SEYYİD KUTUB’UN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA NEBE SURESİ 1. VE 5. AYETLER
1- Birbirlerine neyi soruyorlar?
2- O büyük haberi mi?
3- Ki onlar onda ayrılığa düştüler.
4- Hayır yakında bilecekler.
5- Yine hayır, yakında bilecekler.
Bu ayetler, müşriklerin öldükten sonra dirilmeyi birbirlerine soruşturmalarını yadırgayan ve bu işin soruşturmaya konu edilmesinin Hayrete değer olduğunu belirten bir giriştir. Çünkü onlar, öldükten sonra dirilme ve kıyamet gününün olup olmayacağını bu konudaki görüşlerinin ne olduğunu birbirlerine sorup duruyorlardı. Bu konu aralarında en şiddetli tartışmaların geçtiği ana konuydu. Müşrikler o günün geleceğini bir türlü akıllarına sığdıramıyorlardı. Oysa bu meydana gelmesi akla en yatkın konu idi.
“Birbirlerine neyi soruyorlar.”
Hangi şeyden sözediyorlar? Sonra cevap veriyor: Yüce Allah’ın onlara bu soruyu yöneltmesi verecekleri cevabı öğrenmeye yönelik değildir. Aksine sorulan sorunun amacı, birbirlerine sorup durdukları olgunun gerçek yüzünü ortaya koyarak ne olduğunu ve nasıl olacağını açıklayarak onların durumlarının Hayrete değer olduğunu belirtmek, olur mu olmaz mı diye kıyamet gününü birbirlerine sormalarının ne kadar garip olduğuna dikkatleri çekmektir.
“O büyük haberi mi?” Yüce Allah, onların birbirlerine sorup durdukları olgunun adını vererek belirlememiş, yaptıkları hareketin Hayrete değer çok büyük bir inkar olduğunu belirtme üslubunun bir uzantısı olarak olguyu büyük bir haber diye nitelemekle yetinmiştir. Anlaşmazlık, görüş ayrılığı, hesap gününün geleceğine inananlarla, bunu inkar edenler arasında idi. Oysa o günün geleceğini kesin olarak inkar edenlerle bundan kuşku duyanların bunu birbirlerine soruşturması sadece müşriklerin arasında meydana gelen bir olaydı.
Sonra yüce Allah, onların birbirlerine sordukları sorulara cevap vermiyor, sorulan haberin gerçek yüzü hakkında bir açıklama da bulunmuyor. O haberin niteliğini belirterek açıklamayı bir yana bırakıyor. Sadece “Büyük haber” demekle yetiniyor ve üstü kapalı bir tehdid ile hesap gününe işaret etmeye başlıyor:
Çünkü böylesi hem açık cevaptan daha etkili, hem de korkutma açısından daha etkileyicidir. “Hayır, yakında bilecekler. Yine hayır, yakında bilecekler.” Ayet metninde geçen (Kella) kelimesi “bir kişiyi engellemek ve azarlamak” içindir. Bu nedenle bu sözcük burada verilmesi istenilen çağrışım ve atmosfer için son derece uygundur. “Kella”nın ve başında bulunduğu cümlenin tüm olarak tekrarlanması öyle bir tehdid havası sağlıyor ki sözcüklerle ifadesi mümkün değildir.
KAİNATTAN DERİN UYARILAR
Sonra yüce Allah, onların üzerinde görüş ayrılığına düştükleri bu büyük haber konusunu biraz sonra ele almak üzere şimdilik bir yana bırakıyor ve onların gözleriyle gördükleri olgulara değiniyor. Ve gözle görülen şu kainatta yapılan bir gezinti çerçevesinde insan kalbi iyiden iyiye düşünüp incelerse insanın benliğini kökünden sarsacak yığın yığın varlıklar, olgular, gerçekler ve tablolar sergiliyor.