SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA VAKIA SURESİ 88 VE 96. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
ÖLÜM, CENNET VE CEHENNEM
88- Eğer ölmek üzere olan kişi Allah’a yakın olanlardan ise;
89- Esenlik, hoş kokulu çiçekler ve bol nimetli cennet onu bekliyor
90- Eğer adam defteri sağdan verileceklerden ise,
91- Defterlerini sağdan alacak olan arkadaşlarının selâmı var sana.
92- Eğer adam sapık bir inkarcı ise,
93- O kaynar su sunularak ağırlanır.
94- Ve cehenneme atılır.
95- Bu kesin gerçektir.
96- Öyleyse yüce Rabbinin adını noksanlıklardan tenzih et.
Surenin başlarında yüce Allah’ın yakınlığını kazanan öncülere verilecek nimetlerin tablolarını görmüştük. Buradaki “esenlik” onları bekleyen nimetlerin belirtisi olarak görülüyor. Evet, “Esenlik, hoş kokulu çiçekler ve bol nimetli cennet onu bekliyor” cümlenin sözcüklerinden bile sanki şefkat ve okşama damlıyor. Ortalığı huzur, tatlılık, seçkin nimet ve cana yakın konukseverlik havası kaplıyor. Devam ediyoruz:
“Eğer adam defteri sağdan verilenlerden ise:‘
Bu ayetin hemen arkasından sözün yönü değiştirilerek doğrudan doğruya böyle olan kimseye sesleniliyor. Kendisine defterlerini sağdan alacak olan dostlarının selamı iletiliyor. O anda canının boğazına gelip dayandığı saniyede bu selâm ne gönül okşayıcı, ne hoş bir armağandır! Üzerine bütün endişeleri dağılıverir. Defterleri sağdan verilecek olan yoldaşlarının ilerdeki dostluğu gönlünü şenlendirir.
“Eğer adam sapık bir inkarcı ise, O kaynar su sunularak ağırlanır. Ve cehenneme atılır:’
O alevli cehennem ne kötü bir ağırlama ve konaklama yeridir! Orada çekilecek olan azap ne ağır bir azaptır! Düşünelim ki, ruha bu akıbet gösteriliyor ve o kesinlikle bu akibetle karşılaşacağını baştan biliyor.
Tablodaki gerilimin bu doruk noktasında surenin son mesajı geliyor. Mesajın frekansı yüksek, etkisi derin ve ses tonu yoktur.
“Bu kesin gerçektir: ‘
“Öyleyse yüce Rabbinin adını noksanlıklardan tenzih et: ‘
Böylece kesin gerçeğin “hak” terazisindeki baskınlığı ve ağırlığı surenin ilk ayetinde sözü edilen kıyamet olayının dehşeti ile buluşuyor, bütünleşiyor. Sure bu değişmez, kesin gerçeğin direktifi ile noktalanıyor. Direktifin içeriği saygı ile ve eksikliklerden uzak tutma bilinci ile yüce Allah’a yönelmektir.
VAKIA SURESİNİN SONU