İNSANIN DEĞERİ : DÜŞÜNÜYORUM ÖYLEYSE VARIM!
Düşünmek ;Aklından geçirmek, göz önüne getirmek: Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel yetiler oluşturmak, muhakeme etmek:
1-Tedebbür etmek 2- Fehmetmek 3- Akletmek 4- Taakkul etmek 5- Tefekkür 6- Mütalaa etmek 7- Tefehhüm etmek 8- Kafa Yormak
TDK’ya göre Düşünmek kelimesinin iki farklı anlamı vardır:
İlk Anlamı: Bir konu hakkında bilgi edinmeye çalışmak
İkinci Anlamı: Birini ya da bir olayı aklından geçirmek
İnsanı insan yapan şey diğer varlıklardan olan farkıdır. İnsanı diğer varlıklardan ayıran fark aklıdır. Peki Allah(C.C) bize aklı neden Verdi? Diğer varlıklardan farklı olarak yaratılan bizler yaşantımıza bir bakalım farkımız nedir diye?
Hepimizin bir sorgulama ve öğrenme yaşı vardır .Fıtratta olan bu duygu daha küçük yaşlarda açığa çıkar.Hayatı, kendimizi ve çevremizi daha küçük yaşta düşünmeyi öğrenmek için sorgulamaya başlarız.
Ben nerden geldim, nasıl oldum, niye geldim vs .
Bu bizlerin içindeki aklın düşünmenin getirdiği sorgulama yetisidir.Aslında küçüklüğümüzden beri biz bu aklı kullanmaya başladık.
Hayvanlar bunu sorgulamaz onların sorgulamak gibi yetileri yoktur. Allah(C.C) onlara bunu vermemiş. Onlara sadece nefis ,şehvet vermis. Yesin, içsin, gezsin tozsun, eğlensin insanlara da yarar sağlasın diye yaratmış.
Ama insan böyle değil insan diğer varlıklardan ayrı ve özeldir. Onu özel yapan şey ise hizmet etiği Zattır.
Allah(C.C) kendisine hizmet etmesi için yarattığı insanı kendisini anlayabileceği akılla yaratmıştır. Kitabında da emir ve yasaklar koyarken ve hatta bazı hitaplarından da bunu anlıyoruz .Akıl sahipleri, düşünün ibret alın vs.
Rahman ve Rahim olan Allah(C.C)ın adıyla
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah’ın varlığını ve birliğini isbatlayan) birçok deliller vardır. (2/164)
Bugün toplumumuza baktığımızda maalesef insanın bu özelliğini kullanmadığını ya da yanlış yere kullanıldığını görmekteyiz. Normal olan şey kişinin kendisini, toplumu, çevreyi sorgulaması olması gerekirken maalesef boş meşgalelerle insan bundan mahrum bıraktırılıyor. İnsanın düşünmemesi ya da faydasız şeyleri düşünmesi için Şeytan ve aveneleri durmaksızın çalışacaktır.
Nefsine köleleşmiş, sonraki adımı düşünmeden sadece şehvetini ve zevkini düşünen insanlar çoğalmaya ve yayılmaya başladı, hedef buydu zaten görünüşte insan ama yaşantı olarak hayvanlaştırmak. İnsanı hayvanlaştırmak çok basit düşünme yetisini elinden almak, aynı hayvan gibi nefsine ve şehvetine düşürmek yaratılış gayesini unutturmak, yaratıcısını tanımasını engellemek ve onu isyana sürüklemek.
Rahman ve Rahim olan Allah(C.C)ın adıyla
(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kâfirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler. (2/171)
Görüldüğü üzere düşünmek çok önemli bir mesele. Bunu anlayıp biran önce özümüzü ve yaratılışımızın gayesini düşünüp kendimizi bulmamız lazım. Dünyanın velvelesine aldanıp kapılıp gidersek hayvan gibi yaşarız.Ama şu var ki hayvanlar ölüp toprak olup gidecekler.Ahirete gidip hesap vermeyecekler.Ama insan öldükten sonra yok olmayacak Yaratıcısının huzuruna gidip hesap verecek,verdiği nimetlerle ne yaptı özel olarak verdiği aklı kullanıp O Zatı buldu mu ve O na iataat etti mi diye sorgulayacak.Eğer bu sorgulama olumsuz geçerse ebedi hayatı mahvolacak sonsuza kadar ateşe atılıp orada sonsuza dek yanacak.
Yine düşünmenin önemiyle alakalı çok ayet var ama bizler bir kaç tanesini buraya alıp düşünüp araştırmayı da siz akıl sahiplerine bırakıyoruz!!!
Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. “İhtiyaç fazlasını” de. Allah size âyetleri böyle açıklar ki düşünesiniz. (2/219)
İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir câriye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar. (2/221)
Allah size işte böylece âyetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız. (2/242)
Sizden biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasından sular akan ve kendisi için orada her çeşit meyveden (bir miktar) bulunan bir bahçesi olsun da, bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! (Elbette bunu kimse arzu etmez.) İşte düşünüp anlayasınız diye Allah size âyetleri açıklar. (2/266)
Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar. (2/269)
Sana Kitab’ı indiren O’dur. Onun (Kur’an’ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab’ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar. (3/7)
Bedir’de) karşı karşıya gelen şu iki gurubun halinde sizin için büyük bir ibret vardır. Biri Allah yolunda çarpışan bir gurup, diğeri ise bunları apaçık kendilerinin iki misli gören kâfir bir gurup. Allah dilediğini yardımı ile destekler. Elbette bunda basiret sahipleri için büyük bir ibret vardır. (3/13)
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz. (3/118)
Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır. (3/190)
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru ! (3/191)
De ki: Pis ve kötü ile temiz ve iyi bir değildir; pis ve kötünün çokluğu tuhafına gitse (yahut hoşuna gitse) de (bu böyledir). Öyleyse ey akıl sahipleri! Allah’tan korkunuz ki kurtuluşa eresiniz. (5/100)
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttakî olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâla akıl erdiremiyor musunuz? (6/32)
De ki: Ben size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? (6/50)
Dünyanın en önemli ve en ünlü filozofları arasında Descartes gelir. Özellikle kurduğu düşünüyorum o halde varım cümlesi, yüzyıllar boyunca günümüze kadar ulaşmıştır. Descartes burada varlığı kesin olan tek unsurun düşünmek olduğunu öne sürmüştür. Tümevarımsal bir bilgi kanunu çerçevesinde ele aldığı bu cümle üzerinden, bir varlığın gerçek olduğunu kanıtlayan unsurun düşünmek olduğunu göstermektedir.Aynı zamanda gerçeği anlatan ve gerçeği gösterebilen durumun düşünmek olduğunu anlatır. Bu sebepten dolayı eğer bir varlık düşünebiliyorsa o halde yaşamda da vardır.
Yani elin inanmayan filozofu bile düşünmenin ne kadar önemli olduğunu anlamış da biz müslümanız diyen insanlar kitabımızda bu kadar düşünmekle alakalı öğretiler varken biz neden hala anlamadık düşünmeyi ve neden hala düşünmüyoruz?
RABBİM AKLINI KULLANIP DİĞER VARLIKLARDAN ÜSTÜN OLMA ŞEREFİNE NAİL OLAN KULLARINDAN OLMAYI İSTEYEN TÜM İNSANLARA NASİP EYESİN.
VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN…