Hamd kendisinden başka ilah bulunmayan yegâne hâkimiyetin sahibi kâinatın müdebbiri olan Allah (c.c)’a mahsustur Salat ve selam kuranın yolunu bizlere öğreten kâinatın efendisi başkomutanımız Hz. Muhammed (s.a.v)’e ve yine selam onun aline ashabına yolunu yol edinenlerin üzerine olsun.
Allah cc müminlerin isteklerine icabet edeceğini çeşitli ayetlerle bildirmektedir. “Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.” (Bakara – 186) Duaya icabeti engelleyecek birçok sebep bulunmaktadır. Bu sebepleri okuyacağımız kıssadan hisse olarak alalım inşallah.
Âlimlerden biri şöyle demiştir: ‘İyilik yapanı iyiliğiyle tanıdıktan sonra, ona karşı isyan eden şeytanı saldırganlığıyla tanıdıktan sonra o meluna itaat eden bir kimse ne acayiptir? Böyle bir kimsenin haline şaşmamak mümkün değildir’. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Beni çağırınız, size cevap vereyim. (Mü’min/60)
Oysa sen Allah’ı çağırıyorsun, o sana cevap vermiyor ve Allah’ı andığın halde şeytan senden kaçmıyor. Zira zikrin ve duanın şartları ortada yoktur!
İbrahim b. Ethem’e şöyle denildi: “Neden biz Allah’a dua ediyoruz da Allah bizim duamızı kabul etmiyor. Oysa Allah Teâlâ ‘Beni çağırınız! Sizin duanızı kabul edeyim’ buyurmuştur”. İbrahim b. Ethem cevap olarak ‘Çünkü sizin kalpleriniz ölüdür de ondan’ dedi, ‘Acaba kalplerimizi öldüren nedir?’ diye soruldu. O da şöyle cevap verdi: ‘Kalplerinizi öldüren sekiz haslettir:
1.Siz Allah’ın hakkını biliyorsunuz, fakat yerine getirmiyorsunuz.
2.Kur’an’ı okuyorsunuz, fakat onun emirlerini tatbik etmiyorsunuz.
3.’Biz Hz. Peygamberi seviyoruz’ diyorsunuz, fakat sünnetine göre amel etmiyorsunuz.
4.’Ölümden korkarız’ diyorsunuz, fakat ölüm için hazırlık yapmıyorsunuz.
5.Allah Teâlâ ‘Muhakkak şeytan sizin için düşmandır, Bu bakımdan siz de onu düşman edinin’ (Fatır/6) buyurmuştur. Siz ise günahlar hususunda şeytana uyuyorsunuz.
6.’Biz ateşten korkuyoruz’ diyorsunuz, oysa bedenlerinizi ateşte helâk ediyorsunuz.
7.’Biz cenneti seviyoruz’ diyorsunuz, oysa cennet için hiçbir amelde bulunmuyorsunuz.
8.Yataklarınızdan kalktığınız zaman, ayıplarınızı sırtınızın arkasına atıyorsunuz. Halkın ayıplarını getirip önünüze seriyorsunuz. Böylece rabbinizi gazaba getiriyorsunuz! Acaba durum böyle iken rabbiniz sizin duanızı nasıl kabul edecektir?’
Bizden bahsetmiyor mu sence de? Allah’ın dinini öğrenmemize rağmen gafil davranmıyor muyuz, kuranı okumamıza rağmen onu işimize gelmediğinde arkaya atmıyor muyuz, Rasulullah anıldığında gözler dolmasına rağmen örnekliğinden önderliğinden ne derece istifade ediyoruz, ölümün insan için kaçamayacağı hakikat olduğunu biliyoruz ölmeyecek gibi yaşamıyor muyuz, şeytan anılınca adına lanet okunduğu halde fısıltılarıyla hareket etmiyor muyuz, hele hele cehennem anlatıldığında ondan kaçıp cennette dil ile yönelmiyor muyuz, son olan ve en önemlilerinden olan kendi kusurlarımız problemlerimiz sırtımıza yük iken boyumuzu aşmış İken başkalarının sorunlarıyla dillerimizi kalplerimizi bize zarar getirecek şeylerle meşgul etmiyor muyuz?
ALLAH KENDİ KUSURLARINI AYIPLARINI GÖREN BUNU FARKLI NOKTALARA ÇEKMEYEN KALİTELİ KULLARINDAN EYLESİN.
VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN.