sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA SAFFAT SURESİ 11 VE 17. AYETLER

SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA SAFFAT SURESİ 11 VE 17. AYETLER
01.07.2023
275
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

11- Şimdi sor onlara; “Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa, Bizim yarattıklarımız mı?”Aslında biz kendilerini özlü ve yapışkan çamurdan yarattık.

12- Ey Muhammed! Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seninle alay ediyorlar.

13- Onlara öğüt verildiği vakit düşünüp öğüt almazlar.

14- Bir mucize görseler onunla alay ederler.

15- “Bu apaçık büyüdür” derler.

16- “Yani biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı dirilecekmişiz?”

17- “Bizden önceki atalarımızda mı dirilecek?”

Onlardan haber vermelerini iste ve sor onlara: Melekler, gökler, yeryüzü ve bunların arasında bulunan her şey, şeytanlar, yıldızlar, alevli gök cisimleri, bütün bunlar Allah’ın yaratıklarıdır. O halde onların yaratılması mı daha zordur, yoksa şu kâinatın ve şu yaratıkların yaratılması mı?

Onların cevap vermesi beklenmez. Çünkü Allah’ın bu sorusu onların durumunun çirkin tuhaf olduğunu göstermek, çevrelerinde olanlardan ne kadar gaflet içinde olduklarını gözler önüne sermek ve bir şeyi, bir durumu değerlendirmede ne kadar gülünç olduklarını sergilemek içindir. Buradan hareketle yüce Allah, ilk yaratılmış oldukları ana maddeyi onlara sunuyor. Bu madde, yüce Allah’ın yaratıklarından biri olan, yeryüzünün bir parçası cıvık yapışkan çamurdur. “Aslında biz kendilerini özlü ve yapışkan çamurdan yarattık.”

Onların yaratılışı bunca yaratıkların yaratılmasından asla zor değildir. O halde durumları çok tuhaftır. Çünkü onlar yüce Allah’ın ayetleri ile alay etmekte ve kendilerine yeniden dirilmeyi ve ikinci bir hayatı vaadeden kimseyi eğlenceye almaktadırlar. Onların umursamazlık içinde alaya almaları Resulullah’ı hayrete düşürmüştür:

“Ey Muhammed! Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seninle alay ediyorlar.

“Onlara öğüt verildiği vakit düşünüp öğüt almazlar.” Bir mucize görseler onunla alay ederler.”

Resulullah onların durumlarına hayret etmekte haklıdır. Çünkü Hz. Muhammed’in gördüğü gibi kalbin yüce Allah’ı gören ve Allah’ın ayetlerinin bu derece net ve bu kadar çok olduğunu temaşa eden bir mü’min hiç şüphesiz hayrete düşer ve kalpler nasıl olur da bu ayetlere karşı bu derece kör olabilir, nasıl olur da bunlar karşısında bu tuhaf tutuma girer diye dehşete düşer.

Resulullah onlara bu şekilde hayret ederken, kendilerine sunmuş olduğu ister Allah’ın bir bilinmesi konusu olsun, ister öldükten sonra kıyamet günü dirilme olsun, böylesine apaçık bir konuyu eğlenceye almalarına hayret ederken… Bir de ne görsün onlar kör değiller mi? Kalpleri öğüde kapalı değil mi? Bir de üstüne üstlük onlar yüce Allah’ın ayetlerini şiddetli bir alay konusu yapıp kendilerine göstermiş olduğu ayetlere hayret edip bu ayetleri (eğlenceye alırlar) ifadesinin de ilham ettiği gibi, birbirlerini çağırıp alaya almaya sebep saymazlar mı?

Buna ek olarak Kur’an’ı “sihir” diye nitelemeleri ve kendilerine öldükten sonra dirilmeyi vaad etmesine “hayret etmeleri” ni de ekleyelim. “Bu apaçık büyüdür derler. Yani biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı dirilecekmişiz? Bizden önceki atalarımız da mı dirilecek?”

Onlar gerek çevrelerinde, gerek bizzat kendi nefislerinde olan yüce Allah’ın kudret izlerinden gafildirler… Bu gücün, göklerin, yeryüzünün ve aralarında bulunanların yaratılmasındaki ve yıldızlarla alev almış gök cisimlerinin yaratılmasındaki izinden de gafildirler… Bütün bunlarda, kudretin izlerinden gafil olmuşlar ve bu gücün onlar öldükleri ve toprak ve kemik haline geldikleri zaman kendilerini ve daha önce yaşayan atalarını yeniden dirilteceğini imkânsız görmüşlerdir. Bu güce göre, bu yeniden diriltme ve yeniden hayat verme hiç de tuhaf değildir. Yeter ki, insan gerek kendi nefsinde ve gerekse etrafında kendini kuşatan bunca şeylerin ışığı altında, bu gerçeği azıcık düşünsün.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.