ZULMETMEZ

Alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim, Din gününün sahibi olan Allah(C.C)’a, şanına yaraşır şekilde hamd-u senalar olsun.

İmam-ı Enbiya, risalet zincirinin mührü olan, rahmet ve savaş peygamberi Hz. Muhammed’e (sav) salat, tertemiz ailesine, güzide ashabına ve tüm hidayet yolcularına selam olsun.

Müslüman eve teslim olan, sadık olan, itaatkar olan Müslüman. Gerçek Müslüman adalete bağlılığı oranında zulümden uzaktır. Çünkü zulüm zalimlerin içinde yuvarlandığı bir karanlıktır.

Allah Resulü buyuruyor ki; “Zulümden sakının. Çünkü kıyamet günü karanlıktır. (Buhari-Müslim)

Şu hadis-i şerif’de bizlere hiçbir şekilde yoruma mahal bırakmayacak şekilde zulmün yasaklanmasını ne güzel şekilde anlatmaktadır.

“Ey kullarım ben zulmü kendime haram kıldım. Aranızda da haram kıldım. Birbirinize zulmetmeyiniz.” (Müslim)

Zulüm Allah(C.C) kendisine haram kıldığı bir şeydir. Yaratıcı her şeyin sahibi Aziz, Cebbar ve Mütekebbir olan Allah kendine zulmü haram kılmış ve kulları arasında da yasaklanmıştır. Bundan sonra dinine, kitabına sarılmış bir Müslümandan zulüm meydana gelebilir mi?

Gerçek Müslüman, şartlar ve durumlar ne olursa olsun zulmetmez.

Yine Peygamberimiz(sav) Müslümanın sıfatlarını haber verirken bunu da vurgulayarak belirtmiştir.

“Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve Onu yalnız başına bırakmaz. Kardeşinin ihtiyacını görenin ihtiyacını da Allah(C.C) görür. Bir Müslümanın dünya üzüntülerinden birini giderenin Allah’ta kıyamet gününün üzüntülerini giderir. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah’ta onun günahlarını kıyamet günü örter. (Buhari)

Rasulullah(sav) Müslümanın din kardeşine zulmetmesini yasaklamakla kalmamış, onu yalnız başına bırakmasını ve ona yardım etmesini de yasaklamıştır. Çünkü ona yardım etmemekte zulümdür.

Bundan sonra da onun ihtiyaçlarını karşılamayı, üzüntüsünü gidermeyi ve ayıbını örtmeyi teşvik etmiştir. Sanki bunları emrederken, bunların terkedilmesinin zulüm ve kardeşlik hakkının çiğnenmesi demek olduğuna işaret etmiştir.

Gerçek Müslüman bütün hayat ilkelerinde daima şerefli işlere talip olur. Bu ilişkilerinde basit ve küçük işlerle uğraşacak vakti yoktur. Küçük hedeflere ve basit gayelere ayıracak vakti yoktur. O Kur’an’dan aldığı terbiye ile ciddiyeti sever ve yılışıklıktan hoşlanmaz. Daima yükselmeyi ister, düşmekten ve küçülmekten nefret eder. Bu ise Allah’ın kullarında görmek istediği hasletlerdendir.

Allah Resulü(sav) buyuruyor ki; “Allah cömerttir. Cömertleri sever, işlerin şereflisini sever. Hakirinden hoşlanmaz.”

Rabbim tüm Müslümanları kendisinin seveceği işlerle meşgul olmayı, hoşlanmayacağı meselelerden de uzak durmayı nasip etsin. Amin

ELHAMDULİLLAH