ALLAH(C.C)’I HATIRLATAN DOSTLARDAN OLABİLMEK

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Âlemlerin rabbi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salât ve selâm Hz. Peygamber Efendimiz (sav) ‘e, âline, ashabına ve O’na tabi olan Müslümanların üzerine olsun. Amin

Cüneyd-i Bağdadi’ye “ Bu zamanda gerçek dostlar iyice azaldı. Acaba Allah(C.C) için kardeş edineceğim bir kimse var mıdır ? “ diye sorulunca Cüneyd yüzünü çevirip cevap vermedi. Adam bu soruyu üç defa tekrar edince “ Eğer sen yükünü sırtlayacak ve eziyetlerine katlanacak bir arkadaş arıyorsan yemin ederim ki öyleleri pek azdır. Ama yükünü sırtlayacağın, eziyetlerine katlanacağın bir arkadaş arıyorsan benim yanımda onlardan çok vardır. İstersen onları sana tanıtayım!” der. Bu cevap üzerine adam susar bir şey demez.

Gerçek dostlukların, gerçek arkadaşlıkların azaldığı bir çağda yaşamaktayız. Dostluğun, arkadaşlığın ne demek olduğu bilinmeyen ahir zamanın içerisindeyiz. İnsanların birbirine çıkar için yaklaştıkları, birbirlerine faydadan çok zarar verdikleri, hakkı yaşamak değil de haktan uzak yaşamak için örnek oldukları bir zamanın içerisindeyiz. Hoşgörü, tahammül, Güleryüz, paylaşma hep ortadan kalkmış yerini üstünlük yarışı, hakir görme, kibir, cimrilik almıştır. Sebebinin ne olduğunu bulmak elbette zor değil. İslam’ın kalplerde yer etmemesi, İslam ahlakının toplumdan uzaklaştırılması, İslam’ın sadece namaz gibi ibadetleri emreden bir din olarak sunulmasıdır. İnsan ilişkilerini düzenleyen, topluluklara marufu yerleştiren, ünsiyet yayan bir din olarak görülmemesidir.

Ebû Hüreyre’nin (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selâmı yayın.” (Müslim)

Bir selamla bu ünsiyeti kuran dindir İslam. Ama öyle ki bu yerini merhabaya bırakmıştır. Topluluklar, insanlar İslam’dan kaçmış, İslam’ın getirdiği ahlaktan uzaklaşmışlardır. İslam’ın olmadığı insan ilişkileri türemiş böyle olması da Cüneyd-i Bağdadi’ye bu cevabı verdirmiştir. Fakat o yanımda öyle kimselerden çok vardır demiş.. Bizim hayatımızda yanımızda sıkıntısına katlanacağımız, eziyetlerini görmezden geleceğimiz, alttan alacağımız Allah(C.C) için ünsiyet kuracağımız kaç kişi var? Bu güzel meziyetlere, ahlaki değerlere sahip kaç dostluk elde etmeye çalıştık? Ya da ettiklerimizin değerini ne kadar bildik? Bu dostluğun Allah için olmasına ne kadar önem verdik?

Allah(C.C) (Subhânehu ve Tealâ) Musa (as)’a “Eğer bana itaat edersen arkadaşların çoğalacaktır. (Yani zahmetlerine katlandığın, eziyetlerine tahammül ettiğin ve onları kıskanmadığın takdirde çoğalacaktır) “ diye vahyetmiştir.

Dost dendiğinde aklımıza kimin geleceği malumdur. Halilullah Hz. İbrahim (as)! Allah(C.C) da dost edinmiş ve bize dostlukta örnek peygamber göstermiştir.

“Allah(C.C)’ı görürcesine iyilik yapan bir kimse olarak bütün varlığıyla Allah(C.C)’a teslim olan ve şirkten uzak dupduru bir Tevhid inancıyla İbrâhim’in dînine uyan kimseden daha güzel bir dine kim sahiptir ki? Üstelik Allah, İbrâhim’i dost edinmiştir.” (Nisa 125)

İşte Allah(C.C)’ın dost edindiği İbrahim (as)’ın vasıfları .. sırasıyla bahsediyor Allah cc ; İhsan, salih amel , ehl-i tevhid , hanif ..

Rabbimiz dostluğun vasıflarını bile bize bildirmiştir , tıpkı iman edenlerin vasıfları gibi .. (Bakara 1-5 bknz) Müslümana kimi dost edineceği de öğretiliyor, hangi vasıflara sahip olanların dost edinileceği de ! Rabbimiz bizzat kendisine dost edinerek örnek teşkil etmiştir . Allah(C.C)’ın dost edindiği kimse için ne büyük şeref ..

“Kişi arkadaşının dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin “ (Tirmizî )

Allah(C.C) dini İslam olan , Allah(C.C)’ı gadaplandırmaktan haya eden , İslam ahlakıyla arkadaşına ayna olanlarla ünsiyet kurmayı bizlere nasip etsin ..

Sevgi güçlendikçe muhabbete dönüşür . Muhabbette geliştiği takdirde halillik vasfı kazanır . Halil , Habibden üstündür . Çünkü muhabbet kalbin içinde bulunan bir sevgi , Halillik ise bu sevginin kalbin sırrına nüfuz etmiş halidir .

Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah(C.C)’a mahsustur