sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA AL-İ İMRAN SURESİ 35-36. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA AL-İ İMRAN SURESİ 35-36. AYETLER
26.07.2024
107
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

35- Bir zaman İmranın karısı şöyle demişti: “Rabbim, karnımda ta­şıdığım çocuğu sadece sana hizmet etmek üzere adadım. Bunu benden ka­bul et şüphesiz sen, çok iyi işiten, çok iyi bilensin.

Bir zaman Meryemin annesi, İnsanın da ninesi olan, İmranın karısı, Fa-kuz kızı Hanne şöyle demişti: “Ey rabbim, kamımda bulunan çocuğu, yalnızca senin Beytül Makdisine hizmet etmesi için adadım. Benim adak yapmamı kabul et. Şüphesiz ki sen, duamı çok iyi işiten halimi de çok iyi bilensin.”

Âyet-i Kerimede zikredilen İmranın karısı, Fakuzun kızı Hannedir. Bu kadın Zekeriya (a.s.)m karısının kız kardeşidir. Kocası ise Yaşhim oğlu İmran’dır. Hannenin karnındaki çocuğu, Allah’ın evine hizmet etmek için adaması­nın sebebi Muhammed b. İshak tarafından şu şekilde rivayet edilmiştir: Mu­hammed b. İshak demiştir ki: “Zekeriyya ile îmran, iki bacı ile evlendiler. Bu bacılardan biri, Zekeriyyanm oğlu Yahyanın annesi diğeri ise İmranın kızı Mer­yemin annesidir. (Yani, Yahya ile Meryem teyze çocuklarıdır.) İmran, karısı Hanne, Meryeme hamile iken vafat etti. Hanne, ileri yaşlarına kadar çocuk do-ğurmamıştı. O, Allah tealanın seçkin kıldığı bir ailedendi. Bir gün, bir ağacın gölgesi altında otururken bir kuşun, yavrularını beslediğini gördü ve kendisinin de çocuğu olmasını arzuladı. Allah tealaya, kendisine çocuk vermesi için yal­vardı bundan sonra Meryeme hamile kaldı. Hamileliği sırasında kocası İmran vefat etti. Hanne de kamında bulunan çocuğu Allaha adadı. Onu adamasının mânâsı şuydu. Adanan çocuk Kiliseye vakfedilmiş oluyordu. Artık o çocuk sa­dece Allaha kulluk ediyor ve ondan dünyevi bir fayda beklenmiyordu.

Âyette zikredilen ve “Sadece sana hizmet etmek üzere” diye tercüme edi­len ifadesinden maksat, dünyevi herhangi bir meşgaleden uzak, hürrAHaha ibadete tahsis edilmiş” demektir. Mücahid, Şa’bi, Saitl b. Cübeyr, Katade, Süddi, Rebi1 b. Enes, Dehhak ve İkrime bu ifadeden maksadın, çocuğun Havra ve Kiliseye hizmet etmeye tahsis edilmesi olduğunu söylemişlerdir. Böy­le bir kimse, dünya işleriden elini çektiği için “Hürriyetine kavuşturulmuş” mânâsına gelen vasfı verilmiştir.

 

36- Onu doğurunca şöyle dedi: “Rabbim, ben onu kız doğurdum: Halbuki Allah onun ne dourduğunu çok iyi biliyordu. Erkek, kız gibi değil­dir Ben onun adını Meryem koydum. Onu ve neslini, kavulmuş Şeytanın şerrinden sana emanet ediyorum.”

İmranın karısı Hanne, adadığı çocuğu doğrunca şöyle dedi: “Ey rabbim, ben, adadığım çocuğu kız doğurdum. Halbuki Allah, her yarattığının ne doğur­duğunu çok iyi bilir. Bu sebeple Hannenin bunu belirtmesine gerek yoktu. Han­ne, rabbine karşı mazeretini belirterek şöyle devam etti “Erkek kız gibi değildir. Erkek, hizmet etmeye daha elverişlidir. Zira kız, doğum ve hayız gibi durumlar­dan ötürü, Beytül Makdise yani Kudüsteki mabede bazan giremez. Ayrıca erkek daha güçlü ve daha kararlıdır. Ben çocuğa Meryem adını koydum. Ben -onu ve soyunu, kovulmuş Şeytanın şerrinden sana emanet ediyor ve himayene bırakı­yorum.

Allah, İmranın karısının duasını kabul etti. Meryemi ve oğlu İsayı Şey­tanın şerrinden korudu. Bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz (s.a.v.) in şöyle buyurduğu rivayet ediliyor:

“Doğan hiçbir çocuk yoktur ki, anasından doğduğu anda Şeytan ona do­kunmuş olmasın. Çocuk, Şeytanın bu dokunmasından dolayı ilk defa ağlar. An­cak Meryem ve oğlu İsa bundan müstesnadır.”

Ebu Hureyre (r.a.) diyor ki: “Bu hususta isterseniz şu âyeti okuyun. “Meryemi ve neslini, kovulmuş Şeytanın şerrinden senin himayene sığındırırım.

Diğer bir hadis-İ şerif de şöyle Duyuruluyor:

“Bütün insanlar analarından doğdukları zaman, Şeytan onların iki böğrü­ne dürter. Meryem oğlu İsa hariç, Şeytan ona da dürtmeye teşebbüs etmiş fakat onu koruyan perdeye çarpmıştır.

Ayrıca Hz. Meryemin annesinin bu üuasi üzerine Hz. Meryem ve banın günah işlemedikleri, Allah Teâlâ’nın, Hz. İsa’ya verdiği kesin iman ve ihlas sebebiyle onun, karada yürür gibi denizlerin üzeride de yürüdüğü rivayet edilmekte­dir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.