sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 109. AYET-İ KERİME

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 109. AYET-İ KERİME
16.01.2024
250
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

109- Kitap ehlinden bir çoğu, hak kendileri için apaçık belli olduktan sonra, içlerindeki çekememezlikten dolayı, iman etmenizden sonra sizi tekrar kâfirliğe çevirmek isterler. Allah’ın emri gelinceye kadar onları affedin ve hoşgörülü olun, Şüphesiz ki Allah her şeye kadirdir.

Yahudi ve Hristiyanlardan bir çoğu, Muhammed’in Peygamberliğinin gerçek olduğu ortaya çıktıktan sonra, Allah’ın size verdiği basanları ve size bah­şettiği olgunluğu kıskanmalarından dolayı, iman etmenizden sonra sjzi tekrar inkarcılığa çevirmek isterler. Onlar hakkında Allah’ın yeni bir emir göndermesi­ne ve dilediğini yapmasına kadar, onların cahillik ve kötülüklerine aldırmayın. Şüphesiz ki Allah, her şeye gücü yetendir. Dilerse onlardan intikam alır, dilerse hidayete erdirir. Yaratma ve emretme ona aittir.

Taberi diyor ki; “Bu ve bundan önceki âyet-i kerimeler, Rasulullah’ın sahabilerine ve müminlere hitabetmekte, onların, Yahudileri ve Yahudilerin benzeri olan müşrikleri dinlemelerini, görüşlerini almalarını ayıplamakta ve onlara, dinleri hakkında, Yahudi ve müşriklerden nasihat gibi görünen sözlerini almalarını yasaklamaktadır. Bu ve bundan Önceki âyetler gösteriyorlar ki, Rasulullah’ın sahabileri ve müminler yahut ta onların bir kısmı, Yahudilerin davranışla­rım örnek alarak, Resulullah’a layık olmayan bir şekilde, katı bir eda ile konuşuyorlardı. Allah onları uyardı: “Sizler de Yahudiler gibi, Peygamberinize “Râina” demeyin. ” Bize bak ve bizi dinle” deyin. Aksi takdirde Rasulullah’a eziyet etmiş olursunuz. Ona eziyet etmek ise beni inkâr etmek ve be­nim, üzerinizdeki haklanma karşı nankörlük etmek olur ki, bunun cezası da can yakıcı bir azaptır. Sizler, Yahudileri ve müşrikleri dinlemeyin. Çün­kü onlar sizin için, rabbinizden herhangi bir bayırın gelmesini islemezler. Bilakis onların çoğu, Muhammed’in hak Peygamber olduğu ortaya çıktık­tan sonra sırf sizi kıskanmalarından dolayı mümin olmanızdan sonra tek­rar kâfirler olmanızı isterler.

Âyette zikredilen ve müminlerin inkâra düşmesini arzuladıkları belirtilen ehl-i Kitaptan maksat, Zühri ve Katadeye göre, Kâ’b b. el-Eşreftir. Said b. Cü-beyr veya İkrimenin Abdullah b. Abbas’tan naklettiğine göre ise Huyey b. Ah-tab ve Ebu Yasir b. Ahtab’dır.

Taberi, âyet-i kerimenin çoğul şeklindeki ifadesine rağmen ehl-i kitap kelimesinden sadece Kâ’b b. el-Eşref in kastedildiğini söylemenin isabetli olmadı­ğını ifade etmiştir.

Âyet-i kerimede ” Hak kendileri için apaçık belli olduktan sonra” buyurulmaktadır. Buradaki hakkın belli olmasından maksat, Hz. Muhammed’in ve İslâm dininin hak olduğunun ortaya çıkmasıdır. Zira Tevrat ve İncil’de Rasulullah’ın ve İslam dininin ortaya çıkacağı zikredilmiş, Resulullah gelip İslam’a da­vet edince mesele tamamen aydınlanmıştır. Fakat Yahudiler bunu içlerine sindiremeyip inkarcılıklarına devam etmişlerdir.

Âyet-i kerimenin devamında “Allah’ın emri gelinceye kadar onları affedin ve hoşgörülü olun” buyurulmaktadır. Daha sonra ehl-i kitap ve müşrikler hakkında Allah’ın şu emirleri gelmiş ve bu âyet-i kerimenin “Onları affedin ve hoşgörülü olun” emirleri neshedilmiştir. Nitekim Katade ve Rebi’ b. Enes ve Süddi, ehl-i kitap hakkında nazil olan şu âyetin, burada zikredilen “Onları affe­din ve hoşgörülü olun” emirlerini neshettiğini söylemişlerdir. “Kitap ehlin­den Allah’a ve âhiret gününe iman etmeyenler, Allah’ın ve Peygamberinin haram kıldığını haram saymayanlar ve hak din olan İslam’ı din edinmeyenlerle, boyun eğip kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.”

Abdullah b. Abbas ve Katadeye göre de şu âyet-i kerime, bu âyetin, “Onları affedin ve hoşgörülü olun.” kısmım neshetmiştir. “Mukaddes olan haram aylar çıkınca müşrikleri nerede bulursanız öldürün, onları yakala­yın, çember içine alın. Her gözetilecek yerden onları gözetleyin. Eğer tevbe ederler, namazı kılıp zekâtı verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Şüphe­siz Allah, çok bağışlayan ve merhamet edendir.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.