TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 169. AYET-İ KERİME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
169- O, size sadece kötülük ve hayasızlığı ve Allaha karşı, bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.
Şeytan size, sahibine kötülük getirecek olan, Allaha isyan etmeyi ve zina gibi her çeşit çirkin ve hayasız işi yapmayı emreder. Allah’a karşı bilmediğiniz şeyi söylemenizi de emreder.
Âyette zikredilen “Kötülük”tan maksat, “Günah işlemek”tir. “Hayasızlık” ise “Her söylenilmesi, işitilmesi çirkin örülen şey”dir. Süddi, hayasızlıktan maksatın “Zina etmek” olduğunu söylemiştir.
Âyette zikredilen: “Allaha karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.” ifadesindeki “İnsanların bilmeyerek söylediklerinden maksat, şu âyet-i kerimede zikredilen ve helal olduğu halde kendilerine haram kıldıkları şeylerdir: “Allah,, “Bahire”, “Şaibe”, “Vasile”, ve “Hânı” diye bir şey yapmamıştır. Fakat kâfirler, Allaha yalan iftira etmektedirler. Çokları da akıllarını kullanmazlar.
Bahire: İslam’dan önce cahilîye döneminde Arapların bazı âdetleri vardı. Mesela bir deve, beşinci defa doğurmasında da dişi doğurursa onun kulağı çentilip serbest bırakılırdı. Onun sütü sağılmaz ve binek olarak ta kullanılmazdı.
Sâibe: Dileği yerine gelen bir kimse putlara deve adardı. Bu deveye de binilmez ve sütü sağılmazdı. İşte böyle bir deveye de Şaibe denirdi.
Vasile: Bir deve, birisi erkek diğeri dişi olmak üzere ikiz doğurursa, ikizi olan dişinin hatırına erkek de kesilmez ve binilmezdi. Buna da Vasile adı verilirdi.
Ham: Bir erkek devenin soyundan on döl alınırsa artık onun sırtı haram sayılır, ona binilmez ve yük taşıtılmazdı. Böyle bir deve otlakta şerbet bırakılırdı ve buna da Ham adı verilirdi.
İşte bu durumlarda bu develere binilmez, yük taşıtılmaz, sütleri sağılıp onlardan istifade edilmezdi. Halbuki onlardan istifade etmeyi Allah Teâlâ biz insanlara helal kılmıştır. İşte Allah’ın helal kıldığı bir şeyi müşrikler kendi kafalarından uydurdukları bazı gerekçelerle kendilerine haram kılmışlardı. Âyet-i kerime bu gibi davranışları yasaklamakta ve Allah Teâlâ’nın böyle bir şeyi emretmediğini beyan etmektedir.