TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 190. AYET-İ KERİME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
190- Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın. Fakat haddi aşmayın. Şüphesiz ki Allah, haddi aşanları sevmez.
Ey müminler, Allanın, kullan için göndermiş olduğu din uğrunda, sizinle savaşan müşriklerle savaşın. Fakat kadınları, çocukları, ihtiyarlan ve size karşı silah kullanmayanları, size harp açmayanları öldürerek haddi aşmayın. Zira Allah, koymuş olduğu hudutları aşanları ve haram kıldığını helal sayanları asla
sevmez.
Müfessirler bu âyet-i kerimenin hükmünün, daha sonra gelen Tevbe süresindeki “Bütün müşriklerle savaşın.” âyeti kerimesiyle neshedilip edilmediği hususunda iki görüş zikretmişlerdir.
a- Ömer b. Abdülaziz, Mücahid, Abdullah b. Abbas, Adiy b. Ertee’den nakledilen bir görüşe göre bu âyet-i kerime neshedilmemiştir. Ancak bu âyet-i kerimede “Haddi aşmayın” ifadesi zikredilerek kendilerine karşı savaşılan kâfirlerin kadınlarının, çocuklarının, ihtiyarlarının, savaşamayanlarının ve silahlarını bırakarak teslim olanlarının öldürülmemeleri emredilmiştir. Burada zikredilen “Haddi aşmama”dan maksat, budur. Yoksa “Size savaş açmayan kâfirlere bir şey yapmayın.” demek değildir ki “Bütün müşriklere karşı savaşın.” âyet-i kelimesiyle neshedilmiş olduğu söylenmiş olsun.
İbn-i Abbas diyor ki: “Hadi aşmayın” demek, kadınları, çocukları, ihtiyarlar ve savaşa katılmayanları öldürmeyin. Eğer onlan öldürürseniz haddi aşmış olursunuz.” demektir.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:
“Allah’ın adıyla Allah yolunda cihad edin. Allah’ı inkâr edenlerle savaşın fakat ihanet etmeyin, ganimet malından bir şey saklamayın, düşmana işkence etmeyin, çocukları öldürmeyin. Peygamber efendimiz diğer bir hadis-i şerfmde şöyle buyuruyor:
“Bismillahi ve billahi ve ala milleti Resulullah (Allah’ın adıyla, Allah’ın yardımıyla ve Allah’ın Peygamberinin dini üzere) diyerek hareket edin. İhtiyarları, bebekleri, küçükleri ve kadınları öldürmeyin. Ganimet malından bir şey saklamayın. Ganimetleri bir arada toplayın. Durumu düzeltin, iyilikte bulunun. Şüphesiz ki Allah, iyilikte bulunanları sever.
Resulullalı’ın, öldürülmemelerini emrettiği bu kimseler, savaşa katılırlarsa savaşçı hükmüne gireceklerinden onlar da öldürülürler.
b- Rebi b. Enes ve İbn-i Zeydden nakledilen diğer bir görüşe göre bu âyet-i kerime, Tevbe suresinin otuz altıncı âyetinde zikredilen “Müşriklere karşı topluca savaşın” âyet-i kerimesiyle neshedilmiştir. Zira bu âyet, müslü-manların, müşriklerle savaştıkları ilk zamanlarda inmiş ve müslümanlara, sadece kendilerine savuş açanlara karşı savaşmalarını emretmiş ve savaş açmayanlara karşı da savaş ilan ederek ileri gitmemelerini bildirmiştir.
Taberi birinci görüşün tercihe şayan olduğunu söylemiş, gerekçe olarak ta özetle şunu zikretmiştir: Bir âyet-i kerimenin neshedilmediği gözönünde bulundurularak izah edilmesi mümkün iken onun neshedildiğini söylemek doğru değildir. Bu âyet-i kerimenin neshedilmediğini söyleyerek izahı mümkündür. Zira “Haddi aşmayın” ifadesinden maksadın, kadınları, çocukları, yaşlıları ve size karşı savaşmayanları öldürmeyin.” demek olduğunu söylemek mümkündür. Bunlara karşı savaşmama hükmü geçerlidir. Böylece âyetin neshedilmediği açıkça ortaya çıkar, aksini iddia edenin, sağlam delil göstermesi gerekir.
Cizye vererek, kendilerinin Öldürülmelerini önleyen chl-i kitap ve mecu-silerde “Haddi aşmayın” İfadesinin içine girmektedirler.