TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 77 VE 78. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
77- Bilmezler mi ki, Allah onların gizlediklerini de açıkladıklarını da muhakkak bilir.
Bu Yahudiler bilmiyorlar mı ki, Allah onların gizledikleri inkâr ve yalanlarını da, açıkladıktan, Allah’a, Resulüne ve müminlere karşı “İman ettik” şeklindeki münafıklık ve oyunlarını da çok iyi bilmektedir.
Müminlerle karşılaştıkları zaman “İman ettik” diyen ve liderleriyle yan yana geldiklerinde de “Biz müminlerle alay ediyoruz” diyen Yahudiler bilmezler mi ki, Allah onların gizledikleri “Muhammedi inkâr etme ve yalanlama” düşüncelerini de bilir. Açığa vurdukları “Muhammed’e iman ettik” şeklindeki yalan sözlerini de bilir. Bu itibarla müminlere söyledikleri sözün Allah katında aleyhlerine delil olacağına dair bir düşüncenin anlamı yoktur. Zira onlar konuşsa da konuşmasa da Allah onları bilmektedir.
78- Onlardan bazılarının okuyup yazması yoktur. Bir takım kuruntular hariç, kitabı bilmezler. Onlar sadece zanda bulunurlar.
Bu Yahudilerden öyle bir halk tabakası vardır ki okuyup yazmaz, hiç bir şey bilmezler. Tevrat’ı ve onun içindekileri bilmezler. Fakat yalan uydururlar. Bâtıl, yalan ve günah sözler söyleyip dururlar. Onlar ancak şüphe içinde bulunurlar. Gerçekçi olduklarını zannederler fakat bâtılın peşindedirler.
Âyet-i kerime bu insanları “Zan peşinde koşmakla vasıflandırmaktadır. Çünkü onlar, âlimlerinden ve idarecilerinden duydukları sözlerin, Allah’ın kitabından alındığını zannediyorlardı. Halbuki bunlar Allah’ın kitabından alınmış değillerdi. Böylece Allah’tan gelen şeyleri tasdik etmeyi terk ettiler de büyüklerinin ve idarecilerinin haber verdiklerine tabi oldular.
Âyet-i kerimenin anlattığı bu sınıf, haham ve ruhbanlardan olan dini liderlerin saptırdığı cahil halk tabakasıdır. Bunlar âdeta, kesilmek için mezbahaya götürülen koyunlar gibidirler. Kendilerine neler yapılacağının, nereye sürükleneceklerinin farkında değildirler.
Bu gibi insanlar, yanlış bin anlayışla, Allah’ın “Halım” sıfatına sığınırlar. “Halîm” sıfatı, Allah’ın, affetme, sert davranmama sıfatıdır. Böyleleri kendi sapıklıklarını düzeltme yerine Allah Teâlâ’nın “Halim” sıfatına sarılarak günah işledikleri halde affedileceklerini umarlar. Böylece kendilerini tatmin ederler. Allah Teâlâ’nın, aynı zamanda hak edenlere cezalarını veren olduğunu unuturlar.