sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FATIR SURESİ 33 VE 35. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FATIR SURESİ 33 VE 35. AYETLER
31.05.2023
342
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

33- Bunlar Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler takarlar. Oradaki elbiseleri ipekten olur.

34- Onlar şöyle derler; “Ïçimizdeki üzüntüyü gideren Allah’a hamd olsun. Hiç kuşkusuz Rabb’imiz affedicidir ve iyiliklerin karşılığını bol bol verir.

35- “O bizi lütfu ile içinde sürekli oturacağımız bir yurda yerleştirdi. Burada bize ne yorgunluk değecek ve ne de bıkkınlık ilişecektir.

Burada bir yanı elle tutulur, maddi nimetlerden ve öbür yanı ile duygulara hitap eden psikolojik nimetlerden oluşmuş iki kesimli bir sahne ile karşı karşıyayız. Sebebine gelince; “Bunlar orada altın bilezikler takarlar. Oradaki elbiseleri ipekten olur.”

Bunlar insanların psikolojik arzularını tatmin eden bazı maddi görünümlü nimetlerdir. Bunların yanı sıra Allah’ın hoşnutluğu, huzur ve güven de vardır.

Okuyalım: “İçimizdeki üzüntüyü gideren Allah’a hamd olsun.”

Oysa dünya hayatı, bu sürekli nimetler ve bu kalıcı mutluluk yanında bitimsiz bir üzüntü, tükenmez bir tasa kaynağıdır. Çünkü bu hayatta insan her zaman gelecek kaygısı ile ve çözüm isteyen problemlerin sıkıntıları ile yüzyüzedir. Ayrıca mahşer gününe ilişkin gelecek endişesi başlı başına büyük bir endişe sebebidir. Devam ediyoruz: “Hiç kuşkusuz Rabb’imiz affedicidir ve iyiliklerin karşılığını bol bol verir.”

O bizi affetti ve iyiliklerimizi ödüllendirerek bizlere teşekkür etti. Çünkü; “O bizi lütfu ile içinde sürekli oturacağımız bir yurda yerleştirdi.”

Bizleri huzur içinde kalacağımız ve bir daha hiç çıkarılmayacağımız bir yurda yerleştirdi. Bu bizim hak ettiğimiz bir ödül değil, O’nun tek yanlı lütfudur; onu dilediği kimselere karşılıksız olarak sunar. Ayetlerinin son cümlesini okuyoruz:

“Burada bize ne yorgunluk değecek ne de bıkkınlık ilişecektir.”

Hep mutluluk, huzur ve güven içinde olacağız.

Bu ayetlerin yansıttıkları hava konfor, huzur ve mutluluk havasıdır. Kullanılan seçme sözcüklerin melodileri ve mesajları bu cana yakın, bu sıcak, bu rahmet saçıcı hava ile yüklüdürler ve metnin anlamı ile ahenkli bir bütün oluşturmaktadırlar. Öyle ki, “üzüntü” anlamına gelen “hazen” sözcüğünün bile yumuşak okunan kalıbı seçilmiş, “hüzn” biçimindeki sert okunuşlu ve gırtlağı tırmalayıcı kalıbından kaçınılmıştır. Bu arada cennet “istikrar yurdu”dur; “yorgunluk” ile “bıkkınlık” cennetliklere ilişmemektedir bile . Kısacası ayette kullanılan tüm sözcüklerin melodisi yumuşak, tatlı ve sessiz akışlıdır.

Sonra sahnenin öbür bölümüne dönüyoruz. Bu tabloda endişe, sarsıntı ve istikrarsızlık motifleri ile yüzyüze geliyoruz. Okuyalım:

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.