TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA BAKARA SURESİ 241. AYET-İ KERİME
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
241- Boşanan kadınların, örfe göre faydalanacakları bir lakım şeyler alma haklan vardır. Bu, takva sahipleri üzerine bir borçtur.
Her boşanan kadının, örfe göre elbise, giyim kuşam ve iyilikle istifade edilecek şeylerde hakkı vardır. Bu, rablerinin emirlerini tutup yasaklarından kaçınan takva sahiplen üzerine bir borçtur.
* Boşanan kadınlara verilmesi gereken eşyaya İslam hukukunda “Mut’a” denir. Mut’umu, boşanan her kadına mı yoksa belli şartlar altında boşanan kadınlara mı verileceği hususunda farklı görüşler zikredilmektedir.
a-Said b. Ciibeyr, Zühri ve Alaya göre. her boşanan kadına nıut’a vermek gerekmektedir. Çünkü bu âyet-i kerime genel bir mânâ ifade etmekte, boşananlar arasında ayırım yapmamaktadır.
b- Atâ ve Mücahide göre bu âyette, kendilerine mut “a verileceği beyan edilen kadınlar, kendiieriyie zifafa girildikten sonra boşanan kadınlardır. Zira kendilerine dokunulmadan boşanan kadınların durumu şu âyelte beyan edilmektedir. “Ey iman edenler, mümin kadınları nikahlar sonra da kendilerine dokunmadan bozarsanız arlık sizin, onların üzerinde iddet sayma hakkınız yoktur. Derhal onlara boşanma bedellerini (faydalanacakları bir takım eşyayı, mut’ayı) verin ve onları güzellikle salıverin.
c- İbn-i Zeydc göre ise, burada kendilerine nıut’a verilmesi emredilen kadınlar, boşanan bütün kadınlardır. Ancak bu âyetin nüzul sebebi şu âyetin yanlış anlaşılmasını önlemektir. “…Zengin kendi imkânına göre fakir de kendi imkânına göre. usulüne uygun bir şekilde onlara faydalanacakları bir şeyler verin. Bu, iyilikte bulunanların üzerine bir borçtur. Bu âyet nazil olunca bir kişi: “Bğer ben iyilikte bulunursam bunu yaparım. İyilikte bulunmazsam bunu yapmam” demiş bunun üzerine de: “Boşanan kadınların, örfe göre faydalanacakları bir takım şeyler alma haklan vardır. Bu, takva sahipleri üzerine bir borçtur.” âyeti nazil olmuştur.
Taberi diyor ki: “Bu âyel-i kerimede zikredilen mut’anın, boşunanan her kadına verilmesi gereken mut’a olduğunu söyleyen görüş, doğru olan görüştür. Yani her boşanan kadının mut’a alma hakkı vardır. Zira Allah teala, Kur’an-ı Kerimin diğer âyetlerinde, belli durumlarda olup ta boşanan kadınlara mut’a verileceğini beyan etmiştir. Mesala: Kendilerine mehir takdir edilmeyen ve kendileriyle cinsi münasebetle de bulunulmadım boşanan kadınlara mut’a verileceği şu âyette beyan edilmiştir. “Kadınlara yaklaşmadan ve onlara mehir takdir etmeden boşarsanız sizin için bir mes’uliyet yoktur. Bu durumda zengin kendi imkânına göre fakir de kendi imkânına göre, usulüne uygun bir şekilde onlara, faydalanacakları bir şeyler verin. Bu, iyilikte bulunanların üzerine bir borçtur. Kendisiyle evlenilen ve zifafa girildikten sonra boşanılan hür kadınlara mut’a verileceği şu âyette zikredilmektedir. “Ey Peygamber, hanımlarına şöyle de: “Eğer dünya hayatını ve süsünü istiyorsanız, gelin boşanma bedellerinizi verip hepinizi güzellikle salıvereyim, Kendilerine mut’a verilip verilmeyeceği açıklanmayan kadınlar, kâfir kadınlar, köleler bir de küçük yaşta iken evlenip boşanan kadınlardır. İşte âyet-i kerimede boşanan bu gibi kadınlara da mut’a verileceğini umumi bir şekilde beyan etmiştir.