TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA ENAM SURESİ 151. VE 155. AYETLER
151- De ki: “Gelin size rabbinizitı haram kıldıklarını okuyayım. Allaha hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya iyilik yapın, fakirlikten dolayı çocuklarınızı öldürmeyin.” Sizi de onları da biz nzıklandırırız. Hayasızlıkların açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Allahın, öldürülmesini haram kıldığı bir cana, haklı bir sebep olmadıkça sakın kıymayın. Allah, aklınızı kul-lanasımz diye size bunları emretti.
Ey Muhammed, sadece kendi görüşlerine ve şeytanın vesveselerine kapılarak Allahın, kendilerine vermiş olduğu nzıklardan bir kısmını haram sayan, çocuklarını öldüren ve Allaha eşler koşan şu müşriklere de ki: “Gelin, rabbini-zin size gerçekten haram kıldığı şeyleri bildireyim. Allaha hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne ve babaya iyi davranın, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de çocuklarınızı da biz rıziklandırırız. Hayasızlıkların açığına da gizli-sine-de yaklaşmayın. Kısası hak etme, dinden çıkma, evli iken zina etme gibi, ölümü hak etme halleri müstesna, Allahın, öldürülmesini haram kıldığı kişiyi öldürmeyin. Allah size bunları emretti ki aklınızı kullarlasınız.
*Gürüldüğü gibi âyet-i kerime, Allah teaianın haram kıldığı ve ayrıca yapılmasını emrettiği beş hususu zikretmektedir. Abdullah b. Mes’ud’un bu âyeti hakkında şöyle dediği rivayet edilmektedir: “Kim, Allahın Resulünün, üzerinde mühürü bulunan vasiyetini görmek isterse şu üç âyeti okusun. Bu âyetler, En’am suresinin yüz elli bir, yüz elli iki ve yüz elli üçüncü âyetleridir.”
Bu âyette zikredilen beş hususa gelince:
a- Allaha oitak koşmak: Bu, en büyük günahtır, Nitekim şu âyette de bu-yuruluyor ki: “Şüphesiz ki Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez. Bunun dışında dilediği kimseyi affeder. Kim Allaha ortak koşarsa, şüphesiz büyük bir günah ile iftira etmiş olur. [1][203]
b- Ana babaya iyilik yapmak: Allah teala, Kur’an-ı Kerimin birçok âyetinde, kendisine itaat edilmesini emretmesinin hemen ardından anne babaya iyilikte bulunmayı emretmektedir. Bu hususta da şu âyetlerde de buyuruluyor ki:
“Rabbin kesinlikle emretti ki, ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin. Anne ve babadan biri veya her ikisi yanında yaşlanır ve düşkün-leşirse, bezginliğini hissettirir bir şekilde, onlara “Öf bile deme, azarlama, onlara güzel ve tatlı sözler söyle. [2][204]
“Biz insana, ana-babasına karşı iyi davranmasını emrettik. Annesi onu kat kat meşakkat içinde kamında taşımıştır. Çocuğun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. Biz insana: “Bana ve anne babana şükret” dedik. Kıyamet günü dönüş ancak banadır. [3][205]
Abdullah b. Mes’ud diyor ki:
“Resululiah (s.a.v.)’den “Ey Allahın Resulü, amellerin hangisi daha üstündür?” diye sordum. “Vaktinde kılınan namazdır.” buyurdu. “Sonra hangisi?” dedim, Resululiah (s.a.v.) “Anneye babaya iyilikte bulunmaktır.” buyurdu. “Sonra hangisidir?” diye sordum, Resululiah “Allah yolunda cihad etmektir.” diye cevap verdi. Bundan sonra ben sustum. Şayet daha fazla soracak olsaydım onlara da cevap verecekti. [4][206]
- c) Fakirlikten dolayı çocukları öldürmek: Fakirlik korkusuyla çocukları Öldürmenin de en büyük günahlardan okluğunu beyan a\en bir Hadis-i Şerifte buyumluyorki: “Abdullah b. Mes’ud diyor ki:
“Resulullah’tan, “Allah katında en büyük günah nedir?” diye sordum. Resululiah “Kendini yaratan Allaha ortak koşmandır.” buyurdu. Dedim ki: “Şüphesiz ki bu büyük bir günahtır. Peki sonra hangisidir?” buyurdu ki: “Seninle birlikte yemek yiyeceğinden korkarak çocuğunu öldürmendir.” Sonra hangisidir?” diye sordum. Resululiah: “Komşunun karısıyla zina etmendir.” diye cevap ver-di. [5][207]
d- Hayasızlık yapmak: Buradaki hayasızlıktan maksat, zina ve benzeri fiilleri işlemektir. Bu hususta Allah teala buyuruyor ki: “Sakın zinaya yaklaşmayın. Çünkü o rezilliktir, kötü bir yoldur.” [6][208]
e- Allahın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymak: Allah teala bu hususta da buyuruyor ki: “Kim bir mümini kasten öldürürse, onun cezası cehennemdir. Orada ebedî olarak katacaktır. Allah ona gazap ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. [7][209]
Peycamber efendimiz (s.a.v.) bir Müminin ancak şu sebeplerle öldürüle-bileceğini,”bunun dışında öldürmenin cinayet olacağını beyan etmekledir. Buyuruyor ki:
“Allahtan başka hiçbir ilah olmadığına ve benim, Allahın peygamberi olduğuma dair şehadet getiren bir Müslümanın öldürülmesi şu üç kimse dışında helal değildir. Bunlar, haksız yere birini öldüren, evli olduğu halde zina eden ve dinden çıkıp cemaati terkedenlerdir. [8][210]
152- Yetim güçlenip rüşdüne erinceye kadar onun malına cn güzel yolun dışında yaklaşmayın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın. Biz, kişiyi ancak gücünün yettiği ile nıcs’ul tutarız. Akrabanız dahi olsa, konuşurken adaletli olun. Ve Allahın ahdini yerine getirin. Allah, düşünesiniz diyesize bunları emretti.
Yetim büyüyerek rüşdüne erinceye kadar onun malına yaklaşmayın. Ancak ona faydalı olacak bir şekilde yaklaşın. Ölçü ve tartılarınızı adaletle yapın, insanların haklanın yemeyin. Biz, kişiyi, ancak gücünün yettiği ile mükellef tu-tanz. Kimseye gücünün yetmediği yükü yüklemeyiz.
Ey insanlar, aranızda hüküm verdiğiniz zaman hakkı söyleyin. Hakkında hüküm vereceğiniz kimse, akrabanız dahi olsa adaletli davranın, Allahın emirlerini yerine getirin. Allah bunları size, düşünüp Öğüt alasınız diye emretti. [9][211]
153- İşte benim yolum budur. Dosdoğrudur. Ona uyun. Başka yollara uymayın ki sizi, Allahın yolundan ayırmasın. Allah bunları size, sakına-siniz diye emretti.
Size göndermiş olduğum bu din, benim dosdoğru yolumdur. Onda hiçbir eğrilik yoktur. Ona uyun. Kendinize onu rehber edinin. Yahudiler, Hıristiyanlar ve Putperestler gibi birçok yollar tutmayın ki sizi, Allahın yolundan ayırmasınlar. Rabbiniz bunları size emreder ki onun azabından ve gazabından korkasınız.
Abdullah b. Mes’ud diyor ki:
“Birgün Resulullah (s.a.v.) yere bir çizgi çizdi ve “Bu Allahın yoludur” dedi. Sonra bu çizginin sağında ve soluda başka çizgiler de çizdi ve şöyle buyurdu: “Bunlar da başka yollardır. Bunların herbirinin başında, kendisine çağıran bir Şeytan bulunmaktadır. “Sonra da bu fıyet-i kerimeyi okudu. [10][212]
Abdullah b. Abbasın da, bu mahiyetteki âyetleri şöyle izah ettiği rivayet edilir. “Allah, müminlere, cemaat halinde olmayı emretti. Ve onlara, ihtilafa düşmeyi ve bölük pörçük olmayı yasakladı. Ve kendilerinden önceki ümmetlerin, Allahın dini hususunda tartışıp birbirlerine düşmeleri sebebiyle helak olduklarını haber verdi. [11][213]
154- Sonra iyilik işleyenlere nimetimizi tamamlamak, herşeyi geniş bir şekilde açıklamak ve bir hidayet ve rahmet olmak üzere Musaya kitabı verdik. Ki onlar rablcrinc kavuşacaklarına iman etsinler.
Allah teala, insanlara ve özellikle İsrailoğullarma neleri helal, neleri haram kıldığını zikrettikten sonra, İsraiioğuIIarından olan Hz. Musaya, Jıerşeyi bütün incelikleriyle anlatan Tevratı verdiğini beyan ederek buyuruyor ki:
Sonra biz Musaya, dünyada yapmış olduğu iyiliklere ve rabbinin kendisine yüklemiş olduğu vazifeleri ifa etmesine mukabil ona vermiş okluğumuz nimetleri tamamlamak için Tevratı verdik. O Tevrat, dini hususlarda herşeyi izah ediyor, onlara doğru yolu gösteriyordu. O, tarafımızdan onlara verilmiş bir rahmetti. Böylece İsrailoğulları, rablerinin huzuruna çıkacaklarına iman etmiş olsunlar, inkârdan vaz geçsinler.
Müfessirler bu âyet-i kerimeyi birkaç şekilde tefsir etmişlerdir. Mücahid, Mealde tercih edilen görüşü ileri sürerek bu âyetin mânâsını: … İyilik işleyenlere nimetimizi tamamlamak…” şeklinde izah etmiştir.
Abdullah b. Mes’ud’un da bu âyet-i kerimeyi, bu mânâyı ifade edecek şekilde kıraat ettiği rivayet edilmektedir.
Rebi’ b. Enes ise âyetin mânâsını “.. Dünyada iyilik işleyen Musaya nimetimizi tamamlamak.,.” şeklinde izah etmiştir.
İbn-i Zeyd de âyetin mânâsını, “Allahın, Peygamberlerine olan nimetlerini tamamlamak üzere…” şeklinde izah etmiştir. Taberi bu görüşü tercih etmiştir. Çünkü âyetin metni buna daha müsaittir. [12][214]
155- İşte bu da bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ona uyun ve Allahtan korkun kî merhamet olunasmız.
Peygamberimiz Muhammede indirmiş okluğumuz bu Kıır’an da mübarek bir kitaptır. Siz Müminler ona tâbi olun. Onu rehber edinin kııdsiyetini ihlal ederek başka hükümlerle amel etmekten kaçının ki merhamet olunasmız ve Al-lahın azabından kurullasınız. [13][215]