sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TEVFÎK-İ İLAHİ

A+
A-

Gerçekten Hamd Allah(c.c)’a mahsustur. O’na hamdederiz ve O’ndan yardım dileriz. Mağfireti O’ndan ister, doğru yola iletilmemizi O’ndan bekleriz. Nefislerimizin kötülüklerinden ve amellerimizin fenalıklarından Allah’a sığınırız.

Allah (c.c), kimi hidâyette kılmış ise, o gerçekten hidayete erişmiştir. Kimi de dalâlette ve sapıklıkta kılmış ise, artık o kendisi için bir dost ve yol gösteren bulamaz. Şehadet ederim ki, Allah’dan başka bir tek ilah yoktur ve O’nun eşi ve benzeri de yoktur. Yine şehadet ederim ki, Hz. Muhammed (s.a) Allah’ın kulu ve Rasûlüdür. Salât ve selâm O’na, Ehli Beytine, ashabına ve O’nun yolunu izleyenlere ve onun gösterdiği çizgide yürüyenlere olsun.Allah cc hud suresi 88. Ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır;

قَالَ يَا قَوْمِ اَرَاَيْتُمْ اِنْ كُنْتُ عَلٰى بَيِّنَةٍ مِنْ رَبّ۪ي وَرَزَقَن۪ي مِنْهُ رِزْقًا حَسَنًاۜ وَمَٓا اُر۪يدُ اَنْ اُخَالِفَكُمْ اِلٰى مَٓا اَنْهٰيكُمْ عَنْهُۜ اِنْ اُر۪يدُ اِلَّا الْاِصْلَاحَ مَا اسْتَطَعْتُۜ وَمَا تَوْف۪يق۪ٓي اِلَّا بِاللّٰهِۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَاِلَيْهِ اُن۪يبُ

“(Şuayb) şöyle dedi: Ey kavmim! Söyleyin bakalım ya ben Rabbimden gelen bir beyyine üzere isem ve katından bana güzel bir rızık vermişse! Sizi yasakladığıma muhalif bir şey yapmak istemiyorum. Ben ancak gücüm yettiğince düzeltmek istiyorum. Muvaffakiyetim ancak Allah’ın yardımı iledir. Sadece O’na tevekkül ettim ve sadece O’na dönüyorum.”( Hud 88 )

 

Ma’rifet ehli olan kimseler:tevfıki;  “Allah’ın kulunu nefsine terketmemesi”, hızlanı ise;  “kulu nefsiyle başbaşa bırakması” olarak tarif etmişlerdir.Gerçekte kullar Allah’ın tevfik ve hızlanı arasında gider gelirler. Hatta kul kısa bir zaman için her ikisinden de nasibini alır.Allah’ın tevfikiyle O’na itaat eder, O’na şükreder, O’nu zikreder, razı eder.Sonra yine onun hızlanıyla O’na isyan eder, muhalefette bulunur, O’ndan gafil olur ve O’nu kızdırır. Kul daima O’nun tevfik ve hızlanı arasında dolaşır durur. Şayet Allah, kuluna tevfik (yardım) ederse lütuf ve rahmetiyle eder; hızlan verirse adalet ve hikmetiyle verir. Her iki halde de O’na hamdedilir. En büyük hamd ona aittir. O, kulun hakkı olan hiçbir şeyi O’ndan esirgemez. O ancak salt lütuf ve ihsanı olan şeyi O’na vermemektedir. O lütuf ve ihsanını nasıl ve nerede kullanacağını iyi bilir.

 

Bu hakikati görüp hakkını veren kul aczini, her nefes ve her an Allah’ın tevfıkine olan ihtiyacının şiddetini, iman ve tevhid inancının onun elinde olduğunu yakinen bilir. Şayet bir an için Allah’ın tevfıkinden mahrum kalacak olsa tevhid tahtının yıkılacağını, iman semasının yere ineceğini idrak eder. İman semasının yıkılmasını önleyenin dünya semasının yere inmesini önleyen zattan başkası olmadığını bilir. Onun kalbinden çıkarmayıp dilinden düşürmediği virdi şu olur:“Ey kalpleri çeviren Allah, kalbimi dininde sabit kıl. Ey kalpleri yönlendiren zat, kalbimi taatine yönlendir.”O şöyle dua eder:“Ey hayy ve kayyum olan Allah’ım, ey göklerin ve yerin eşsiz varlığı, ey celal ve ikram sahibi, senden başka ibdete layık bir ilah yoktur. Senin rahmetine sığınıyorum. Benim bütün hallerimi iyi kıl. Beni bir an olsun ne nefsime, ne de başka bir yaratığına bırakma.” Kul bu bakış açısından bir taraftan Allah’ın rububiyet ve yaratmasını müşahede ederken, öte yandan O’nun tevfık ve hızlanını aynen görür, çaresiz bir insan gibi O’ndan tevfikini talep eder. İmdat isteyen bir insanın sığınması gibi hızlanından O’na sığınır.Başı açık, boyun eğer ve zillet içinde, kendine bir zarar veya yarar verme, yaşama veya dirilme konusunda hiç bir gücü olmayan bir kimse gibi kendini O’nun önüne atar, kapısına yapışır, oradan ayrılmaz.(Medaricus Salikin)

 

İşte kalplerin evrilip çevrilmesi karşısında kulun kalbinin islam üzerinde sabit kalması için her daim rabbinden yardım istemesi, tevfikini ve nusretini talep etmesi gerekir. Allah’ın muvaffak kıldığı kullar doğru yolda sabit olan ilah-i yardım ile emir ve yasaklarını yerine getirmede başarılı kılınanlardır. Allah’ın yardımını üzerinden çektiği kullardan olmaktan O’na sığınır ve ondan ilah-i yardım demek olan tevfikini umarak sabırla namazla her daim ondan yardım dilemek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.

ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.