GECEYE MUHTACIZ

Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Sözü, fiilleri ve cihadı ile yegane örnek, lider Hz. Muhammed (sav)’e Salat olsun ve Selam O’nun (sav) ehli beytine, ashabına, tüm müminlerin üzerine olsun.

Allah(Celle Celaluhu) sadece kendisine kulluk yapmak için yarattığı insana bu kulluğun nasıl yapılacağını da bildirmiştir. Nefis ve şeytan gibi faktörlere rağmen insan daha yaratılıştan bu kulluk görevini yapabilecek özelliklerle donatılmış ve Allah(Celle Celaluhu)nefis ve şeytan kaynaklı engellerle de nasıl baş edilebileceğini bildirmiştir. Kur’an’ın indirilmesinin gayelerinden biri de budur.  Bizim azalarımız ve ruhumuz tıpkı bir arabanın dış aksamı ve motoru gibidir. Dış aksamın kullanım kılavuzunu bildiren üretici nasıl ki motor için de talimatlar bildirirse, bizleri yaratan Allah(Celle Celaluhu) de hem dışımız , azalarımız için en uygun emir ve yasakları bildirmiş hem de kalbin manevi sıhhati ve nefsin ilacı içinde tüm bilgileri insanlara bildirmiştir.

Bu ilaçlardan birisi de gece namazıdır.

“Geceleyin kalkıp namaz kılan ve karısını uyandırarak ona da kıldıran, şayet kalkmak istemezse yüzüne su serpen erkeğe Allah rahmet eder, (günahlarını bağışlar). Yine geceleyin kalkıp namaz kılan ve kocasını uyandıran, kalkmak istemezse yüzüne su serpen kadına da Allah rahmet eder (günahını bağışlar).” (Hadisi şerif, Ebu Davud)

“Gece namazına devam edin. Çünkü gece namazı kılmak sizden önceki salih kulların âdetidir. Rabbinize karşı bir taattır, kötülükleri örtücü ve günah işlemekten alıkoyucudur.” (Hadisi şerif, Tirmizi)

Muhakkak ki gece namazı meşakkatlidir. Fakat nefisin daha meşakkatliye alıştıran kişi, gündüze sıkı bir hazırlık yapmış ve aynı zamanda Allah(cc) nun yardımı talep etmede çok ciddi bir başvuru yapmış demektir. Bu tıpkı bir makamdan yardım talep edenlerden o yardıma muhtaç olduklarına dair detaylı evrak ve delil istenmesi gibi, kulunda Allah(cc) dan yardım isterken bu yardıma ne kadar muhtaç olduğunu dile getirmesidir.

Bir de gece vakti insan ömründe ciddi bir pay tutar. Gündüzün meşgaleleri, önemsenmeyen ya da fark edilmeyen küçük zaman dilimleri ile toplamda zayi edilen büyük vakitler göz önünde bulundurulduğunda geceyi toptan uyku ile geçirip değerlendirmemek muhakkak bir kayıptır. Hem sevap elde etme imkanını kullanmamış olmak hem de taatin önünde engel unsurlara karşı Allah’ın yardımını talep etmekte geri kalmak gibi neticeleri vardır. Bu sebeple belli bir düzeyde de olsa gece namazından istifade etmek oldukça önemlidir.

“Onların yanları yataklarından uzaklaşır (teheccüd namazı kılmak için yataklarından kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (hayır için) harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için gözlerini aydınlatıcı ne güzel (nimetlerin) saklandığını hiç kimse bilmez.” (Secde, 32/16-17).

Taberi ise insanın yatağından uzak oluşunun ancak geceleyin meydana geleceğini bu itibarla âyette zikredilen ibadetten maksadın, geceleyin yapılan bir ibadet olduğunu söylemekte ve bu ibadetin, namaz kılma, Allah(Celle Celaluhu)’ı anma ve benzeri ibadetleri kapsadığını, ayrıca gecenin başlangıcında başlayıp sonuna kadar yapılabilecek her türlü ibadeti de içine aldığını  ifade etmektedir

Hasan-I Basrî ve Ibn-i Zeyd’e göre ise bu âyette zikredilen ibadetten maksat, geceleyin yapılan nafile ibadettir.

Allah(Celle Celaluhu) geceyi razı olduğu şekilde değerlendirerek ömür sermayesine karşı hassas davranan kullarından eylesin.

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN