TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 46 VE 47. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
46- Onlar, rablerine kavuşacaklarını ve tekrar ona döndürüleceklerini idrak edenlerdir.
O boyun eğenler, namazı gönül hoşluğu ile ve isteyerek kılanlar, Allah’a kavuşacaklarına kesin olarak inananlardır.
Âyet-i kerimede geçen ve “İdrak ederler” diye izah edilen kelimesinin asıl mânâsı, “Zannederler” demektir.
Taberi diyor ki: “Eğer denilecek olursa ki: “Nasıl olur da, Allah Teâlâ, namaz kendilerine ağır gelmeyen, itaatkar kullan, “Huzuruna çıkmayı zannederler” şeklinde “sıfatlandırır? Zira ” “zannetmek” şüphe taşıyan bir ifadedir. Allah’ın huzuruna çıkacağından şüphe eden kimse ise kâfirdir. “Buna cevaben denilir ki: “Araplar, bazen, kesin bilgiyi “Zan” ile ifade ederler. Bu âyetteki ifade de o kabildendir. Nitekim ebul Âliye, Mücahid, Sü-idi, İbn-i Cüreyc ve İbn-i Zeyd, âyetteki “/.an” kelimesinin, kesin bilgi ifade elliğini söylemişlerdir, mücahid, Kıır’anda geçen her /.an kelimesini “Kesin bilgi” anlamına geldiğini söylemiştir. Nitekim şu âyetlerde de “Zan” kelimeleri zikredilmiş, bunlardan da “Kesinlik” kastedilmiştir. “Günahkârlar ateşi görürler ve oraya düşeceklerini zannederler (anlarlar). Fakat ondan kaçıp sığınacak bir yer bulamazlar. O gün amel defteri sağından verilen, etrafındakilere şöyle der” İşte kitabım, alın okuyun. licn, dünyadayken hesaba çekileceğimi zannediyordum. (Çok iyi biliyordum.)
47- Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi ve sizi (bir zaman) âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.
Ey İsrailoğulları, ey Yahudi topluluğu, ey Yakubun torunları, geçmişlerinize, ecdadınıza verdiğim nimetlerimi ve sizi bir zaman âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın.
Allah teala, İsrailoğullarını, Firavunun zulmünden kurtarmış, denizi yarıp onları karşıya geçmiş, çöllerde onlar için taşlardan sular fışkırtmış, gökten yemekler indirmiş, soylarından birçok Peygamberler getirmiş ve böylece onları, kendi zamanlarında yaşayan insanlardan üstün kılmıştır. Yoksa bu ifadede, onların, gelmiş geçmiş bütün insanlardan üstün oldukları kastedilmemektedir.
Resulullah (s.a.v.) İsrailoğullarının bütün âlemlerden üstün olmadıklarını, bu şerefe ancak ümmet-i Muhammed’in nail okluğunu beyan eden bir hadis-i şerifinde buyuruyor ki:
“Sizler, yetmiş ümmeti tamamlıyorsunuz. .Sizler, Allah katında o ümmetlerin en hayırlısı ve en üstünüsünüz.