıştıranlar, uydurma kusurlarla onları küçük düşürmeye kalkışanlar azarlanıyor. Okuyoruz:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.